Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel piyasalar “mayısta sat ve git” genel eğilimini tekrarlamanın gerekçesini buldular. ABD Başkanı Trump’ın sallanan koltuğu. 4 ay gibi kısa bir sürede gündeme gelen konu geçen hafta 17 Mayıs’ta piyasalarca fiyatlanmaya başlandı. Önce sert satış, ertesi gün yavaşlama ve son gün kısmen toparlanma oldu. Ancak Trump’ın koltuğu kaybetme ihtimali zayıflamış değil. Zamana yayılı ve muhtemelen bu yılı kapsayabilecek bir süreç alacağı tahmin ediliyor.

        - Ayrıca koltuğun istifa veya görevden alma şeklinde boşalması durumunda en yakın seçenek Başkan Yardımcısı’nın koltuğa oturması. Başkan Yardımcısı Pence’in ve Cumhuriyetçiler’in ekonomi politikası da, piyasaların satın aldığı Trump’la aynı.

        - Üstelik daha güvenilir bir isim koltuğa geçeceği için, bu görev değişimi piyasalara doping etkisi de yapabilir. Bu etkinin gücünü ve yakın zamana indirgenip fiyatlanıp fiyatlanmadığını da bu hafta göreceğiz. Bu fiyatlamanın şimdi yapılması piyasaları belli bir süre daha tutabilir.

        - Devamında bir tatil molası verilmesi beklenmeli. Ya da bu fiyatlama doğru dürüst yapılmadan piyasalar tatile çıkmaya da karar verebilir. Bu durum tamamen piyasaların ve yatırımcıların kendi pozisyonları ile ilgili bir durum. Bu yola gidip gitmeyecekleri de bu hafta belli olacak.

        - Doların hızla değer kaybetmesi, ABD 10 yıllıklarının düşmesi ve altının değerlenmesi ile FED’in haziranda faiz artırma ihtimalinin zayıflaması sakin fiyatlamanın başladığına ve pek ara verilmeyeceğine işaret ediyor. Euro dolar paritesi yeniden 1.12’nin üzerine yükseldi. Buradaki temel gelişme Euro’nun değerlenmesinden çok doların değer kaybından kaynaklanıyor gibi.

        - Haziran, temmuz ve ağustos olmak üzere yaklaşık üç ay sürebilecek bu tatil dönüşü ise piyasalar duruma göre pozitif veya negatif bir fiyatlamaya gidebilir. Bu da yaz aylarındaki gelişmelerle yakından ilgili.

        - Genelde yaz aylarının negatif ve dinlenmeyle geçirilmesinin ardından eylül ve ekim pozitif seyrediyor. Kasım ise net bir şekilde satış ayı. Yıllık hesaplar için kârların realize edildiği ve genelde bizim gibi gelişmekte olan piyasaların satış baskısı altında geçtiği bir dönem.

        - Aralıkta başlayan toparlanma ise nisana kadar devam ediyor. Son yıllarda olan da bu ve aralıktan başlayıp nisanda biten 5 aylık pozitif eğilim hakimiyeti söz konusu. İlk dört ayda yılın bütün pozitif beklentileri fazlasıyla satın alınıyor. Mayısta herhangi bir olayla birlikte satışa geçiliyor ve tatile çıkılıyor. Bu yıl bu eğilimin biraz daha uzaması ve farklı bir yıl olması için, yeni pozitif haber akışına ve gelişmelere ihtiyaç var.

        - Yoksa sonbahara kadar küresel piyasalarda fiyatlamaların pozitif tarafı sınırlı, negatif tarafı ise daha ağır basmaya aday görünüyor.

        EKONOMİDE YENİ ATILIM BİZİ POZİTİF AYRIŞTIRIR

        Türkiye piyasalarının seyri de küresel piyasalardan pek kopamıyor. Zaman zaman negatif veya pozitif yönde ayrıştığı oluyor ama belli süre sonra aradaki farkı kapatıyor. Ayrışma kısa vadeli, birkaç ayla sınırlı kalıyor. Tıpkı 2017 ilkbaharında olduğu gibi. Geçen yılın temmuzunda başlayan negatif ayrışma bu yılın şubat ayında bitti ve marttan itibaren aradaki fark azalmaya başladı.

        - ABD seçimlerinin yapıldığı 8 Kasım’dan bu yana altı ayı aşkın sürede Türkiye piyasalarında borsanın düzeyi küresel borsa performanslarını yakaladı. MSCI endeksiyle Gelişen Borsalar yüzde 15, Türkiye piyasası yüzde 13 arttı.

        - Türkiye’nin iflas riski de diğer ülkelerle birlikte düşüyor. 5 yıllık CDS’ler 270’ten 202’ye düştü ve yüzde 25 geriledi.

        - Faizlerde karışık seyir söz konusu. Dünyada da genelde arttı, Türkiye’de de. Ancak yabancıların ağırlıkta olduğu 10 yıllık tahvillerde artış 20 baz puanla çok sınırlı. Bir de konut kredi faizlerinde yarım puan kadar bir düşüş var. Ticari kredi faizi ortalaması halen yüzde 15.19 iken konut kredileri yüzde 11.50 ile veriliyor.

        - Türk Lirası’nın değeri ise gelişen ülke kurları ile farkı azaltmasına karşılık halen kapanmış değil. 7 Kasım ile 16 Mayıs tarihleri arasında dolara karşı gelişen kurlar ortalama yüzde 0.64 prim yaparken, TL yüzde 10.48 değer kaybetti. Buna karşılık değer kaybının yüzde 19.63’e kadar çıktığını ve oradan geri geldiğini belirtelim.

        - Dün AK Parti Kurultayı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kurucusu olduğu partinin başına yeniden geçti. Parti yeniden yapılandırılacak, hükümet de yeniden kurulacak. Erdoğan, TÜSİAD’daki konuşmasında ekonomide yeni bir atılımın hazırlıkları içinde olduklarını açıklamıştı. Bu atılımı, yeni hükümet ve ekonomi yönetimi yapabildiği ölçüde Türkiye küresel piyasalardan yaz aylarında pozitif ayrışma içinde olabilir. Böyle bir atılım veya reformlar gerçekleşmezse Türkiye’nin yaz aylarındaki yeri küresel yörünge içinde hareket etmektir.

        SONUÇ: “Zaman hiçbir şeyi değiştirmez, değişimi sağlayan insanlardır.”

        Andy Warhol

        Diğer Yazılar