Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir zamanların popüler kavramlarından biriydi, BRIC. Efsanevi Goldman Sachs başekonomisti Jim O’Neil’in icat ettiği bu kavram Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in İngilizce isimlerinin baş harflerinin bir araya getirilmesinden oluşuyor. Birbirleri ile herhangi bir sosyal ya da kültürel bağlantısı olmayan bu 4 ülke O’Neil’in yarattığı BRIC kavramı ile bir anda topluca değerlendirilen bir ekonomik güç oldu

        O’Neil, 2000’li yılların başında gelişmekte olan bu 4 ülkenin ekonomik büyümesini mercek altına yatırmış ve gelecek 25 yılda G-7 ülkelerini geride bırakacaklarını iddia etmişti. BRIC ülkeleri 2000’lerin başında toplam dünya GSMH’sinin % 8’ini nüfusunun da % 40’ını oluşturuyordu. Jim O’Neil’e göre BRIC ülkeleri 10 yıl sonra % 8 olan dünya GSMH’sindeki paylarını % 14’e çıkartacak buna karşılık 2000’li yıllarda G-7’nin toplam GSMH’deki payı % 60’lardan % 50’nin altına gerileyecekti.

        Jim O’Neil haklı çıktı ama.. Gerçekten de 2000’lerin başında yapılan tahminler haklı çıktı. BRIC ülkeleri son 10 yılda büyük iş çıkarttılar. 2013 sonu itibarıyla Brezilya, Hindistan, Rusya ve Çin’in nominal değerlerle 74 milyar $, küresel GSMH’nin % 20’sine yaklaşan bir payı olduğunu görüyoruz. G-7’nin payı ise % 47’ler kadar gerilemiş durumda.

        BRIC ülkeleri sadece ekonomik olarak başarı göstermekle sınırlı kalmadılar. Bu sene içersinde merkezi Şanghay’da olmak üzere 50 milyar $’lık sermaye ile aralarına G. Afrika’yı da alarak BRICS Bank adı ile ortak bir banka bile kurdular Peki sorun ne?

        Yazının başından itibaren BRIC ülkeleri için “hayat gayet güzel gidiyor” şeklide bir anlam çıkmış olabilir. Ancak özellikle 2014 itibarıyla bu 4 ülke de ekonomiler ciddi S.O.S veriyor.

        Ülke bazlı hızlıca bir göz atalım..

        Brezilya: 2.5 milyar $’lık büyüklüğü ile bir dönem İtalya ile dünyanın 7. büyük ekonomisi olmak için uğraşan Brezilya 2014 yılının ilk 2 çeyreğinde arka arkaya küçülerek 5 sene sonra yeniden resesyona girdi. Bu sene ikinci çeyrekte % 0.6 daralan Brezilya ekonomisinin geçen seneki % 1.9 büyümenin ardından 2014’ü % 1 küçülerek kapatması bekleniyor. % 4’e yakın cari açık veren, ekonomisi büyük oranda Çin’e sattığı emtia üzerinden büyüyen Brezilya dövize kaçış olmaması ve enflasyonu kontrol altında tutmak için % 11 faiz ile yer küredeki en yüksek faiz oranlarından birini ödüyor

        Hindistan: 2005- 2012 tarihleri arasında ortalama % 8.4 büyüyen Hint ekonomisi de ciddi büyüyememe sıkıntısı çekiyor. Geçen sene % 4.6 büyüyebilen Hint ekonomisi bu sene de % 4.5’ler seviyesinde ancak büyüyebilecek gibi gözüküyor. IMF kökenli Merkez Bankası Başkanı Rajan Raguram ile piyasalardaki algısını güçlendirmeye çalışan Hindistan’ın en büyük iki zaafı; sermaye hareketlerine olan bağımlılığı ve yüksek enerji ithalatı.

        Çin: Bir başka sorunlu BRIC ülkesi. İki haneli büyümelerden % 7.5’lere razı olan Çin’in en büyük sorunu içeride artan ve balon riski oluşturan emlak piyasası ve toplam kredi stokunun % 50’sini oluşturan kayıtdışı ekonomi.

        Rusya: BRIC ülkelerinden resesyona girmesi beklenen diğer aday. 2011’e kadar ortalama % 5-6 bandında büyüyen Rusya 2012 ve 2013’te ancak % 2 büyüyebildi. Ancak bu sene Ukrayna ile yaşanan kriz Rus ekonomisi için tam bir “kâbus” oldu. 2014’ü % 1 oranında daralarak bitirmesi beklenen Rusya’nın diğer sorunu da para çıkışı. Kriz sebebi ile geçen sene ülkeden 60 milyar $ yabancı çıkışı olurken bu sene rakamın 100 milyar $’ı bulması bekleniyor.

        Görüleceği üzere BRIC hikâyesi “su alıyor” hatta “batma” tehlikesi ile karşı karşıya. Ve bütün bu olup bitenin sebebi belli; FED. Geçer akçe “Dolar” ülkesine geri dönmeye karar verince BRIC oldu THE END

        Diğer Yazılar