Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN gazetelerde gözüme çarpan haberler arasında bana göre en önemlisi Hürriyet’in manşetindeki Leyla Zana röportajıydı.

        Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Enis Berberoğlu papyonu takmış Ankara Temsilcisi Metehan Demir lacileri çekmiş ve Zana ile röportaja gitmişti.

        Zana “etnik Kürt siyaseti” yapan ve BDP çatısı altında bulunan hiçbir Kürt siyasetçinin söylemediği laflar ediyordu.

        Kürt meselesini güçlü liderliğiyle Erdoğan‘ın çözebileceğini söylüyor, herkesin bu sorunun çözümünde Başbakan’a yardımcı olması gerektiğini, yanında olduğunu ona hissettirmesi gerektiğini açıklıyordu.

        Doğru ama duyulmadık sözlerdi. Başbakan’ın Ankara’da medya temsilcileriyle yapmış olduğu toplantıdan bu yana, gazetelerimizin ve gazetecilerimizin büyük bölümü BDP’li ve BDP’ye yakın siyasetçilerden uzak duruyordu.

        Bırakın bu düzeyde bir röportajı, muhabirler bile Kürt siyasetçilerin pek yanına yaklaşmıyor, ekranlar bile genelde bu tip siyasetçilere kapalı tutuluyordu.

        Ama her ne olmuşsa olmuş, Hürriyet’in iki önemli isminin giyinip kuşanıp Leyla Zana ile röportaj yapası gelmişti. Enis dostum yanlış anlamasın, bu sözlerimde bir eleştiri yok.

        Yaptıkları işi küçümsemiyor veya yanlış bulmuyorum.

        Ama şunu görüyorum.

        Kürt sorununun çözümünde yeni bir irade devreye giriyor besbelli.

        Zana bu yeni iradenin öndeki ismi olmaya soyunmuş.

        Bu iradenin izlerini zaten son dönemde görüyorduk.

        Irak’taki ve Kuzey Irak’taki gelişmeler, ABD’nin tavrı, Kürt sorununda bir dönemece gelindiğinin işaretiydi.

        Talabani, Barzani devredeydi.

        Ve Leyla Zana tam bu aşamada bir röportaj vermek istedi ve bu röportaj Hürriyet’e verildi.

        Leyla Zana‘nın bu sözlerini önemsiyorum.

        Çünkü geçmişi, çektikleriyle kazandığı saygınlık, yaşadıklarıyla elde ettiği tecrübe, birikim ve Kürt milliyetçileri üzerindeki etkisi Zana‘yı önemli kılıyor.

        Zana‘nın “makul sesi” umarım yeterince duyulur diyorum ve BDP’li bir milletvekilinin birkaç ay önce söylediklerini aktarmak için yandaki yazıya geçmenizi öneriyorum.

        BDP tahmin ediyordu

        3 ya da 4 ay önce BDP içinde siyaset yapan önemli bir isim ziyaretimize gelmişti.

        Sohbet sırasında laf dönüp dolaşıp Leyla Zana'ya geldi.

        "Hiç sesi soluğu çıkmıyor. Küskün mü, yoksa susturuldu mu?" diye sorduk BDP'li milletvekiline.

        Verdiği yanıt çok ilginçti ve bugün daha da ilginç hale geldi.

        Şöyle dedi BDP'li milletvekili:

        "Leyla Zana parti ile kendini ayrı tutuyor. Parti politikalarını onaylamıyor gibi bir tutum içinde. Kendini partiyle bağlamıyor. Partinin söylemini benimsemiyor.

        Biraz uzak.

        Ama çok ilginç.

        Kuzey Irak'ta çok iyi ilişkileri var. Oradaki liderlerle çok yakın. Uluslararası ilişkileri de çok iyi. Bunu

        gözlemliyoruz.

        Bence Leyla Zana'yı iyi izleyin. Yakında çok ilginç laflar edebilir, çok önemli çıkışlar yapabilir."

        Allah biliyor ya, o gün o lafları duyduk ama çok da önemsemedik.

        Leyla Zana'dan bir süre ses seda çıkmayınca da unuttuk gitti.

        Ancak dün Hürriyet'in manşetini görünce aklıma BDP'li milletvekilinin söyledikleri geldi.

        Bizim için sürpriz olan bu çıkış, belli ki, BDP'liler için çok da sürpriz değil.

        Leyla Zana'yı ne bekler

        LEYLA Zana'nın bu sözlerine en büyük tepki İmralı'dan gelecektir diye tahmin ediyorum.

        Çünkü Abdullah Öcalan bu sözlerden rahatsız olacaktır.

        Çünkü Öcalan'ın en büyük korkularından biri, kendine uygun gördüğü "Karizmatik Kürt lider" tanımını başka birine kaptırmaktır.

        Bir Kürt hareketi var ise bunun tek temsilcisi ve lideri Öcalan olmalıdır. Başkasına tahammülü yoktur Öcalan'ın.

        Hele hele Leyla Zana'ya hiç yoktur.

        Zana geçmişte Sakharov Ödülü'nü aldığı zaman da Öcalan çok bozulmuş ve Leyla Zana'yı küçümseyen laflar etmiştir.

        Şimdi daha da sinirlenecektir.

        Uluslararası alanda kabul görmüş Kürt lider olma özelliğini kendinden başka hiç kimseye layık görmeyen Öcalan ve PKK şimdi Zana'yı eleştirmeye başlayacak, itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapacak ve hatta hain ilan edecektir.

        Ama bence Zana bunu biliyordur ve hazırlıklıdır.

        Sağduyulu her Kürt de Zana'yı destekleyecektir.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Büyüdükçe sorunların arttığını anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar