Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABER medya sitelerinde böyle duyuruldu. Kötü niyet asla yoktu. Ama ben şahsen rahatsız oldum. Çünkü Taraf Gazetesi'nde geçtiğimiz çarşamba günü ilk köşe yazısı yayınlanan Esmeray Özadikti atraksiyon uğruna işe alınmadı. Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'la büyük zevkle çalışmış biri olarak böylesi bir yaklaşımlarının asla olamayacağını birinci elden biliyorum.

        Esmeray travesti olduğu için değil demokrat kişiliği, kıvrak zekâsı ve yeni keşfettiğimiz yazı becerisi sayesinde Taraf'ta yer buldu kendine. Ama maalesef Esmeray'ın cinsel kimliği her şeyden fazla ilgi çekti. Dediğim gibi kötü niyet asla yok ama kemikleşmiş refleksler söz konusu. Oysa "kentsel dönüşüm" adıyla yıllarca Tarlabaşı'nda yaşayan insanların mahallelerinden insafsızca sökülüp atılmalarını anlatan ilk yazısı ön plana çıkarılsaydı çok daha şık olurdu bence.

        Aynı "günahı" ben de işledim kısmen. Birkaç yıl önce The Economist Dergisi için Esmeray'ı haber yapmıştım. Ama verdiği mücadeleden dolayı. Türkiye'de travesti olmanın ne kadar zor, hatta zaman zaman ölümcül olduğunu vurgulamak için. Hele Esmeray gibi Kürt ve solcuysan. Kars'tan İstanbul'a 15 yaşındayken göç eden Esmeray, seks işçiliği yaparak geçinirken bu duruma isyan edip ilk etapta yaşadığı Tarlabaşı'nda midye satarak karnını doyurdu, ardından tiyatro yaparak. Hem de söke söke.

        Esmeray'ın son derece renkli, bir o kadar da acı dolu hayat öyküsünü mizahi bir dille anlatan "Cadı'nın Bohçası" gerçekten görülmeye değer. Geçen yıl Esmeray'ın stand-up oyununu izlemeye gittiğimde çok hoş bir sürprizle karşılaştım. Çoğu genç olan ve "beyaz Türk" diye tarif edebileceğim seyircileri görünce şaşırmıştım. "Eyvah bunlar kadıncağızla alay etmeye, bir tür vaudeville tiyatrosu seyretmeye gelmişler" dedim kendi kendime.

        Ne kadar yanılmışım. Hepsi oyunu büyük ilgi ve saygıyla izledikleri gibi erkekler, Esmeray'ın "interaktif" sataşmalarına gayet sportmence tepki verdi. Herkes bol bol güldü, zaman zaman hüzünlendi ve evine dönünce sanırım uzun uzun düşündü. Esmeray'ın dediği gibi "Oyunu izleyenler cinsel kimliği farklı olan insanların nelere maruz kaldığını görüyorlar".

        Yazımın başında belirttiğim gibi medya sitelerinin "İlk travesti köşe yazarı" diye verdikleri haberde art niyet yoktu. Ne yazık ki bazı istisnalar olduğunu öğrendim. Bir medya sitesinde köşe sahibi kadın yazar bakın neler buyurmuş: "Bir gazetenin hangi görüşte olursa olsun bir travesti köşe yazarını beslemesi içimi bulandırdı... Taraf; Taraf mı tutuyor ne yapıyor? Böyle reklam olur mu hanımlar beyler?.. Hele de ramazan günü... İnsanın içini kaldırıyor doğrusu... Bu kişi, köşe yazılarını yazdıktan sonra TV ekranlarına sıçrarsa ve bir anda ortalık travestilerle kaynamaya başlarsa, sorumlusu kim olacak ki ? Artık TV ekranlarında başrol oynar... Sonra da özerklik ister birileri gibi... Sonra aralarında nikâh kıymaya başlarlar... Sonra sağa sola dökülüp, çoluk çocuğumuza saldırırlar... E-5 üzerindekilerin gece vakti sağa sola saldırmalarını ne çabuk unuttuk Allah aşkına!"

        Herkesin fikrine saygılıyız ama bu hanım biraz bilgilenip öyle yazsa diye düşünüyorum. Çocuklarımıza saldıranlar çoğunlukla heteroseksüel erkekler, travestiler değil. E-5 karayolunda travestiler, saldıran taraf değil çoğunlukla saldırıya uğrayan taraf. Hem de en korkunç biçimde. Kaçı öldürüldü. Kaçı polis tarafından acımasız şekilde dövüldü. Esmeray dahil. Gazete okuyan, televizyon izleyen herkes bilir. Travestiler bedenlerini E-5'te keyiflerinden ötürü satmıyorlar. Toplum onlara başka iş imkânı tanımadıkları için fuhuş batağına sürükleniyorlar. Esmeray büyük bir istisna.

        Son olarak da hanım yazar gibi düşünenlere, mübarek ramazan günü ellerini bir an vicdanlarına koyup şunu düşünmelerini rica ediyorum: "Ya benim evladım eşcinsel veya travesti olsaydı, ne yapardım?" Eşcinsellik ne sapıklık ne de hastalık. Eşcinsellik de farklı bir insanlık hali. Onları da Allah yarattı bizleri de.

        Eşcinselleri sapık olarak tanımlayan Naziler, binlercesini toplama kamplarına tıkıp öldürdü. Bunların hepsi belgelendi.

        Bugün Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, eşcinsel kimliğini açıkça beyan ettiği gibi bir de evli olduğu bir partneri var. Muhafazakâr kimliğinin yanı sıra vicdan ve hoşgörüsü ile bütün kesimlerde büyük takdir ve sevgiyle kucaklanan Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu'nun, Westerwelle ile tokalaşırken irkildiğini gördünüz mü hiç? Ben görmedim. İnsanlık budur. Medeniyet budur. Hoşgörü budur.

        Diğer Yazılar