Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Maliye Bakanı Naci Ağbal hafta sonunda ekonomi müdürleriyle yaptığı toplantıda yatırımları canlandırmak amacıyla yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranını düşürmeyi tartışabileceklerini söyledi. Yeni bir vergi getirmeyi düşünmezken ve bütçede açılma kayda değer oranlara çıkmışken. önemli bir vergi kaleminde yeni indirime gitmek radikal bir yaklaşım.

        - Çünkü bütçe açığı bu yıl zaten büyüyor. Açığın GSMH’nin yüzde 1’i yerine yüzde 2’sinin üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Kurumların vergisinin düşürülmesi bu açığı kalıcı olarak daha büyütür. Yeni gelir yoksa başka bir giderin kısılması gerekir ya da bütçenin daha fazla açık vermesine razı olunmalı. Bu durumda vergi alınacaklardan borç alınır ki, bu 2000 yılı öncesine dönüş anlamına gelir ve faiz oranlarını yükseltir.

        - Halbuki AK Parti hükümetlerinin en önemli bütçe icraatı, bütçe açıklarını daraltmak, iç borçlanmayı düşürmek ve bu yolla faiz oranlarını aşağı çekerek bütçede faiz dışı harcamalara alan açmaktır. 2002’de vergi gelirlerinin yüzde 86’sı sadece faiz ödemelerine giderken. bu oran 2016’da yüzde 11’e indi. GSYH’ye oranı da yüzde 14.4’ten yüzde 1.9’a geriledi.

        - Faizden böylesine bir tasarruf etmek, faiz dışı harcamalara GSYH’nin yüzde 12.5’i kadar alan açmak anlamına gelir. Bu da faiz dışı harcamalara 3 trilyon liraya yaklaşacak GSYH içinde 300 milyar lirayı aşkın kaynak ayırma imkânı tanır. Tabii aynı bütçe açığıyla yola devam edilseydi... Açıklar daraltıldığı için elbette yapılabilecek harcamalar da belirtilen boyutta olmuyor.

        - Bütçede harcamaların nereye gittiği ve vergilerin hangi kalemlerden geldiği yukarıda yer alıyor. Kurumlar vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 11 ile 4. sırada. Bu yıl bu kalemden beklenen vergi 46 milyar lira. Ancak yılın ilk yarısı itibarıyla kurumların tahakkuk eden vergiyi ödeme gücü veya isteği zayıf. Tahsilat oranı yüzde 58’e indi.

        - Ancak tahsilat sorunu sadece kurumlarda yok. Toplam vergilerde de tahsilatın tahakkuka oranı yılın ilk yarısı itibarıyla yüzde 63.6’ya geriledi. Oran 2000’li yılların en düşüğü. Gerçi geçen yılın ilk yarısında da yüzde 67.6 ile düşük bir düzeydeydi. Yılın ikinci yarısında kısmen bir toparlanma olabilir. Ancak bu toparlanma da yeterli değil. Son yıllarda genel bir düşüş eğilimi gözleniyor. Yüzde 90’lı tahsilat oranlarından yüzde 80’in altına iniyoruz.

        - Her ne kadar büyümeyle pozitif bir ilişkisi varsa da. Son yıllardaki yüksek GSYH artışlarının vergi tahsilatlarını pek artırmadığı da görülüyor. Bunda yeniden yapılandırmaların ve vergi aflarının belli bir etkisi olduğu düşünülebilir.

        SONUÇ: “Her yaranın merhemi ayrıdır.”

        İngiliz atasözü

        Diğer Yazılar