Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        atilganbayar@haberturk.com Bunun Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan bilmem kaçıncı manüplasyon çabası olduğunu artık sayamıyorum.

        Hırant Dink’in katilinin videosunun Jandarma’da çekildiği iddiası, kesilmiş ve formatlanmış bir video ile basına servis edildi.

        Bunu büyük bir keyif ile veren medyalar olduğu kadar, böyle manüplatif ürünler karşısında donanımlı olmayan medya yöneticilerinin büyük çoğunluğu da, Jandarma’yı manşetlere ve haber bültenlerine taşıdı.

        Hemen ertesi gün, videonun kesilmemiş, formatlanmamış hali ortaya çıktı ve çekim yerinin Jandarma olmadığı anlaşıldı!

        Önceki günün manşetlerinde ve halkın zihninde ise Jandarma duruyordu.

        Olaylar zincirinin kamuoyuna yansıma biçimine bakarsak, neredeyse bütün süreç içinde medya ve polis de dahil olmak üzere en kusursuz yerin Derin Devlet ve Derin Devlet dolayımıyla ilişkilendirilmek istenen TSK olduğunu şimdi daha net görebiliyoruz.

        Demek ki, Derin Devlet’in bu sonuçta bir sorumluluğu var. Suikast gibi tertipleri ve bunun nasıl kullanılacağını önceden tesbit edip, ‘ön alamamak’ Derin Devlet’in sorumluluğundadır.

        Anlaşılan o ki, Derin Devlet fonksiyonunu tam olarak yerine getirememiş ve ülkeye ve milletin bütünlüğüne yönelik bir tertipi engelleyememiştir.

        Ben Derin Devlet’ten bir takım plan ve prensipler ve prosedürler bütününde bir kavramsallığı anlıyorum. Devletin ilkelerini yazanlar ile bu ilkelerin uygulanırlığını kontrol eden personel de dolayısıyla Derin Devlet kavramı ile ilişkilendirilebilir.

        Devletin içine yuvalanıp, devletin koruyucu kalkanından yararlanan, her türlü manüplasyona açık çıkar çetelerini ise Derin Devlet diye adlandırmak, devletin derinliklerini (yani kendisini, yani merkezini) hedef alan bir başka zihinsel manüplasyona kurban olmak demektir.

        Türkiye’yi bunalıma, kurumlar çatışmasına ve milletinin kolektif bilinçaltını duygusal karmaşalara yöneltecek eylemlilikler ise Derin Devlet’e değil, bir başka ‘derinlik’e ait olabilir ancak.

        Dolayısıyla şimdi, Derin Devlet’in masanın başında alarmda ve bu tertibi önlemekteki başarısızlığının sebeplerini tartışıyor olduğunu düşünmek istiyorum.

        Zincirleme eleştirilerle paralize edilmiş Derin Devlet’in başına gelebilecek en büyük felaket gelmiştir çünkü.

        Suç ve kusurlar, muhtemelen izleme düzeyinde bile dahli olmayan Derin Devlet’e nisbet edilmiştir.

        Bundan büyük ceza mı olur?

        Diğer Yazılar