Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Terörün bir maliyeti de tarıma ve gıdaya çıkıyor. Bomba yapımında kullanıldığı için önlem olarak geçen haziran ayında yasaklanan azotlu gübre kullanımının asıl etkisi bu yıl görülecek. En çok da buğday, mısır ve hububat üretiminin etkileneceği belirtiliyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan dün “Saldırıların öncelikli hedeflerinden biri ekonomimizin düzgün ritmini bozmak, hatta kırmaktır” dedi.

        - Kırılma yaşanan terör mağduru sektörlerin başında turizm geliyor. 2016’da gelen turist sayısı da turizm geliri de yaklaşık üçte bir azaldı. Geçen yıl 10 milyon turist ve 8 milyar dolarlık gelir kaybı oluştu.

        - Terörün etkilediği ikinci alan kırmızı et sektörü. Doğu ve Güneydoğu’da yaylalar ve meralarda hayvancılık terör nedeniyle önemli ölçüde bitirildi. Bu durum kırmızı eti yıllarca çok daha pahalı yememize yol açıyor. Son 10 yılda TÜFE yüzde 117.5, dana eti yüzde 185 arttı.

        - Terörden gelecek son darbe ise tarıma ve gıdaya yönelik, gübre kullanım yasağından olacak. Bomba yapımında kullanılan nitratlı gübrelerin satışı ve kullanımı Haziran 2016’dan itibaren yasaklandı. Gübre kullanım mevsimi atlatıldığı için bu yasaklama 2016 üretimine negatif yansımadı. Çünkü azotlu gübreler toprağa kışın atılıyor. Kar ve yağmurla toprağa işlemesinin ardından ekim yapılıyor.

        - Toprağa atım zamanı geçtiğinden ve yasak durumu da devam ettiğinden dolayı yeni yılın üretiminde azotlu gübreler kullanılamayacak. Toprakta azotun yerini alacak başka gübre de yok. Bu yılki üretim azotsuz olacağından üretim ve verimlilik kayıpları yaşanacak. Azotlu gübrelerin toplam içindeki payı yüzde 30-35 arasında değişiyor. 5.5 milyon ton toplam kullanımın 1.5 milyon tonu aşan kısmı azotlu gübrelere ait. Azotlu gübre kullanılamaması nedeniyle uğranacak üretim kaybının yüzde 15-20 arasında olacağı tahmin ediliyor.

        - En çok kaybın da buğday, mısır ve hububat ürünlerinde olacağı belirtiliyor. Dolayısıyla geçen yıl azotlu gübre kullanım mevsimi geçtiği için mağduriyet veya üretim kaybı oluşmazken, bu yıl oluşacak. Bu da büyüme oranını, tarım üretimini ve bu yolla enflasyonu etkileyecek. Hububatta zaten başa baş hatta kısmen ithalata kayan bir denge varken şimdi daha fazla ithal edeceğiz ve muhtemelen fiyat artışları ile karşılaşacağız.

        - Nasıl ki geçen yıl Rusya’ya ihracatın durması meyve ve sebze fiyatlarında yüzde 2.5 gerileme meydana getirerek genel enflasyonu aşağı çektiyse bu yıl tersiyle karşılaşacağız. Hem Rusya’ya ihracat başlayacak hem de üretim gübre yasağından dolayı düşecek.

        - Terör, üretim azalmasına yol açarak enflasyonu yükseltici etkisine karşılık turizm yoluyla ve geleceğe yönelik beklentileri bozarak yurtiçi tüketiminde, dolayısıyla ticaret ve üretimde de olumsuz etkiye sahip. Talepteki bozulmanın enflasyona etkisi ise ters yönlü.

        - Bunun yanında terörün etkili olduğu Doğu ve Güneydoğu’da enflasyon geçen yıl yüksek çıktı. Urfa, Diyarbakır, Mardin ve civar illerde tüketici enflasyonunun Türkiye ortalaması yüzde 8.53’ün üzerinde, yüzde 9.08-9.79 arasında gerçekleşmesi lojistik hizmetlerin zorluğuna bağlanabilir.

        - Evet terörün azması sadece can kaybına yol açmıyor, yaşamdan beklentilere, üretimden tüketime ve enflasyona kadar ekonominin doğal akışını da bozuyor.

        Diğer Yazılar