Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR varmış bir yokmuş. Birbirlerini oldukları gibi kabul edip seven Meltem adında bir sanatçıyla Mutlu adında bir avukat varmış. Masallarına mutlu bir son yazabilmek için evlenip Cihangir'de bir evin çatı katına taşınmışlar. Evleri asansörsüz, aşk yuvalarına girebilmek için tam 103 adım atmaları gerekiyor. Zaten buz gibi olan evin çatısında çatlak var, yuvaları rüzgâr alıyor. Tiyatrokare'nin Neil Simon'ın 'Parkta Çıplak Ayak' adıyla Broadway'de büyük başarı yakalayan oyunundan Nedim Saban tarafından Türkçe'ye ve Türkiye'ye uyarlanan 'Aşka 103 Adım' adlı oyunu, bu aşk masalının kahramanlarının, adlarına uygun bir şekilde mutlulukla meltem arasındaki gidiş gelişlerini eğlenceli bir dille gözler önüne seriyor. Çatıdan sızan rüzgâr Mutlu ile Meltem'in birbirlerini değiştirme çabalarıyla birleşerek yuvalarını darmaduman edebilir, evin soğukluğu kalplerinin de kaskatı kesilmesine yol açabilir ya da onlar her şeye rağmen birlikte olmanın mutluluğuna tutunup rüzgâra ve soğuğa karşı koyabilir. Seçimlerinin ne olduğunu merak ediyorsanız, oyunun biletleri Biletix'te, gidin izleyin.

        SAHNE KOMŞUMUZUN EVİ GİBİ

        Nedim Saban, yönetmenliğini de üstlendiği oyunu uyarlarken ve sahneye koyarken, hikâyeyi öyle bizden hale getirmiş ki, izlerken sadece sahnedeki çifti değil toplumumuzun genelindeki ikili ilişkileri ve evlilikleri de düşünüyor insan. Oyun sırasında atılan her kahkaha bir yüzleşme nidası aslında. Sanki sahnedeki aile kapı komşumuz da biz onları ziyarete gitmişiz. Ya da bizzat kendi evimize gizli kamera yerleştirilmiş ve görüntülenenler eğlenceli bir oyun haline getirilmiş. Oyunda Mutlu'yu Bülent Seyran, Meltem'i Özge Özberk canlandırıyor. Suna Keskin Meltem'in annesi Saadet Hanım, Umran Ertok apartman komşusu, Koray Kurt telefoncu rolüyle seyirci karşısına çıkıyor. Zamanla anneyle komşu arasında da aşk yaşanmaya başlıyor. Genç neslin çatışmaları ve birbirlerini değiştirme çabalarıyla bir önceki kuşağın aşk aracılığıyla yeniden oyuna doymayan birer küçük çocuğa dönüşme maceraları bir arada! Bir taraf aşkı tüketmeye kodlanmış gibi, diğer tarafsa aşkın tadını çıkarmaya...

        SUNA KESKİN BİR HARİKA!

        Oyundaki karakterler, mutlu sona ulaşmak yani bir ömür boyu birlikte yaşamak amacıyla çıkılan aşk yolunda trafik karıştığında sarı, yeşil ve kırmızı renkli trafik lambaları arasından yaptıkları seçimlerle kaldılar aklımda. Herkes rolünün hakkını vermiş, aşka yakışır sıcacık ve samimi bir oyun çıkmış ortaya. Özellikle Suna Keskin bir harika! Oyun sonrasında kuliste sohbet ederken, Bülent Seyran, "Ben başka oyunlarda sahneye çıkmadan önce ekip arkadaşlarıma 'Kolay gelsin' derdim. Bu oyunda birbirimize 'Hadi iyi eğlenceler' diyoruz" dedi bana. Ben de aynı cümleyle sesleniyorum oyunu izleyecek olanlara...

        Bu oyun bize Metin Serezli'nin hediyesi'

        ASLINDA sizlere 'Aşka 103 Adım'la ilgili izlenimlerimin yanı sıra oyunun kulisini de anlatacaktım. Kuliste buluşacağımız günün sabahında Metin Serezli'yi kaybettik. Sağolsun ekip yine de kulislerini açtı bana. Ancak içleri dışları bir olduğundan fotoğraf çekimleri sırasında gözlerindeki yaşları gizleyemediler, gülümseyemediler. Bu kadar eğlenceli bir oyunun kulisini o fotoğraflarla yansıtmak istemediğimden kulis izlenimlerimi başka zamana bıraktım. O gün ilk kez birbirlerine "Kolay gelsin" deyip güç dileyerek sahneye çıkmış oyuncular. Oyunu onlara Metin Serezli önermiş. "Teksti bize o getirdi, oyunu o hediye etti. Prömiyerde telefonla tüm ekibi tek tek arayarak şans diledi. Desteği çok değerliydi" diyorlar. Oyunda 'Mutlu aşk vardır, mutlu son yoktur' diye bir replik var. "Metin Serezli'yle Nevra Serezli'nin aşkı gibi ömür boyu süren sevdalar da var" dedim ekibe. Suna Keskin, "Metin, Nevra'ya her gün yeniden âşık olduğunu söylerdi. Onların aşkı mutlu yaşanmışlıkların ispatıydı" dedi. Işığın hep dilimizde Metin Serezli...

        Diğer Yazılar