Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FED’in faiz artırımını küresel piyasalar ilk kez pozitif karşıladı. Çünkü FED’in bu yıl üç faiz artışı yapacağı fiyatlanmıştı. Fiyatlandığı gibi bir durum ortaya çıkınca ABD faizileri düştü, dolar geriledi, borsalar yükseldi.

        - Dün ise Chicago FED Başkanı Charles Evens pişmiş aşa su katarcasına “2017’de görünüme bağlı olarak üçten fazla veya az faiz artırımı olabilir” dedi. Burada her ne kadar az kelimesi geçse de Evens’in beklentileri ekonominin iyi olacağı yönünde, dolayısıyla kastettiğinin artırım olduğu anlaşılıyor.

        - Zaten geçen haftanın önemli tartışması FED’in nasıl olup da 2017’yi üç faiz artırımı ile geçeceğiydi. Çünkü ilk artırım martta yapıldığına göre, geride 6 toplantı daha var. Aralıktan sonra ocak ayını atlayıp martta artırım yaptığı gibi, bir toplantıyı pas geçip birinde faiz artıracaksa geriye 14 Haziran, 20 Eylül ve 13 Aralık toplantıları kalıyor. Birinde artırım yapmasa kötüye gidiş diye algılanacak ve piyasaları olumsuz etkileyecek.

        - Ancak her basın toplantılı tarihte artırım yapsa 2017 için 4 artırım demek. Otomatik olarak arkasından 2018 yılında da 4 faiz artırımı gündeme gelecek. FED faizi 2018 sonunda yüzde 3’e çıkacak. Böyle bir artırım fiyatlaması ise zayıf. 2017’de 4 faiz artırımı da fiyatların içinde yok ama olasılığı bayağı yüksek.

        - Denilebilir ki, FED işini öyle iyi yapıyor ki, faizi üfleye üfleye artırıyor, piyasalara hissettirmiyor bile. Ama sonuçta da faizi artırıyor. Başkanlık seçiminden sonra da, adına kademeli dediği her iki toplantıdan birinde çeyrek puanlık artırımlara başladı. ABD’de büyüme beklentisi zaten iyi. Başkan Trump’ın yapmayı vaat ettikleri de büyümeyi daha artıracak olan işler. Enflasyon hedefine ise neredeyse varıldı. Dünya ekonomisi de biraz daha güçlü. FED’i kademeli faiz artırımından alıkoyacak bir neden yok ortada.

        - Kaldı ki FED’in bir sonraki krize hazırlık yapması, kaybettiği faiz silahına yeniden kavuşması lazım. Çünkü eninde sonunda bu büyüme dönemi de bitecek ve kriz olacak. Bitişikteki tabloda ekonominin döngüleri görülüyor. 2009’un ikinci çeyreğinden başlayan ABD ekonomisindeki büyüme dönemi kesintisiz 93 aydır devam ediyor. NBER’in 1854’ten bu yana izlediği ABD ekonomisi saykıllarından en uzun süreli üçüncüsü gerçekleşmiş oluyor.

        - İkinci en uzun büyüme dönemi 1961-70 arası ve 106 ay sürmüş. Bunu yakalamaya 15 ay kalmış. Tam olarak gelecek yılın ortasına kadar krize girmezse 2009 sonrasındaki büyüme ile ABD ekonomisi ikinci en uzun süreli büyümesini yakalayacak. Birincisini yakalamaya ise 2 yıl 3 aylık bir zaman var. 1991- 2001 arasında 10 yılı kapsayan ve tam olarak 120 ay devam eden birinci saykılı yakalamak için ABD ekonomisinin 2019 ortasına kadar büyümesini sürdürmesi gerekecek. Bunun ihtimali yok değil. Ama olursa da 165 yıllık rekorunu kırmış olacak.

        - Buradan hareketle ABD ekonomisinin önünde gerçekleşmesi en yakın olasılığın resesyon olduğu görülür. Gerileyen bir ekonominin en etkili ilacı da faizlerin düşürülmesidir. Bu durumda faizlerin de düşürülebilecek kadar yüksek düzeylerde olması gerekir. Halbuki faizler tarihinin en dip noktasındadır. O halde önce, faizlerin düşürülecek düzeye yükseltilmesi lazmdır. FED’in faiz artırmadaki en büyük motivasyonu da budur.

        Diğer Yazılar