Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “TECRÜBE ile edindiğin dostları, ruhuna çelik halkalarla bağla” demiş Shakespeare. Ne zaman bu cümleyi hatırlasam ya da cümle bana kendini hatırlatsa, arar “İyi ki varsın” derim tecrübeyle edindiğim, ruhumda kocaman bir gülümseme yaratan dostlarıma. Bugün 27 Mart. Ruhuma çelik halkalarla bağladığım o dostlardan birinin günü; Dünya Tiyatro Günü! Hoş, tiyatro benim her günümde var, tiyatro benim dünyam ama bu vesileyle bir kez daha tüm mızıkçılıklarımı yüzüme vuracak kadar dürüst olan, bana beni ve insanı kimsenin anlatamayacağı dobralıkla anlatan, ruhumdaki yaraları iyileştiren, bana canı gönülden “Yaşasın” dedirten, “Yaşıyorum” dedirten, “Yaşarım” dedirten ömürlük oyun arkadaşıma teşekkür etmek istiyorum.

        ÖZGÜRLÜĞÜME HİÇ DOKUNMADI

        Hep söylüyorum; ucundan kıyısından iyi bir insan olmayı başarabildiysem ben, ruhum yara bere içinde kaldığında bile vicdanım sapasağlam durabildiyse yerinde bunda tiyatronun büyük payı var. Çocuktum tanıştığımızda, ellerim minicikti. O elleri karalamak, yaralamak, parmak sallayıp yargılamak, vurmak, kırmak, parçalamak yerine içime dönüp kendi hamurumu en doğru şekilde yoğurmak için kullanmayı öğretti tiyatro bana. Ne kadar başarılı olabildim bilmiyorum ama hâlâ deniyorum. Sahnede farklı farklı hayatlara şahit oldum, kimi bana yakın kimi çok uzak karakterler gördüm. Sayelerinde hem kendimi daha iyi tanıdım hem de empati yeteneğimi geliştirdim. Hayat yolunda ne olmak istediğimi, daha da önemlisi ne olmak istemediğimi bilerek ilerledim. “Ruhum bütün yalanlara tok, canımı çok acıtacak olsa da biri bana doğruyu söylesin” diye çırpındığım zamanlarda replikler koştu imdadıma. Kimi yüzüme gerçekleri tokat gibi vurdu, kimi o tokadın pansumanını yapmaya ant içmişçesine gecelerce koynumda uyudu. İşin en güzel yanı; üzerimde hiç baskı kurmadan yaptılar bunu, söyleyeceklerini söyledikten sonra beni kendimle baş başa bıraktılar. Değişip dönüşmek mi yoksa olduğum yerde saymak mı noktasında topu bana attılar, seçimi bana yaptırdılar. Kalbimle, ruhumla, vicdanımla direkt temas halindeydiler ama özgürlüğüme hiç dokunmadılar.

        BÜYÜLÜ BULUŞMA ANLARI YAŞADIM

        Sanırım ben en çok ruhum üşürken sarıldım tiyatroya. Hiç tanımayıp da alkış sesinde buluştuğum insanlar oldu. Alkışlayan o ellerden yükselen sıcaklık ruhumu da sarıp sarmaladı, kalbimin buzlarını eritti, bana “Yalnız değilsin” dedirtti. Büyülü buluşma anları yaşadım; sahnedeyken gözlerimi alamadıklarımın gözlerine değdi gözlerim. “Ben bir yıldızım” egosunu ayaklarının altında ezmiş, gözlerindeki aşkla parlayan yıldızlar sayesinde fark yaratmış önce insanlıkta ustalar tanıdım. Emek vermeyi öğrendim onlardan, vazgeçmemeyi... Çoğu benden küçük gençler bana hayal kurmanın ve kurulan hayalin peşinden uçmanın güzelliğini hatırlattılar; ilham kaynağım, nefesim, umudum oldular.

        HAMURUNUZU KENDİ ELLERİNİZE ALIN!

        Benim tiyatroyla ilgili tecrübemin özeti niteliğinde olan bu yazdıklarımı okurken kaçınız “Ben bu hissi biliyorum” diyeceksiniz bilmiyorum. 5 yıldır bu köşeyi bu his başkalarına da geçsin, insanlık tiyatroyla iyileşsin diye yazıyorum. Sanat hayatta daha çok yer kapladıkça dünyanın daha güzel bir yere dönüşeceğini biliyorum. Tam da bu yüzden birileri tiyatrodan korkuyor. Başta AKM peş peşe kapatılan salonlar, ahlaksızlığın zirvesine çıkıp da genel ahlak kriterinden dem vurmalar, TÜSAK adı altında sanatı idam etmeye çalışmalar bundan! Bizi çocuklarımızdan ve çocukluğumuzdan vurmayı marifet sananların içindeki çocuktan hiç vazgeçmeyenleri, oyuna getirme amacı gütmeden oyun oynayanları hedef almaları normal!

        Bu 27 Mart miladın olsun insanlık, uyan! Uyan ve tiyatroyu çelik halkalarla bağla ruhuna! Ruhundaki, kalbindeki, gözündeki, beynindeki perde kalksın diye “Perde” diyenlerle daha sık bir araya gel. Sahneden sana tutulan aynada kendine ve hayata daha çok bak; onu oyuncakları belleyenlere inat kendi ellerine al hamurunu. Unutturamasınlar sana seni insan kılan başlıca özelliğini; onurunu...

        Diğer Yazılar