Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaşar Okuyan, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'ydı, ben de SSK Genel Müdürlüğü Sigorta Teftiş Kurulu İstanbul 1 No'lu Grup Başkanlığı'nda müfettiştim. Şimdiki CHP Yalova Milletvekili öğretmen Muharrem İnce de hem CHP Yalova İl Başkanı hem de bir özel dershanenin sahibi ve yöneticisi idi.

        Muharrem İnce, Yalova'nın girişine YAŞAROVA yazdırdığı için Yaşar Okuyan'la husumet halindeydiler. Benim bağlı olduğum teftiş kurulunu bürokratik hiyerarşide bir basamak aşağıya indirme çabaları içinde olduğu için de ben dahil bütün sigorta müfettişleri, Bakan Okuyan'a diş biliyorduk. Hatta, Muharrem İnce kendisini 1 sevmiyorsa ben 10 sevmiyordum.

        FAKSLA GELEN İHBAR DİLEKÇESİ

        Bağlı olduğum grup başkanlığı bana beş adet denetim gerekçesi vererek Yalova'ya gönderdi. Denetim gerekçeleri içinde bir tanesi ilginçti; normalde yasal olarak dikkate alınmaması gereken faks ile gönderilmiş ihbar dilekçesi kayda alınmış ve bana da denetle emri verilmişti. İşte bu emir, Muharrem İnce'nin sahibi olduğu dershaneyle ilgiliydi. Faksın gruba girişi değil bana verilen emir olduğu için dikkate almak zorundaydım. O hafta pazartesi sabahı İstanbul'dan Yalova'ya geçtim ve diğer 4 işi bitirdim, en son dershane kaldı. Saat 16.00 suları idi. Dershaneye girdim, müfettiş kimliğimi gösterip denetime geldiğimi ifade ettim. Aslında tek derdim, bir an önce işimi bitirip gitmekti ama olmadı. Beni dershane sahibi ve müdürü Muharrem İnce'nin odasına götürdüler. Bir ayağı kırık ve alçılı olan İnce'ye kendimi tanıttım, kendisi de "Çay içer misin" diye sordu. İşimi bir an önce bitirme amacıyla teşekkür eder etmez hiddetlenen İnce, "Seni Yaşar Efendi mi gönderdi, sen kimin adamısın, sana burayı denetlettirmem" dedi. Durumu kendisine anlatıp işimi zorlaştırmamasını, sadece 10 dakikalık bir işimin olduğunu ısrarla söylememe rağmen izin vermeyince, durumu polise haber verip yasal olarak yardım etmelerini talep ettim.

        İNCE'YE EPEY CEZA ÇIKTI

        Denetim sonrasında dershanede 10'dan fazla emekli öğretmenin kayıtdışı olarak yıllardır sigortasız çalıştırıldığı ortaya çıktığı gibi hiçbir öğretmen için o gün yürürlükte olan Tasarrufu Teşvik Fonu (TTF) ve Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödentilerinin yapılmadığı ortaya çıktı. Dershanenin 10 yıllık incelemesi sonrasında da yanlış hatırlamıyorsam o zamanki parayla 100 milyar liradan fazla borç çıkarıldı, ceza kesildi. Sonunda olay, Muharrem İnce tarafından mahkemelere intikal etti ama benim bildiğim bütün mahkemeleri kaybetti ve hepsini ödedi.

        Öte yandan, bir siyasi parti il başkanının dershane müdürü olması ise yasaktı, bu da ortaya çıkmıştı.

        ÖĞRETMEN DE OLSA EMEKLİLER SİGORTALI OLURLAR

        Dün, TBMM bahçesinde CHP Milletvekili Şahin Mengü ile selamlaştık ve tokalaştık, yanında da Muharrem İnce vardı. İşte o sırada İnce, bana dönüp "Seni unutmadım, cep telefonun da bende kayıtlı. Elime fırsat geçerse, ki geçecek, sana göstereceğim, burnundan fitil fitil getireceğim" dedi. Ben de kendisine "Ben de sizi unutmadım sayın vekilim, emekli 10 öğretmeni 10 yıl boyunca sigortasız çalıştırmıştınız, ben de görevimi yapmıştım" dedim. Karşılıklı sözlü atışmadan sonra "Emekli öğretmenler sigortalı olmazlar, yapmazlar" deyince buradan bir kez daha kendisine ders vermek vacip oldu.

        İster öğretmen olsun ister işçi, emekli olduktan sonra bir işveren yanında çalışıyorlarsa, o kişilere ödenen ücretler defterlere gider olarak yazılır ve SSK'ya da sosyal güvenlik destekleme primi (SGDP) ödenir. Bunu bilmeyen işveren de olmaz. Hadi bilmiyorsun diyelim, o öğretmenlere ödediğiniz ücretleri, o öğretmenler üzerinden kazandığınız paraları kayıtlı düzene sokmamanın da mı doğru olmadığını bilmiyorsunuz.

        Hadi bunları bilmiyorsunuz da şimdi beni neyle tehdit ediyorsunuz, elinize yetki verilse beni asacak mısınız? Öldürecek misiniz? Dövecek misiniz? Ne yapacaksınız, gerçekten bilmek istiyorum.

        SSK'dan 48, sandıktan 49 yaşında emekli olursunuz

        26.12.1965 doğumluyum. 28.01.1985 tarihinde Balıkesir Orman İşletme Müdürlüğü'nde 12 gün SSK'lı çalıştım. Ardından boş geçen dönemlerimden sonra uzman erbaşlığa 10.03.1993 tarihinde başladım. Adı geçen kurumun çeşitli birimlerinde görev yaptım. Kanun gereğince uzmanlık sözleşmem 45 yaşında 10.03.2009'da sona erdirildi. Şimdi ise Emekli Sandığı'na isteğe bağlı prim ödüyorum. Bu arada uzmanlıktan evvelki 18 aylık askerliğimi de ödedim. Bundan sonra sigortalı işe girince askerlik borçlanmasıyla beraber 17 yıl 6 ay süreyi sigortaya aktarabilir miyim? Aktarırsam sigorta başlangıç tarihi olan 28.01.1985 ile uzman erbaşlığa başladığım tarih olan 10.03.1993 tarihleri arasında 8 yıl 1 ay 12 günüm sigortalı olarak kabul edilir mi? Kabul edilirse ne zaman emekli olabilirim? Hizmet süremi sigortaya aktarıp sigortalı bir işte çalışırsam mı daha yüksek maaş alırım, yoksa isteğe bağlı emekli sandığına prim ödersem mi daha yüksek maaş alırım? Her ay Emekli Sandığı'na isteğe bağlı 370 lira ödüyorum. Ethem Demir-Balıkesir

        Sayın okurum, verdiğiniz bilgilere göre halen isteğe bağlı olarak devam ettiğiniz Emekli Sandığı'ndan, SSK, askerlik süreniz ve 16 yıllık uzman çavuşluktan elde ettiğiniz 4 yıllık fiili hizmet zammıyla birlikte bundan sonra da kesenek ödeyerek 25 tam yılı tamamlamak şartıyla 49 yaşından sonra Emekli Sandığı'ndan emekli olursunuz ve 850 lira kadar emekli aylığınız olur. Bundan sonra SSK'lı olur ve olduktan sonra 3.5 yıl (1260 gün) SSK'lı çalışırsanız (asgari ücretten prim ödenirse) bu defa SSK'dan 48 yaşından sonra emekli olursunuz. SSK emekli aylığınız da bugünkü rakamlarla 650 lira kadar olur.

        Askerlik borçlanması vergi matrahından düşülebilir

        İnternette ve mevzuatta araştırıp net cevap bulamadığım bir konuda yardımlarınızı istirham ediyorum; vakit bulur da yanıtlarsanız çok sevinirim. Toptan ödenen bir askerlik borçlanması tutarını ücretin vergiye tabi kısmından düşerken nasıl bir yol izlemeliyim? Örneğin, ücretlinin askerlik borçlanması tutarını 2500 lira ve aylık gelir vergi matrahını da 1000 lira gibi düşünecek olursak, matrahtan yapılacak indirim 3 ayda 1000-1000-500 şeklinde mi yoksa özel sigorta indiriminde olduğu gibi brüt kazancın yüzde 10'luk dilimleri halinde mi yapılmalıdır. İsmi saklı

        Sayın okurum, Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan askerlik borçlanmaları, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 08.03.1973 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan 111 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği gereğince vergi matrahından düşülmektedir. Tebliğe göre, "...kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur. Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanunu'nun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanunu'nun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir.

        Açıklanan nedenlerle;

        A- Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması;

        B- Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tabi tutarından indirilmesi;

        C- Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak indirilmemesi gerekmektedir" denilmektedir. Siz 2500 liralık askerlik borçlanması ödemesini 6 aylık sürede değil de peşin olarak ödediğinizden yukarıdaki "B" bendinde belirtildiği ve sizin de örneklendirdiğiniz gibi 2500 TL'lik rakama ulaşıncaya kadar kişinin gelirlerinden gelir vergisi kesmeyeceksiniz. Yani 3 dilim halinde, 1000, 1000 ve 500 liralık kazançları vergi dışı bırakılmalıdır ama asgari geçim indirimi sebebiyle de bir miktar gelir, vergi dışı bırakılacağından daha da uzayabilir.

        Geriye borçlanma yok

        1982 SSK girişim var, 2000-2005 arası Bağ-Kur primlerimi ödedim (yapılandırma ile), vergi mükellefiyetim Kasım 1997'de başladı ama Bağ-Kur'lu olamadım. 31.12.2005'te sonlandırdım. Şu an SSK'da 1821, Bağ-Kur'da 1887 günüm var. 1367 prim gün eksiğim var, geriye dönük 1997-2000 arasını Bağ-Kur'a borçlanma şansım var mı? Hakan Özer

        Sizin Bağ-Kur başlangıcınız 04.10.2000 günü ise geriye doğru borçlanma hakkınızı 2005 yılı Şubat ayında kadar kullanmanız gerekirdi. Bu hakkı kullanmadığınızdan artık 04.10.2000 öncesi vergi kaydı olan sürenizi borçlanamazsınız.

        Diğer Yazılar