Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile ilişkilerinin normale dönmesiyle birlikte enerji projeleri de tekrar hareketlendi. Rusya ile Türk Akımı imzalandı. İstanbul’daki Enerji Zirvesi’ne İsrail Enerji Bakanı’nın katılımıyla sıranın Doğu Akdeniz doğalgazını Türkiye ve Avrupa pazarına ulaştıracak projede olduğunu söyleyebiliriz. Böylece Türkiye Rusya, İran ve Azerbaycan’dan boru hatlarıyla almış olduğu gaza yeni bir kaynak çeşitliliği daha ekleyerek enerjide, dışa bağımlılık riskini sürdürülebilir şekilde azaltabilir. Hatta Kıbrıs’ın hızlı bir şekilde barışa kavuşmasında da İsrail doğalgazının katkısı olabilir.

        İlişkilerimiz sorunluyken İsrail, açık denizlerinde keşfettiği doğalgazı uluslararası pazarlara satarak paraya çevirmek için epeyce beyin cimnastiği yapmış, ama makul bir çözüm bulamamıştı. En makul güzergâhın Türkiye’ye uzanacak bir boru hattı olduğu gerçeğine rağmen de rahatsız edici, hatta kışkırtıcı açıklamalarda da bulunmuştu. Ancak gelinen noktada İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolu açıldı ve yakın zamanda bu yönde haberler de almaya başlayacağız gibi görünüyor.

        Türkiye’nin doğalgaz tüketiminde son yıllarda fazla bir değişim olmuyor ve 50 milyar metreküp civarlarında dolaşıyor. Gaz ithal ettiğimiz ülkeler için en yüksek pay yaklaşık % 50 oranıyla Rusya’nın, en yüksek bedelle gaz aldığımız ve bir türlü istikrarı yakalayamadığımız ülke ise İran. Dolayısıyla İsrail gazı, Rus gazına bağımlılığı azaltmada önemli rol oynayabilir. İran başta olmak üzere Rus ve Azerbaycan gaz fiyatlarını aşağı çekmede de ciddi etkisi olabilir. Hatta İsrail gazının Türkiye’ye gelmesine yönelik adımların atılmasına paralel olarak Türkiye içinde enerji merkezi olma yolunda adımlar atılabilirse, 3 hattan gelecek gazın Avrupa’ya taşınmasında bariyerler aşılabilir.

        Doğalgaz çeşitliliğine ciddi katkı sunacak İsrail gazının Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, ülke olarak gaz tedarikinde riskler yaşamayacağız, Türk Akımı ve TANAP gibi projelerin boru hatlarını dolduracak sahalardaki gelişmelere de odaklanmamız gerekmeyecek. Çünkü bu rekabet ortamı proje sahipleri için yeterli olacaktır.

        Öte yandan İsrail gazının Türkiye’ye gelmesi, başka doğalgaz kaynakları için de Türkiye’yi daha çekici hale getirebilir. Türkiye’nin bölgenin en güvenli enerji koridoruna sahip olduğu gerçeği bir kenara not edilirse, Kuzey Irak ve Türkmen doğalgazıyla birlikte, İran ve Azerbaycan’dan ilave gaz gelmesi de tartışılmaya başlanacaktır.

        Türk Akımı ile yeni gaz mı alacağız?

        Rus gazına bağımlılık artacak mı?

        Rusya-Türkiye ilişkilerinin yeniden rayına girmesi ve eskisinden daha güçlü olarak ilerlemesine özellikle Batılı ülkelerin spekülasyon yaparak, abartarak değerlendirmelerde bulunduğu gerçeğinin görülmesi gerektiğini not düşmüştüm. Bu yönde gelen eleştirilerden biri, Türk Akımı ile Türkiye’nin Rusya’ya yüksek ölçüde bağımlı hale geleceği hususu. Halbuki Türk Akımı ile ilave gaz alınmasından ziyade Ukrayna üzerinden yani Batı hattından alacağımız gazı Rusya’dan direkt almamız söz konusu olacak.

        Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığından ziyade, TANAP’ın Avrupa’ya uzanma stratejisi için Türk Akımı eleştiri konusu yapılabilir. Başka eleştiriler boşuna...

        Diğer Yazılar