Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Konut fiyatlarındaki artış hızı yavaşlıyor. Eylül konut fiyatları Türkiye ortalamasında yüzde 0.62 artışa, İstanbul’da ise yüzde 0.20 artışa işaret ediyor. Son bir yıllık dönem ise yüzde 11.19’luk TÜFE karşısında Türkiye ortalamasında konut fiyatları yüzde 11.14 artış kaydetti. Aynı dönemdeki enflasyondan arındırdığımızda karşımıza yüzde 0.08 azalma çıkıyor. Yani Türkiye’de son bir yılda konut fiyatları reel olarak yatay seyretti.

        Türkiye ortalamasının aşağı çekilmesinde İstanbul’un payı büyük. Çünkü İstanbul konut fiyatları son bir yılda nominal yüzde 6.40 artarken reel olarak yüzde 4.30 geriledi.

        - Yüzde 20’lerin üzerindeki artışlar da tıraşlandı. En yüksek artış yüzde 19.8 ile İzmir’de, yüzde 19.7 ile Muğla, Aydın ve Denizli’de. Sonra da yüzde 17’lik artışla Trakya, Balıkesir ve Çanakkale geliyor. Memleketin batısı prim yapıyor. Doğusunda ise ayakta kalmış iki nokta var biri yüzde 16 artışla Trabzon diğeri yüzde 17 artışla Samsun. Trabzon’daki emlak fiyatlarını Körfez ülkelerinden gelen dış talep ve bunun spekülasyonu yukarı çekiyor. Samsun ise modern şehirleşme hamlesi ve güçlü ekonomisiyle ayakta.

        - Konut fiyatlarındaki geri çekilme konut sahipleri için iyi haber değil, özellikle yatırım amacıyla konut sahibi olanlar için.

        - Ancak kiracılar, enflasyon ve konut satın almaya hazırlananlar için iyi haber. Çünkü konut fiyatlarının geri gelmeye başlaması gecikmeli de olsa kiraları düşürmeye aday. En azından reel bazda durum böyle olacak.

        - Konut satın almaya hazırlananlar da artmayan hatta düşen fiyatlar üzerinden bunu daha kolay gerçekleştirecekler. Ya da düşen fiyatlar bir aşamada konut talebini yeniden canlandırmaya başlayacak.

        - Enflasyon için de iyi bir gelişme. Hemen her kalem mal ve hizmet fiyatının içinde ticari emlak kiraları bulunuyor. Malın sahibi işletmeci olsa da bu durum değişmez, izafi kira diye bir kavram var. Ticari emlakla konut fiyat ve kiraları aşağı yukarı başa baş gider. Konut tarafındaki bu durgunluk aşağı yukarı ticari emlak tarafında da mevcut.

        - Kaldı ki, Türkiye’de perakende ticaret sektörü çok dağınık, düzensiz, yer yer birbirini ezercesine aşırı rekabet içinde ve kapasite fazlalığına sahip bir yapıda. Hatta süpermarketlerin ortaya çıkışını, yaygınlaşmasını ve şehir içinde tüketicileri domine edebilecek kadar merkezi yerlerde kurulduklarını düşününce, geleneksel çarşıların yaşayacağı zorluk iyice anlaşılabilir. Şu anda hem geleneksel ticaret, çarşılar ve dükkânlar çalışıyor hem de modern alışveriş merkezleri ve süpermarketler. Kapasite fazlalığının bir nedeni bu ve aynı zamanda maliyetler içinde emlak değerinin payını yükselten bir unsur da.

        - Halbuki son yıllarda emlak fiyatları da hızlı yükseldi. Ticaret kesiminde bazıları daha pahalı bir emlağın üzerinde daha az satış ve ciro yapmaya başladı. İşte bütün bu nedenlerden dolayı emlak fiyatlarının geri gelmesi, kiraların geri gelmeye başlamasına yol açarken; emlak sahipleri için kötü ama kiracılar ve enflasyon için iyi bir gelişmeye şahit oluyoruz.

        SONUÇ:

        “Hastalığın ilacını hastanın alıştığı şeylerde ara.”

        Mevlânâ

        Diğer Yazılar