Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin artan nüfusu yerli üretimle toplamda net ithalatçı duruma gelmeden beslenebiliyor. Üstelik, yaşanan hızlı kentleşme sonucu kırsalda gıda üreticisiyken şehirlerde tüketici durumuna gelen milyonlarca insan var.

        Kaldı ki, kentlerin genişlemesi ve büyümesi tarım arazilerini azaltıyor. Hem kırsalda terk edilen ve işlenmeyen araziler üretimden düştü, hem de düz ve ova denilen alanlara şehirler kuruldu.

        Tarım arazileri azalırken artan nüfusu ve artan turistleri, net ithalatçı duruma gelmeden doyurmak ancak verim artışıyla mümkün. Verim artışının başka nedenleri de olabilir ama en baştaki faktör tohumculuğun gelişmesi.

        Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin yıllık toplantısına katılan Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz ve yönetim kurulu üyeleri tohumculukta gelinen aşamayı anlattılar. Bu anlatılanlar çerçevesinde bildiklerimizi ve duyduklarımızı unutmamız lazım. Şöyle ki:

        - Öyle izlenimler var ki, sanki üretimin büyük bölümünü ithal tohumla yapıyoruz ve ithal edilen bütün tohumları da İsrail’den alıyoruz veya İsrail’den tohum almazsak üretim duracak. Öyle bir şey yok. Toplam tohum ithalatı içinde İsrail’in payı yüzde 7 ile önemsiz düzeyde. İsrail’e tohum da ihraç ediyoruz. Ayrıca sebze ihracatı da yapılıyor. Tohumda İsrail’e bağımlı olduğumuz bir şehir efsanesinden ibaret.

        - Kaldı ki, bir yılda 2 milyon 700 bin ton tohum kullanıyoruz. Bunun sadece 40 bin tonu ithal. TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz da “Dışarıdan tohum ithal etmesek bile normal tarımsal üretimi sürdürecek gücümüz var” dedi.

        - Tohumculukta dışa bağımlılık da asgari düzeyde. Sektörde faaliyet gösteren 832 şirketin 778’i tamamen yerli sermayeli. Bu da yüzde 93.5 pay eder. 22’si yerliyabancı sermayeli, 32’si de tamamen yabancı sermayeli. Yerli sermayeli şirketlerin sektör cirosundaki payı yüzde 51, ortak sermayeli 22 şirketin payı yüzde 18, yabancı sermayeli 32 şirketin payı yüzde 30. Yabancı sermaye oranı yaklaşık üçte bir oranında.

        - Bunun yanında Türkiye ithalata 185 milyon dolar öderken 136 milyon dolara ulaşan bir ihracat da yapıyor. 80 ülkeye tohum ihraç ediyoruz. Tohumda dışa bağımlılık zayıf düzeyde. En çok bağımlı olduğumuz ürün ise özelleştirmesi gündemde olan şekerpancarı tohumu. Uluslararası Tohumculuk Federasyonu (ISF) verilerine göre Türkiye dünya tohumculuk sıralamasında 10. sırada. Kamil Yılmaz hedefin ilk 5’e girmek olduğunu söyledi.

        - Türkiye’de genetiği ile oynanmış GDO’lu üretim yok. Üretilen tohumluklar doğal ve genetiği değiştirilmedi. 2010 yılında çıkarılan Biyogüvenlik Yasası’na göre Türkiye’de GDO’lu tohumların üretilmesi ve ithalatı yasak. Sadece Biyogüvenlik Kurulu yem sanayiinde kullanılmak üzere GDO’lu mısır ve soya ithalatına izin veriyor.

        ***********

        SEKTÖRÜN DÜNYA HEDEFİ İLK 5’E GİRMEK

        - Tarımda üretim artışı en başta sertifikalı tohum üretimi ve kullanımının yaygınlaşması ve modern yetiştirme tekniklerinin kullanılmasıyla sağlanıyor. Verim, sertifikalı tohumda en az yüzde 25, hibrit çeşitlerde yüzde 100 artıyor.

        - Kayıt altına alınmış, tarımsal-teknolojik hastalık ve zararlara dayanıklılık gibi özellikleri belirlenmiş sertifikalı tohumların kullanılması ile mısırda, şekerpancarında, buğdayda, pamukta ve diğer bazı yem bitkilerinde önemli verim artışları sağlandı.

        - Hibrit tohumlar da mısırda, domateste, biberde, ayçiçeğinde, salatalıkta verimliliği önemli ölçüde artırıyor. Hibrit tohumlar hiçbir zaman laboratuvar ortamında, yapay şartlarda elde edilmiyor. Bunlar doğal ortamda saflaştırılıyor.

        - 1990’da 97 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi 2002’de 145 bin tona, 2017’de 1 milyon 49 bin tona yükseldi. Türkiye’de kullanılan toplam tohumun yüzde 40’ı sertifikalı tohumdan oluşuyor. Sertifikalı tohumda Türkiye’nin 2023 hedefi 2 milyon tona ulaşmak.

        - Fide, fidan ve süs bitkilerinde önemli bir noktaya gelindi. 2017’de 138 milyon meyve fidanı, 4 milyar sebze fidesi, 1 milyar 619 bin süs bitkisi üretildi. 56 milyonu aşkın iç mekân süs bitkisi, 491 milyona yakın dış mekân süs bitkisi, 22 milyona ulaşan çiçek soğanı üretimiyle ciddi rakamlara ulaşıldı.

        - Tohumda ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 73’e çıktı. Buna fide, fidan ve süs bitkileri eklendiğinde bu oran yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. 1 milyon 50 bin tonluk sertifikalı tohum üretimiyle Türkiye dünyada 10. sırada. 2023 hedefi ise 2 milyon ton sertifikalı tohuma çıkmak. Dünyadaki hedef de ilk 5’e girmek.

        Diğer Yazılar