Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2015 yılı itibarıyla ortaya çıktı ki, hükümetin sosyal harcamalarına rağmen gelir dağılımı düzelmemiş bozulmuş. Dolayısıyla bu yıl başında asgari ücretin artırılmasının isabetliliği ortaya çıktı. Yüzde 4 büyümeye ulaştığımız geçen yılda gelir dağılımını az da olsa bozduk, yaşam koşullarını iyileştiremedik. Çünkü reel anlamda maaş ve ücretlerde artış yoktu. Borçlanmalarda da reel bir artış olmayınca yaşam koşulları da iyileşme yerine kötüleşmeye doğru gitti.

        TÜİK’in 2015 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması yine ilginç sonuçlar ortaya koydu. Şöyle ki:

        - Konutu olanların oranı yüzde 61.1’den 2015’te yüzde 60.4’e indi ve 0.7 puan azaldı. Halbuki 2015’te Türkiye’de 599 bin yeni konut satıldı. Bu anlamda ilk satışlarda da rekor kırıldı. Diğerleri yıkıldı mı ki, bu sayı azaldı diye akla gelebilir. Ama kirada oturanlar da 1.2 puan artmış. Bu iki veriyi bir arada yoğurursak, konutlar satılmış ama az sayıdaki kişi almış, dolayısıyla evler belli ellerde toplanmış. Onlar da kiraya veriyor. Ya da anketleri yanıtlayanlar yanlış cevaplandırıyor. Eğer bu durum doğruysa konut sahipliğinin gerilemesi servetin dağılımı açısından hiç de iyi bir gelişme değil.

        - Halkımız aynı zamanda konut masraflarının çok yük getirdiğinden şikâyetçi. Bu oran 2015’te yüzde 19.4’ten yüzde 23.2’ye çıktı.

        - Masrafların yüksekliğine rağmen çatı sızdırması ve duvar nemlenmesinden şikâyet edenlerin oranı 1.8 puanlık artışla yüzde 39’a yükseldi. Odaların yeterli gün ışığı alamaması durumunda ise iyileşme sağlandı ve 4.1 puanlık düşüş oldu. Halen her 5 odadan birinde gün ışığı yetersiz.

        - Komşulardan ve sokaktan artık daha fazla gürültü geliyor. Trafik ve endüstrinin çevre kirlenmesi yarattığını söyleyenlerin oranı 4’te 1 kadar.

        - Aynı zamanda konut dışı borç ve taksit ödemelerinin çok yük getirdiğini belirten hanehalkı oranı yüzde 22.7’den yüzde 25.8’e sıçradı. Bu sorunu bireysel krediler batık oranının giderek artmasından da izliyoruz.

        - Toplumun yaklaşık 3’te 1’lik kesiminin konut dışında borcu bulunmuyor. Ancak bu oran da yüzde 33.6’dan yüzde 32.1’e sert bir gerileme gösterdi.

        - Bir haftalık tatil masraflarını karşılayanların oranı 3.7 puan azaldı. Burada da önemli bir düşüş söz konusu.

        - İki günde bir et, tavuk ve balık yiyemeyenlerin oranı yüzde 33.6’dan yüzde 35.8’e çıktı ve 2.2 puan arttı. Bir yıla denk gelen böylesi bir artış da yüksek.

        - Beklenmedik harcamaları karşılayamayanlar da 3.6 puan arttı ve yüzde 32.6’ya çıktı.

        - Veriler 2015’teki durumu gösteriyor ama daha öncesi daha iyi değil ki, daha da kötü. Maalesef geçmişe yönelik kısa, orta ve uzun vadeli durum bu.

        - Bu topraklarda yaşamak her halde her zaman zor olmuştur. Eğitimde, beceri kazandırmada, dünyada geçerliliği olan meslekleri edinmede ve beşeri sermayemizi geliştirmede atılım yapmazsak herhalde böyle olmaya da devam edecek.

        HAYATIN İÇİNDEN

        MOODY’S NOTU DÜŞÜRMEYECEK

        Darbe girişimi sonrası Türkiye’nin notunu düşürmek için izlemeye alan Moody’s’in üç ay içinde kararını vermesi bekleniyordu. Sürenin dolmasına bir ay kala bir karara vardı ki, dün bir açıklama yaptı. Moody’s “Türk ekonomisinde darbe girişiminden kaynaklanan şok büyük ölçüde ortadan kalktı” dedi. Yani “çok büyük olasılıkla notu düşürmeyeceğini” açıkladı.

        SONUÇ: “İhmal, ikbale zarardır.”

        Türk Atasözü

        Diğer Yazılar