Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAZI okurlardan zaman zaman eleştiriler geliyor.

        Kimileri,“Hükümet yalakasıydın, uçaktan inmiyordun. Şimdi tam tersi oldun, ne oldu?’’diyor.

        Onların bu köşenin müdavimi olmadığını tahmin ediyorum.

        Kimileri ise“Eskiden de hükümeti eleştirirdin ama iyi yaptıkları şeyleri de yazardın. Artık iyi bir şey yazmıyorsun’’diye bozuk atıyor.

        Baştan başlayarak derdimi anlatayım.

        Öncelikle“hükümet yalakası’’diyenlere...

        Herhalde“o uçağa’’en az binen“merkez medya’’yöneticisiydim son 7 yılda.

        Habertürk’ün kuruluşundan sonra 2 yıla yakın bir süre, dönemin Başbakan’ının hiçbir seyahatine davet edilmedim.

        Sonra zaman zaman edildim ama hoşa gitmeyen her yazımdan sonra yasaklı listeye girdim. Bir süre sonra yine çağrıldım.

        Ne çağrılmayı önemsedim ne de çağrılmamayı.

        Her ikisi de işimin bir parçasıydı.

        Kendi adıma, yazar Fatih Altaylı olarak çağrılmamayı tercih ederdim ama bir medya grubunun yöneticisi, bir gazetenin genel yayın yönetmeni olarak çağrıldığım zaman gitmem gerekiyordu...

        Hükümetin iyi yanları olduğu zaman övdüm, kötü yanları olduğu zaman yerdim.

        Muhalifler sadece“övgülerimi’’hatırlamayı yeğledi, iktidar ise sadece“yergilerimi’’.

        29 Ekim 2012 gecesi Çankaya Köşkü’nde Başbakan’la uzun uzun sohbet ettik, ertesi gün gazetede çıkan köşemde,“Öcalan serbest, Türk bayrağı yasak’’diye yazdım.

        Gazetenin yöneticisi olmak, yazar olmakla çok farklı bir durumdu.

        Birinde sadece kendinize karşı sorumlusunuz, diğerinde hem gazetenin sahibine, hem çalışan yüzlerce arkadaşınıza...

        Doğru, AK Parti iktidarının iyi yaptığı her şeyi alkışladım. Bunu yine yaparım. Ama bugün bunu nasıl yapayım.

        Sağlık reformunu alkışladık.

        Aynı şeye kırk kere mi övgü düzelim. Yapıldı bitti.

        Üstelik şimdi aksaklıkları ortaya çıkmaya başladı...

        Duble yolları alkışladık, havacılıktaki gelişmeleri alkışladık. Ne yapalım, durup durup aynı şeylere bir daha mı alkış tutalım.

        Yapıldı bitti. Demokratikleşme çabalarına da alkış tuttuk bir dönem.

        Ama çabalar artık bitti, geri dönüş başladı, onu da mı alkışlayalım.

        Hele hele 17 Aralık’tan sonrası...

        Yolsuzluk olur.“Fıtratta var.’’

        Ama ortaya çıkınca gereğini yapmak“fıtratlarında yoksa’’nasıl alkışlayalım.

        Soruşturmalar yürüse, gereği yapılsa alkışlardık.

        Ama öyle mi oldu...

        Hayır, tam aksine yolsuzluğu ortaya çıkarmak suç oldu, yolsuzluğu yapandan hesap sormak ayıp.

        Yapanlar ise baş tacı.

        Diyorlar ki,“17 Aralık’tan sonra iyice değiştin’’.

        17 Aralık’tan sonra bir şey değişmeyince ben değişirim tabii.

        O günden sonra değişmek değil, değişmemek kabahat olurdu bence.

        Özgörkey’e teklif Aysal’dan değil

        GALATASARAY Yönetim Kurulu ÜyesiAhmet Ocaklıaradı.

        “Başkan Ünal Aysal’a söylediğin her şeyde haklı olabilirsin ama Cemal Özgörkey’le ilgili olarak başkanın hiç suçu yok.’’

        Ben şöyle demiştim:“Cemal Özgörkey, Ünal Aysal’dan 100 kat daha Galatasaraylıdır. Başkan Aysal’a mı kaldı Cemal’i başkan adayı olarak önermek, ona liste yapmak.’’

        Ahmet Ocaklıişin aslını anlattı:

        Cemal’e başkan adaylığı önerisini başkan götürmedi. Bilirsin, Cemal benim 45 yıllık arkadaşım. Seçim gündeme gelince ben Cemal’i aradım.‘Başkan adaylığı için zaman geldi. Hadi çık’dedim.Cemal de‘Aysal benim adımı açıklasın ve adaylığımı desteklesin’dedi.

        Ben de bunu Aysal’a söyledim.

        Sonra Cemal, İstanbul’a geldi.

        Atlıspor tesislerimizde buluştuk. Akşam 6’dan sabahın 3’üne kadar konuştuk. Ben, Ural Aküzüm ve Volkan Karsan. Cemal ‘Başkan bir şey açıklamadı’ deyince ben yine başkanı aradım. Bunun üzerine başkanLondra’da, ‘Cemal Özgörkey aday olacak ve destekliyorum’açıklaması yaptı.

        Ama Cemal buna rağmen aday olmadı. Cemal beni kandırdı, ben de onun yüzünden başkanı kandırmış oldum. Başkan Ünal Aysal, Cemal’le hiç konuşmadı bile.’

        Bu arada BaşkanAysalveCemal Özgörkey’le aralarındaki mesajları da okudu.

        Ahmet Ocaklı’ya,“Bunları yazmam için mi anlatıyorsun?’’diye sordum.

        “Tabii ki yazman için. Herkes kimin ne olduğunu bilsin’’dedi.

        Ben de yazıyorum işte.

        Bu arada Galatasaray camiasındaAli Dürüst’e de hayli bir kızgınlık var.

        Özellikle de kendi yakın arkadaşlarından.

        “Çık artık kardeşim’’diye.

        Bence haklı değiller.

        Kimseyi“zorla başkan yapamazsınız’’.İstemeyebilir.

        SonuçtaAli Dürüstyıllardır Galatasaray’a hizmet eder, hem de en iyi şekilde.

        Hizmetetmek için başkan olmak şart mı!

        Tam aksine, egosunun esiri olmadan Galatasaray’a mesai harcadığı için teşekkür etmemiz gerekAli Dürüst’e...

        Galiba toptan gidiyor

        GALATASARAY’dan söz etmişken...

        İş dünyasından Galatasaray’ın müstafi başkanıÜnal Aysal’la ilgili ilginç bilgiler geliyor.

        “Galatasaray’ı değil memleketi bırakıyor galiba’’türünden bilgiler.

        Pek çok malını satılığa çıkardığı, Başbakan’a yakın bazı işadamlarıyla birlikte aldığı Ataşehir’deki arsayı satmak için masaya oturduğu, başka pek çok şeyi de devretmek için ortaklarıyla görüşmeler yaptığı dedikoduları kulağıma ulaşıyor.

        Hatta bir işadamı,“Satmak istiyor ama tok satıcı. Fiyatlarda uçuyor. Masaya oturduk ama anlaşamadık’’diyor.

        Hemen Mali Genel Kurul

        GALATASARAY’da iki başkan adayımız var.

        Her ikisini de çok severim.

        Kulüp tecrübesi olarakYalmanağır basıyor.

        Ama yönetim kurulundaDuygun Yarsuvat.

        Yarsuvat’ın yönetim listesi, bu kısa zamanda kurulabilecek en iyi yönetim.

        Her kim seçilirse seçilsin kendilerine bir tavsiyem olacak.

        Seçimden hemen sonra bir Mali Genel Kurul yapmaları gerek.

        Aysalyönetiminin bütçeyi aşan harcamalarını tespit edip bu borcu Aysal ve ekibinin üzerine bırakmaları lazım.

        Böylece bundan sonra yönetime gelecek olanlar, Galatasaray’ın kaynaklarını har vurup harman savurmaktan vazgeçerler.

        AysalgibilerDrogba’yla,Sneijder’le poz verecekler, sonra o paraları Galatasaraylılar ödeyecek.

        Yok öyle yağma...

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Bokumuzda boncuk olduğunu söyleseler de inanmadığımız zaman

        Diğer Yazılar