Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rusya ile Türkiye arasında yakında hissedeceğimiz ciddi sıkıntılar var. Özellikle seçim sonrası ortaya çıkan tablo ve sonrasında bölgemizdeki terör faaliyetlerinin artması işin başlangıcı oldu. ABD ve müttefiklere İncirlik Üssü’nün açılması, Türkiye’nin PKK’ya yönelik başlatmış olduğu eylemler en fazla Rusya ve İran’ı rahatsız etmiş görünüyor. Bu süreçte Türkiye’nin ABD ve NATO cephesine yakınlaşmasının ise Rusya ile olan tüm ilişkilere yansıdığı yönünde ciddi bilgiler öğrendim. Bunlardan biri, Rusya’nın doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmak için geliştirip Türkiye’ye önerdiği Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin geleceği...

        Seçim sonrası Türkiye’de iktidarın elinin zayıfladığını düşünen Rusya, pazarlık faaliyetlerini başka boyuta taşımaya başladı. Daha önce verdiği sözleri tutmadığı gibi üzerine ek talepler koyarak Türkiye’de muhataplarını zorlamanın yollarını seçti. Bunların başında gelen konu, sözleşmeler gereği 2015’ten itibaren yürürlüğe girmesi gereken BOTAŞ’ın aldığı doğalgaza uygulanması gereken % 10.25 oranındaki indirim. İşte bu noktada işler tam anlamıyla kilitlenmiş durumda.

        Rusya, sözleşmeler gereği zorunlu olarak ve Türkiye’deki seçimden önce pazarlıklarla yaptığı bu indirimi, şimdilerde Türk Akımı’nda önemli bir kaldıraç olarak görmek istiyor. Bu karışık atmosferde de projeye gerekli onayların verilmesini talep ediyor. Türkiye ise “Önce sözleşmeler gereği indirimi uygula, sonra Türk Akımı’nın onaylanmasıyla ilgili detayları konuşalım” teklifini yapıyor. Böylece enerji ilişkileri kilitlenmiş durumda. Hatta başka ilişkileri de etkilemeye başladığı belirtiliyor. İşin daha vahim boyutu ise Rusların bu süreci uzun süre kötü yöneterek Türkiye’nin zaaflarından faydalanma cihetine gitmeleri. Dolayısıyla bundan sonraki ilişkiler eskiye döner mi, zaman gösterecek.

        Kırılma noktasının ilk işaretini Rusya Başbakanı Medvedev vermişti. Bu ayın başlarında Mısır’ın yarı resmi El Ahram Gazetesi’ne özel açıklama yapan Medvedev, Amerika’nın Suriye eylemleriyle, Türkiye’nin Irak topraklarında PKK mevzilerine yönelik saldırıları arasında bağlantı kurarak meşruiyet açısından ciddi kuşkular uyandırdığını söylemişti. İşte bugünlerde Türk Akımı için Rusya’nın yeni teklifleri masadaydı.

        Öte yandan Rusya’dan gelen mesajları içeride başka şekilde tevil edip Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyen Türk enerji uzmanları da bu esnada piyasaya çıktı. Söyledikleri veya savundukları özetle şöyle: “Eğer Rusların teklifini Türkiye kabul etmezse donarız.” Dillerinin altındaki ıslanmamış baklayı ve bir adım ötesini ben görüyorum. Bu işlere kafa yoranların da anladığını düşünüyorum.

        BOTAŞ, RUSLARI TAHKİM'E VEREBİLİR

        Türk Akımı projesine paralel olarak yürütülen, ama boru hattı projesinden bağımsız olarak indirim pazarlıklarının yapıldığı, hatta sözleşmeler sebebiyle indirim yapmak zorunda oldukları bu durumu Ruslar, bir argüman olarak kullanmak isteyince Türkiye’nin olaya bakışı değişti.

        Gazprom’un yapmış olduğu % 10.25 indirimin uygulanması Türkiye tarafından talep edildi. Ruslar da, “Türk Akımı’nın önünü açın, uygulayalım” karşılığını verince, iyi niyetin yerini başka şeyler almaya başladı.

        Önceden iki ayrı konu işbirliği içinde götürülürken, şimdi ayrıştırıldı. Türk BOTAŞ’ın, Rus Gazprom’u indirimde sözleşmeye uymadığı için tahkime vermesinin önü de açıldı.

        Çünkü Rusya’nın bu indirimi Ocak 2015 itibarıyla uygulaması gerekiyordu. Bölgenin bu kadar karışmadığı, iki ülkenin iyi ilişkiler yürüttüğü günlerde bu konu çok nazarı dikkate alınmazken, şimdi doğalgaz indirimi yüzünden mahkeme kapısı aşındırılacak gibi gözüküyor. İki taraf mahkeme kapısında beklerken sizce Türk Akımı’nın geleceği ne olur? Bakalım Rusya ne yapacak?

        DOĞALGAZDA NEREDEN NEREYE...

        Rus gazını Türkiye üzerinden Yunanistan sınırına kadar taşıması planlanan ve adına da “Türk Akımı” denen projenin toplam maliyeti yaklaşık 12.5 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Rusya’nın bunun altından kalkacağı düşünülüyor, politik risk tarafına pek vurgu yapılmıyordu. Şimdi tablo tam anlamıyla değişmiş durumda ve nasıl şekilleneceği de tahmin bile edilemiyor.

        Aslında 2014 sonunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti sonrasında açıkladığı projeden başta Amerika olmak üzere Batı dünyası pek hoşnut değildi. Lakin eleştirmek için de pek aceleci olmadılar. Zaman zaman taraflar arasında anlaşmazlıklar olduğu yönündeki haberler de yalanlanarak geçiştirildi.

        Ben de bu köşede defalarca Türk Akımı’nın hayata geçmesi için Türkiye’nin Rusya’dan alınan doğalgazda önemli indirim talep etmesi gerektiğini yazdım. Daha önemlisi % 10.25’lik indirimin kesinlikle yeterli olmadığını, beklentinin % 20 seviyeleri olduğunu belirtmiştim. Daha sonra ortak bir yol bulunarak gazdaki indirimin, Türk Akımı müzakerelerinin başlamasında önemli etken olduğu ifade edilmişti. Ama o süreci bölgedeki gelişmeler sekteye uğratmışa benziyor.

        Diğer Yazılar