Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnsanımızın iyi bir hikâyeye ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Bu sebeple özellikle savunma sanayii alanındaki her yeniliğe ve gelişmeye fazla ilgi gösteriyorlar. Hatta medyada yer alan savunma sanayii konulu her habere aşırıdan öte teveccüh var. Demek ki bu konularda halkımız bir başarı hikâyesi istiyor. Ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki medyada savunma sanayii ile ilgili olarak yer alan, özellikle internette en itibarlısından en kötü içerik sunan siteye varıncaya kadar tamamının hazırlayıp sunduğu, hatta sık aralıklarla fotoğraflı galeri yaptığı haberlerin yüzde 90’ının gerçeklerle bir alakası bulunmuyor. Dolayısıyla başarıya aç insanımızın aldatılması, duygularıyla oynanması hiç hoş değil. Böylesine davranışlar gerçekleri gölgeler, hakiki başarıları da perdeler. Ancak maalesef, abartılı sunulan tablolar, bu konularla ilgili kamu kesiminin de işine geliyor. Fakat bu sağlıklı bir gidişat değil. Ben uyarmış olayım. Mesela bugün, Kalekalıp ve Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından geliştirilip ilk serisi MKE’de üretilen, 500 adet modern piyade tüfeği (MPT-76), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teslim edilecek ya, ortalığı bir başarı hikâyesi sarmış sormayın. Halbuki ciddi anlamda sorgulanması gereken tarafları da var bu hikâyenin. 150 yıldır tüfek yapamayan bir toplumun şapkayı önüne koyarak düşünmesi ve sebeplerine bakması daha önemli bence. Zira yaklaşık 10 yıldır MPT- 76’nın geliştirilip üretilmesiyle yatıp kalkıyoruz.

        Bence işlevselliğe kalmayan ve çok kötü bir kamu kurumu gibi çalışan MKE, 2007’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin piyade tüfeği ihtiyacının karşılanmasına yönelik, Milli Savunma Bakanlığı koordinatörlüğünde 5.56 mm MPT projesi için yola çıktı. Ancak ana üstlenici MKE olmakla birlikte yanında projeyi geliştirecek taraf olarak da Kalekalıp vardı. Ve MPT-76’nın geliştirilmesi esnasında çok farklı haberler de söz konusu oldu. İngiltere’de bu alanda çalışan şirketi bırakın, Türkiye’de silah sanayiinde faaliyetleri olan bir şirkete MPT-76’yı geliştirip üretme görevi verilseydi ve bürokrasi oyunları olmasaydı, bu silah çoktan TSK envanterine girmiş olurdu. Toplamda lazım olacak süre 1-2 yılı geçmezdi. Hatta yerli bir şirketin yetkilisi, İngiltere için benzer çalışmayı 9 ayda bitirdiklerini belirtti. Hasılı hemen MPT-76 hikâyesi yazmak yerine, bir piyade tüfeğini bile neden bu kadar uzun sürede ürettiğimizin sorgulanması şart.

        Çünkü devletimize yön verenler, yıllarca savunma sanayiimizin gelişmesini istememiş, hazır alım yapmışlar! Şakir Zümre ve Nuri Killigil gibi Türk savunma sanayiinin öncü isimlerinin sahipsiz bırakılmaları ve hikâyelerini biliyoruz. Nuri Demirağ ile Vecihi Hürkuş’un başına gelenler de malum. Neden? Sebep belli. Devletimiz, kamu, dışarıyla ilintili sivil/ asker bürokratlar özel sektörün savunma sanayiinde bir şeyler yapmasına, gelişmesine hiç sıcak bakmamış.

        Kısa süre önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel piyade tüfeği olarak kullandığı silahların hemen hepsinin temin edildiği Alman Heckler&Koch şirketiyle yaşanan sıkıntılar da kamuoyuna yansımıştı. Ama buna rağmen özel sektöre güvenilmiyor. Görev verilmiyor. MKE gibi kurumlarla da bundan daha hızlı yol alınmıyor. Ayrıca ilk parti 500 adet MPT-76 bir sahaya çıksın bakalım, sonrası ne olacak? Devamı üretimlerde kim görev alacak?

        Diğer Yazılar