Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Demet Akbağ’ın eşini kaybettikten sonra hayatında köklü değişiklikler yapmaya kararlı 50’li yaşlardaki bir ev kadınını canlandırdığı Çağan Irmak komedisi “Nadide Hayat”, seyirciyle sıcak temas kurabilen, eğlenceli bir film

        NADİDE, 30 yıl evli kaldığı eşinin ani ölümüyle yeni bir hayata başlamak zorunda kalan 50’li yaşlarda bir kadın. Çocuklarının ondan beklentisi, “anneanne”lik yapıp evinde oturması. Başlangıçta Nadide bu isteğe boyun eğecek gibi görünüyor ama rüyalarına giren iki deniz kaplumbağası “oyunu bozuyor”... Her yaş grubuyla ilgili hikâyeler anlatan dünya sinemasının aksine Türk sineması bilhassa 50 yaş üstü kahramanlar konusunda yoksuldur. Kadınlar söz konusu olduğunda alan daha da daralır. “Nadide Hayat”, yeni bir hayata başlamak isteyen ev kadını Nadide’yi ana karakter olarak seçmesiyle dahi takdire değer bir adım atıyor. Filmin, 50’li yaşlarında dul bir kadınla ilgili toplumsal önyargıları hicveden ilk bölümü özellikle ilgiye değer. Mesela “Tarık Tarcan’ın sunduğu gündüz kuşağı kadın programı formatındaki” rüya sahnesi çok hoş. Üniversite bölümü ve peşinden gelen deniz macerası sırasında da film derinlerimize sinmiş önyargılarımızı deşifre etmeyi sürdürüyor. Tabii, öncelikle komedi yoluyla. Çünkü Çağan Irmak’ın ilk hedefi belli ki seyirciye kendini iyi hissettirecek duygusal bir komedi... Gerçekçilik, inandırıcılık bir süre sonra menzilden çıkıyor. Öykü tahmin edilebilir sularda ilerliyor. Yetkin Dikinciler’in canlandırdığı tekne kaptanının duygusal dönüşümü bence yeterince ikna edici değil. Nadide’nin üniversiteden genç arkadaşları ise iyi işlenmiş yan karakterler haline gelemiyor, karikatürize kalıyorlar. Oysa kızı, damadı ve oğlu daha iyi tasarlanmış, işlevsel kişilikler olarak öne çıkıyorlar. Karakterlerin mesaj veren uzun konuşmaları da rahatsız edici. Filmin, Çağan Irmak’ın önceki işlerinde pek rastlamadığımız türde, “Aman mesajımı net olarak vereyim” şeklinde özetlenebilecek bir tavrı da var.

        NADİDE’NİN SOSYAL MEDYAYLA İMTİHANI

        “Nadide Hayat”ın en sevdiğim yanlarından biri Nadide’nin cep telefonu, internet ve sosyal medyayla olan imtihanı oldu. Bu noktada, hikâye keşke Hollywood yapımı “Stajyer”de olduğu gibi daha çok iki kuşak arasındaki dostluk üzerinden ilerleseymiş diye düşünmeden edemedim. Demet Akbağ komedi konusundaki başarısını bir kez daha sergiliyor ve seyirciyi baştan sona alıp götürmesini biliyor. Özellikle teknede temizlik yaparken kızına yalan söylediği sahne çok eğlenceli. Çağan Irmak filmlerinden yüksek beklentileri olan biri olarak “Nadide Hayat”la ilgili görüşüm çok olumlu değil. İlk bölümdeki feminist havanın finalde biraz yere çakıldığını da düşünüyorum. Öte yandan eski usul Yeşilçam öykülerini andıran “Nadide Hayat”ın seyirciyle sıcak temas kuran, eğlenceli bir film olduğu kesin.

        Filmin notu: 6

        Bir Noel filmi

        NOEL filmlerinin vazgeçilmez öğelerinden biri “kar, ışıklı caddeler ve sıcak iç mekânlar”dan oluşan görsel atmosferdir. Kadrajların her yanında Noel heyecanı ve sevincini hissedebilirsiniz. Canlı, hayat dolu renkler ve ışıklar seyirciyi filmin içine alır, o dünyanın bir parçası yapar. Bu filmlerin bir başka vazgeçilmez öğesi klişe deyimle “iç ısıtan” bir hikâyedir... “Mutlu Yıllar” (Love the Coopers) ise uzun süre aksi istikamette ilerliyor. Akşam Noel yemeğinde buluşacak kalabalık Cooper Ailesi’nin dört kuşağının bir gününü anlatan film, önce sorunları ve mutsuzlukları yığıyor karşımıza; sonra krizi tırmandırıyor. Finale doğru ise bir Noel filminden beklenenleri yerine getirmeye başlıyor.

        AİLE DAYANIŞMASINA ÖVGÜ

        Steven Rogers’ın senaryosu trajik sulara girmeyen bir aile filminin özelliklerini de taşıyor: Yıllar içinde biriken sorunlar, kardeş çekişmeleri, ebeveyn – çocuk anlaşmazlıklarının yanı sıra yalana sığınan yalnız, mutsuz ve işsiz aile bireyleri var filmde. Filmin hoş yanı, sorunlara çözüm getirmektense dikkatimizi aile dayanışmasına ve bir arada olma duygusuna çekmesi... Sorunlu yanı ise karakterler ve olaylar arasında dağılıp gitmesi; içerdiği hiçbir öykünün çok etkileyici olmaması ve Noel filmi ile aile dramı arasında kararsız kalması. Yine de yönetmen Jessie Nelson oyalamasını ve Noel filmlerine özgü o sıcaklığı hissettirmesini biliyor. Ünlü isimlerden oluşan parlak bir oyuncu kadrosu var ama yakın yaşlarda iki kız kardeşi oynayan Diane Keaton ile Marisa Tomei’nin arasında 18 yaş olması biraz rahatsız edici.

        Filmin notu: 6

        Diğer Yazılar