Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Piyasalar hem dünyada hem Türkiye'de bu yıl nadir rastlanan pozitif bir atmosfer yakalamışken Ankara'da Cumhuriyet tarihinin en büyük terörüyle sarsıldık. Dünya yoluna devam etse bile bizim devam etmemiz artık zor

        Biz kırılmanın yaşandığı 28 Eylül- 9 Ekim arasını baz aldık.

        -11 günü kapsayan bu dönemde gelişmiş dünya borsaları yüzde 8.3, gelişmekte olan borsalar yüzde 11.7 arttı. Borsa İstanbul’un primi yüzde 9, banka hisselerinin yüzde 12.8 oldu.

        -Türkiye’de faizler 11.66’dan 10.80’e düştü. 86 baz puanlık kaybın yüzde oranı 7.4.

        -Gelişmekte olan ülke kurları da risk alma iştahına paralel dolara karşı yüzde 3.6 değer kazandı. TL’nin dolara karşı değer kazancı ise yüzde 5.5’i buldu.

        -Toplamda Türkiye’nin risk primini gösteren 5 yıllık CDS’ler 330’a kadar yükselmişken 270’e indi. Risk primindeki düşüş yüzde 18’e vardı.

        -Küresel risk alma iştahındaki artış yanında, seçimin yaklaşması ve seçim sonrası gelişmelerin satın alınmaya başlanması da, böyle bir tablonun ortaya çıkmasında etkiliydi. Küresel piyasalarda bu eğilim belki ivme kaybederek devam edecek. Ama Türkiye’nin pozitif harekete devamında, hafta sonu Ankara’da Cumhuriyet tarihinin en büyük terör olayıyla çok ciddi engel çıktı.

        -Basit ve uzaktan gözle eylem biçimi Diyarbakır ve Suruç’a benziyor. Diyarbakır HDP’nin 7 Haziran’dan önceki mitingiydi, Suruç katliamı ise Kobani’ye insani yardıma yola çıkan sosyalist ve sol gençlere karşı yapıldı. Sonrasında da tam bir terör patlamasını yaşadık. Ankara katliamı ise sendikalar, sol sivil toplum örgütleri ile HDP üyelerinin de katıldığı “emek, barış, demokrasi” mitinginde yapıldı. Ortak özellik Kürk hareketi ile solun bir araya gelmesi gibi görünüyor.

        -20 Temmuz sonrasında tırmanan terör eylemlerinin finansal piyasalar üzerinde belli etkisini gördük. Son yapılan ise en büyük terör eylemi. Siyasi etkileri olacağı gibi, buna paralel piyasaları etkilemesi de beklenebilir. Dünya iyi olsa bile, bizim iyi olmamız artık zor.

        DÖVİZ DIŞI TASARRUF DÜŞÜYOR

        Finansal tasarruflarda doğru dürüst bir artış yok. Yılın ilk dokuz ayında döviz hesaplarının yüzde 42’yi bulan büyümesi olmasaydı, yerleşiklerin toplam tasarrufları yılbaşına göre sadece yüzde 3 artabilecekti. Bu da enflasyonun yarısı düzeyinde kalıyor ve reel bir kaybı ifade ediyor. Döviz hesaplarındaki 140 milyar liralık kur ve DTH artışı eklendiğinde, yurtiçi yerleşiklerin toplam finansal varlıkları yılbaşındaki 1 trilyon 227.6 milyar liradan 1 trilyon 404.8 milyar liraya yükseldi. 9 aylık artış 177 milyar lira veya yüzde 14.4 düzeyinde.

        -Tasarruf sahiplerinin TL mevduattan kaçındığını ise yüzde 3.8’lik artıştan görüyoruz.

        -Türkiye’nin tasarruflardaki sorunu, toplu yatırım araçlarını geliştirememesi ve kurumsal tasarruflara sahip olamaması.

        -Hisse senetleri yoluyla tutulan varlık da yüzde 22 geriledi ve 20 milyar azaldı.

        -Bir de tasarrufların bir bölümünün altınla değerlendirilmesi, finansal yatırımları azaltıcı etki yapıyor.

        TL KAYIPTA DÜNYADA İLK 5'TE, DEĞER KAZANMADA 8'İNCİ SIRADA

        YILBAŞINA GÖRE % 25 KAYIPLI

        Gelişmekte olan ülke kurlarının anılan dönemdeki ortalama artışı yüzde 3.63’te kalıyor. Bunun biraz üzerinde bir değerlenme söz konusu. Ama yine de TL değer kazanma açısından en ön sıralarda değil. Değerlenme bakımından TL 8. sırada yer alıyor. Türkiye’nin önünde gelişmiş ülke kuru olarak sadece Norveç Kronu yer alıyor. Diğer paraların tümü gelişmekte olan ülkelere ait. Değerlenme oranı da yüzde 8’e kadar gidiyor.

        Yine 9 Ekim tarihinde kurların 2014 sonuna göre dolara kıyasla değeri ölçüldüğünde, TL en çok değer yitiren 5. ülke parası durumunda. 9 ayı aşkın dönemdeki değer kaybı yüzde 24.71. En fazla kayıp ise yüzde 41.70 ile Brezilya Reali’nde.

        Diğer Yazılar