Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin gündeminde İsrail’in Gazze saldırıları ne kadar yoğunlukta yer alıyorsa, Batılı ülkelerin de aynı hararetle tartıştığı hadise, Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçılar tarafından düşürüldüğü sanılan Malezya Havayolları’na ait Boeing 777 yolcu uçağı. Aslında Batılı ülkeler, uçağın düşürülmesinin faturasını Rusya’ya kesmek için çaba sarf ediyorlar.

        Zira ikiye bölünen Ukrayna için bir şey yapamamış, aynı zamanda bölünme tartışmalarının zemininde mezhepsel ayrışmaların olması sebebiyle bunu fazlaca dillendirememiş ve Rusya’yı suçlayabilecek malzeme bulmakta zorlanmışlardı. Bu uçak kazası Rusya ile mücadelede zayıf kalan Amerika ve Avrupa ülkelerine ilaç gibi gelmiş gibi görünüyor. Ancak bundan da bir netice alamayacaklarını buraya not edeyim.

        Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan yolcu uçağına ait kara kutular bulundu ve Malezyalı yetkililere teslim edildi. Kaza bölgesine tarafsız kaza kırım heyetlerinin girişine onay da tamam diyelim. Uçağın füzeyle düşürüldüğünün kaza kırım raporlarıyla ortaya konulmasıyla ne değişebilir? Uçağın Ukrayna’da, Rus yapımı füzeyle, Rusya’nın desteklediği ayrılıkçılar tarafından düşürülmüş olması direkt Rusya’yı sorumlu yapar mı?

        Rus ayrıkçıların füze temininde, nereye, niçin saldırdıkları ve Malezya uçağına dair bilgi tedarikinde Rusya izi bulunmaz ise Amerika ve Avrupalıların Rusya’yı suçlamasından bir netice çıkmayacaktır. Ben de bu kazanın Rusya ile alakalandırılmasında sıkıntılar görüyorum. Çünkü Batılıların derdi uçak kazası değil, Rusya’yı sıkıştırmak.

        MH17 sefer sayılı Malezya uçağının, Rusya yanlısı ayrılıkçıların attığı füzeyle düşürüldüğüne dair güçlü kanıtlar da olabilir. Ama bu “Rusya düşürdü” anlamına gelmez. Ayrıca bulunan kara kutulardan da Rusya’yı suçlu çıkaracak bir bilgi yok. Uçakta 2 kara kutu var. Cocpit Voice Recorder (CVR) pilotların konuşmasını kaydeder, Flight Data Recorder (FDR) ise uçağın teknik bilgilerini, irtifasını, hızını ve ne tür bir kumandayla uçtuğunu gösterir. Dışarıdan gerçekleşen bir eylemle düşen uçak için kara kutular ne tarz bilgileri muhafaza edebilir ki?

        Rusya’nın düşürülen uçak hakkında ağır suçlanmasının arka planında, Kırım’ın ilhakında ve Doğu Ukrayna’daki çatışmalarda Batı’nın çaresizliğini örtme girişimini aramak gerekiyor. Ötesini aramayın...

        Alışveriş merkezleri elde kalacak!

        Türkiye’de son yılların en dikkat çekici yatırım alanı, inşaat ile birlikte alışveriş merkezleri (AVM) oldu. AVM’ler için doğru düzgün bir yasa bile çıkaramamışken, 3-5 yıl sonra buraların birer ölü yatırım olma problemi var. AVM’lerin geleceğini tehdit eden ise internet üzerinden yapılan alışverişlerin yaygınlaşması, belli standartlara kavuşması ve giderek hayatımızın ayrılmaz parçası olması.

        Bugün birçok mağazada olmayan çeşitlilikte ürünleri sanal mağazalarda üstelik muadilleriyle, teknik ve mali yönden kıyaslayarak alma şansı var. Müşteri memnuniyeti de yükseliyor. Hatta sanal mağazalarda yaşanan veya yaşanması muhtemel sorunları yine internet ortamında diğer tüketicilerden, tartışma platformlarından öğrenmek mümkün. Daha önemlisi, ürünler hakkında tecrübelerini, düşüncelerini ve yaşadıklarını paylaşanlar çok. Bu tablo da AVM’lerin mutlaka dönüşmek zorunda kalacağını gösteriyor.

        Almanya’da şehir merkezlerinde alışverişe çıkanların sayısı son yıllarda azalırken giderlerini karşılayamaz duruma gelen birçok mağaza da kapısına kilit vurmak zorunda kalmış. Ekonomik durgunluk ya da tüketimin azalmasından değil, Almanların alışverişini internet üzerinden yapmaları böyle netice doğurmuş. Sanal mağazalar, 2013’te bir önceki yıla oranla yüzde 40 daha fazla gelir sağlamış.

        İstanbul’a reva görülen beton yığınları, mimari değeri olmayan, bu yönde kaygısı da bulunmayan patronlar ve kamu otoritesinin onayıyla hesapsız kitapsız hizmete sokulan AVM’ler, sonunuz geliyor. Sanal mağazaların intikamı acı olursa şaşmayacağım.

        Diğer Yazılar