Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GENCO Erkal’ın kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu’nun yeni yuvası Ali Paşa Hanı, Ramazan Bayramı’nda vandal bir saldırıya uğramıştı. Biri, elektrikli ağaç testeresiyle hana girip seyircilerin oturduğu platformu doğramıştı. Şüpheliler arasında aile yadigârı tarihi hanın hissedarlarından olan, Genco Erkal’ın kardeşi Ferit Erkal da vardı. Genco Erkal şikâyette bulundu. Bu süreçte sosyal medyadan “Üzülmeyin, orayı hep birlikte yeniden yaparız” mesajları yağdı Erkal’a. Ben de sürekli telefon ettim kendisine. Ne saldırılarla, engellemelerle karşılaştı bugüne dek. Hepsinden bahsederken üzgündü ama bu kez sesinde içimi dağlayan bir kırgınlık vardı. Şüphelilerin arasında kardeşinin de bulunması çok canını yakıyordu. Nasıl yakmasın!

        ‘YAŞANANLAR ÇOK AĞIR’

        Geçtiğimiz pazartesi, güne Erkal’dan gelen “18 Eylül’de handa oyunlara başlıyoruz” mesajıyla başladım. Buruk bir bayram sevinciyle kendisini aradım. Burukluğu Dostlar Tiyatrosu ile birlikte tüm tiyatro dostlarına yaşatılan bu saldırının ağırlığından. Daha önce de yazmıştım; o testere seyirci platformlarıyla birlikte tiyatroseverlerin içini de doğradı. Tiyatroya gönülden bağlı olanlar ne demek istediğimi anlar; benim bu hayatta bir tek tiyatro söz konusu olduğunda koltuk sevdam var. Seyirci koltuğu bana göre her türlü makam koltuğundan değerli. Çünkü o koltuk insanın kalbine hayat öpücüğü konduruyor. Eminim canlı olsaydı; bu aklın, vicdanın almadığı saldırıya alet olan testere utancından yaşayamazdı.

        Genco Erkal, “Kardeşimin emniyete verdiği ifadeyi okudum. Saldırıyı kendi başına yaptığını itiraf etmiş. Hanın tiyatro olarak kalmasını istemiyor” dedi telefonda. Bir süre sustuk. Sonra ben ne hissettiğini sordum. “Bu yaşananlar çok ağır” diye özetledi durumu. O sessizliğini korurken ben açtım isyan bayrağını, “Hukuka başvurmak varken tiyatroya saldırmak niye?” diye. Geçelim bayram sevincine... 18 Eylül’den itibaren, Dostlar Tiyatrosu, Erkal’ın, Nâzım Hikmet’in dizelerinden uyarladığı ve Tülay Günal ile birlikte rol aldığı ‘Yaşamaya Dair’ ile Ali Paşa Hanı’nda olacak. Daha önce de yazmıştım; Nâzım’ın ‘Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü’süyle yapıyorlar her gösterinin finalini. “Dostların arasındayız, güneşin sofrasındayız” diyerek... Yazımın başlığında da “Dostlar’la güneşin sofrasında buluşacağız yine” demiştim. Erkal’ın içindeki haksızlıklara meydan okuyan çocuğu tanıdığımdan bir an olsun şüphe duymadım bundan. Bir direniş öyküsü daha ekledi ömrüne, tiyatroseverlerin hayat öpücüğü kesilmesin diye direndi yine...

        HAYDİ GÜNEŞİN SOFRASINA!

        19-20-21 Eylül’de de emniyetin koruması altında sahnelenecek ‘Yaşamaya Dair’. Erkal, saldırı sonucunda meydana gelen yıkıntıya dokunmayacaklarını söyledi ve “Herkes görsün istiyorum başımıza geleni” diye ekledi. Şimdi ben, “O tiyatroyu birlikte yeniden yaparız” diyenler başta olmak üzere herkese sesleniyorum. Nâzım’ın ‘Yürümek’ adlı şiirindeki gibi “Yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek” yürüyor Genco Erkal. “Kellesini orta yere, yüreğini yumruklarının içine koyup” yürüyor. “Yürümek; dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup” der Nâzım aynı şiirde. Hemen Biletix’e girin ya da 0212 519 00 27’yi arayıp hayat öpücüğü garantili koltuğunuzu ayırtın. Gelin; dost omuzbaşları olarak Dostlar’ımızla güneşin sofrasında buluşalım. Dosta, düşmana bizi kimsenin “Yürekten gülerekten yürümek”ten alıkoyamayacağını hatırlatalım...

        Diğer Yazılar