Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seçime giren ve ülkeyi yönetmeye talip partiler ile cumhurbaşkanı adaylarının seçim beyannameleri açıklanmaya başlandı. Dün Ak Parti’ninki açıklandı. Beyannameler niyettir, kendini tanıtmaktır, seçmenden oy isterken ne vaat ettiğinin belgesidir. Söz konusu seçmense ilk sırada yer alması gereken ekonomidir. Burada da en başta enflasyonla mücadele gelir. Sonra işsizlik, gelir dağılımı, eğitim ve sağlık diye gider.

        - Son yıllarda ve son aylarda giderek yoğunlaşan biçimde döviz kurlarının hızlı artışıyla uğraşır olduk. Kurların önünü kesmek için faizleri artırıyoruz ama zaten faizin yüksekliğinden şikâyetçiyiz. Yaptığımız, faizi daha da yükseltmek oluyor. Maalesef elimizde kurun önünü kesecek başka araç da yok.

        - İşsizliğimiz yüksek, özellikle genç işsizlik çok yüksek, bu nedenle büyümeyi yükseltmek istiyoruz. Bunu geçen yıl gerçekleştirdik, bu yılın ilk çeyreğinde de aynı hız sürdü. Ama büyüme arttıkça cari açık giderek yükseliyor ve GSMH’nin yüzde 6’sı boyutuna vardı. Yani dışarıyla ticari ilişkilerde bu kadar açık veriyoruz.

        - Bu açığı da ya varlık satışı ya da borçlanmayla finanse ediyoruz. Henüz kazanmadığımızı tüketiyor veya yatırımlarda kullanıyoruz. Sonuçta kazandığımızın üzerinde bir toplam harcamaya sahibiz. Bir ay, bir yıl, 5 yıl değil tam olarak 15 yıldır böyle bir durumu sürdürüyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar uzun süreyle bu kadar yüksek açığı devam ettirdik. Yani gelirimizin üstünde bir harcama yapmaktan ve yatırıma gitmekten dolayı dış borcumuz da yükseldi ve GSMH’ye oranı yüzde 36 düzeyinden yüzde 53.5 düzeyine çıktı. Burada da artık gidebileceğimiz uzun bir yol yok.

        - Küresel kriz ve kriz sonrası parasal genişlemeden, faiz oranlarının tarihsel olarak en düşük düzeyine inmesinden dolayı bu durumu şimdiye kadar kolaylıkla sürdürdük. Ancak dünyada konjonktür değişmeye, normalleşmeye ve paranın maliyeti artmaya başladı. Biz ise bu konjonktüre uygun değişimi ekonomide hâlâ yapmadık ve eski alışkanlıkla yola devam ediyoruz. Cari açık giderek artıyor.

        - Doğal olarak seçim beyannamelerinde bu konulara vurgu var. Proje bazında açıklamalar dahi yapılıyor. Teknolojik yatırımlar konusunda büyük isteklilik var. Enflasyonla mücadelede kararlılık vurgulanıyor.

        - Mesela dün seçim beyannamesini açıklarken Cumhurbaşkanı Erdoğan “Enflasyonu düşürmek için gereken her seyi yapacagız” dedi. Geçen hafta başında Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği röportajla yabancı yatırımların çok önem verdiği Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusundaki sözlerine dünkü konuşmasıyla düzeltme de yaptı: “Para politikalarında küresel yönetişim biçimlerine bağlı kalacağız.” Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Murat Çetinkaya gelecek hafta yeniden Londra’da yabancı yatırımcılarla toplantı yapacaklar. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda yabancıları ikna etmeye çalışacaklar.

        - Seçim beyannamesinde keşke vurgulu sözler yerine net bir rakam ifade edilseydi, daha inandırıcı ve sonuç alıcı olurdu. Mesela “Enflasyonu birinci yılda yüzde 5’in altına indireceğim” gibi. Çünkü kurda artışı tetikleyen enflasyon, dönüp kurun da artıracağı enflasyon olacak. 1983 seçimleri öncesinde Özal eline tükenmez kalemi de alarak yüzde 5’in altındaki enflasyonu vaat etti ve kazandı.

        Diğer Yazılar