Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen yılın büyüme oranı ay sonunda açıklanacak. Yüzde 7.5 civarında bir rakam çıkması bekleniyor. Yüksek büyüme öncü verilere göre bu yılın ilk çeyreğinde sürüyor.

        Vergi indirimleri ve 200 milyar lirayı aşkın Kredi Garanti Fonu kredilerinin devreye sokulması ekonomiyi canlandırdığı gibi, şirketlerin bilançolarını da güçlendirdi. Borsa şirketlerinin yaklaşık yarısı 2017 bilançosunu açıkladı. Şirket bilançolarını Finnet’ten banka bilançolarını da BDDK verilerinden aldık. Ortaya çok parlak bir bilanço çıkıyor.

        - Çünkü bankalar net dönem kârını yüzde 31 artırdı ve 49.1 milyar liraya çıkardı. Bu kârı da 359.1 milyar liralık özvarlıkla sağladı. Özvarlık büyümesi ise yüzde 19. Bankaların özvarlık kârlılığı yüzde 9.6 artışla yüzde 13.7’ye yükseldi. Kredi vermede çok iştahlı davranan bankacılıkta kredi/mevduat oranı yüzde 127 düzeyine tırmandı.

        - Borsada işlem gören sanayi şirketlerinden 163’ü bilançosunu açıkladı. Bu şirketlerin özvarlığı geçen yıl yüzde 18 artışla 120.5 milyar liraya çıktı. 20.7 milyar lira net dönem kârı elde eden sanayi şirketlerinin özvarlık kârlılığı yüzde 36.6 artışla yüzde 17.2’ye çıktı. 163 imalat sanayii şirketinin dönem kâr artışı ise yüzde 61.2.

        - Bu oranları ile sanayi şirketleri hem kâr artışında hem de özvarlık kârlığında bankalara fark attı. Sermayesini bankalara koyanlar yüzde 13.7 yıllık getiri elde ederken, sanayi şirketlerine koyanların getirisi ortalama yüzde 17.2 oldu. Arada sanayi şirketleri lehine 3.5 puanlık makas oluştu.

        - Finnet’in verilerine göre ticaret sektörünün de durumu iyi. Bilanço açıklayan 17 ticaret şirketi 11.1 milyarlık özvarlıkla 1.6 milyar lira kâr elde etti. Özvarlık kârlılığı da yüzde 14.7 oldu.

        - Hem sanayi hem ticaret hem de bankacılık sektöründe kâr artışları ve kârlılıkların yüksek oluşu işlerin iyi gittiğinin göstergesi. Hatta sanayi sektöründe kârlılık daha da iyi.

        - Bu durumda enflasyonu kim azdırıyor? 2017 yılını yüzde 11.92’lik tüketici enflasyonu ile bitirdik. Üretici enflasyonu ise yüzde 15.47’ye yükseldi. Görünüşte üretici fiyatları, tüketici fiyatlarını tetiklemiş gibi. Ama üreticiyi tetikleyenin kurlar olduğunu biliyoruz. Geçen yılın tamamında sepet kur artışı yüzde 22’ye vardı. Sanayi üretiminin yüzde 40’tan biraz fazlası ithalata yani dolara bağlı.

        - Aynı bağımlılık ise ticaret sektöründe yok veya çok daha düşük düzeylerde. Bunun içine aracılar da girer. Borsa bilançoları arasında ticaret sektörünün yüksek kârlılığı yakalaması da zamların daha çok aracılık zinciri içinde, toptancı veya perakendecide yapıldığına işaret ediyor.

        ***********

        EMLAK VE YEMEK KARTI KOMİSYONU DA ÇİFT HANELİ

        - Türkiye’de sadece banka kredi faizleri veya banka komisyonları yüksek değil. Reel sektör tarafına gözlerimizi çevirdiğimizde komisyonların çok daha yüksek olanlarıyla karşılaşıyoruz. Çok yakın zamanda öğrendik ki, yemek kartlarının komisyonu yüzde 15 imiş. Yemek kartına hizmet vermenin karşılığı bu kadar yüksek mi olmalı.

        - Yine emlak komisyonu yüzde 10 artı KDV ile yüzde 12’ye gelir. Bir evi göstermenin, bir sözleşme imzalatmanın bedeli bir aylık kira karşılığı oluyor.

        - Tek haneli enflasyon ve tek haneli faiz istiyoruz da çift haneli komisyonu çakıyoruz karşıdakine. Bu oranlar geçmişteki yüzde 70-80’lik enflasyon dönemlerinden kalma alışkanlıkla uygulanabiliyor. Enflasyon ve maliyetleri düşürmede farkındalık arttıkça bu tür yüksek komisyonlar da tarihe gömülecek.

        Diğer Yazılar