Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İKİ aya yakın süredir havadan ve karadan bombardıman devam ediyordu.

        Son dönemde de içerideki birliklere takviye edilen güçlerle yeni bir harekâtın adımı atılmış.

        Bazı yerlerde yeni gözetleme noktaları kurulmuş.

        Gelen şehit haberleri de gösteriyor ki, Kuzey Irak’ta çatışma oldukça sert geçiyor.

        Aktarıldığına göre hedef Kandil’i almak...

        Ancak şurası bilinmeli ki hem Kandil’e uzanan sarp yamaçlardan oluşan dağlar, hem de bölgenin yapısı dikkate alındığında, Cerablus veya Afrin gibi kolay bir coğrafya sunmuyor.

        Ayrıca Kandil de oturum olarak oldukça geniş bir coğrafyada yer alıyor...

        O nedenle Kandil Dağı’ndaki hedefin, PKK’nın bir zamanlar üs olarak yerleştiği İran sınırına yakın bölgenin alınması olarak aktarılıyor.

        Bildirildiğine göre de henüz bu bölgeye ulaşılmamış.

        Ancak bir zamanlar Kandil’e uzanan yolda ilk arama kontrol noktası olarak bilinen vadinin girişine kadar ulaşıldığı bilgisi aktarılıyor.

        Bazı kaynaklar da çatışma alanının Deşta Barazgir ve Sidekan eteğinde kalan vadinin girişinde devam ettiğini ileri sürüyor.

        Zaten bu bölge uzun yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hep hedef bölgesi oldu; defalarca havadan bombalanan alanlar içinde yer aldı.

        ÇATIŞMALAR ARTTI

        Şimdi beklenti, karadan giren komando birliklerinin Kandil’de bir zamanlar PKK’nın komuta merkezi olarak bilinen yerin ele geçirilmesi ve Afrin’de de olduğu gibi Türk bayrağının göndere dikilmesi yönünde.

        İddiaya göre bütün bu gelişmeler de Başbakan Binali Yıldırım’ın Bağdat gezisi sırasında ele alınmış.

        İki ülkenin askeri yetkililerinin planlaması sonucu bir noktaya varılmış ve operasyon başlamış.

        Peki seçimin hemen öncesine yetişir mi?

        Hükümetteki beklentinin bu yönde olduğu kuşku götürmez.

        Ancak bölgede yaşayan ve alanı çok iyi bilen bazı tanıdıklarıma dün sordum; henüz bu yönde bir gelişmeyi beklemek için erken olduğunu söylediler.

        Bir de “PKK Kandil’de o kadar çok üsse sahipti ki, neredeyse tamamını boşaltıp başka alanlara çekildi” bilgisini aktardılar.

        SEÇİM ÖNCESİ Mİ?

        Ancak ne olursa olsun simgesel değerini koruyor...

        Eğer Kandil’e Türk bayrağı dikilirse bu Abdullah Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesinden çok daha büyük bir etki yaratır.

        Nasıl ki 1999’da Öcalan’ın yakalanması DSP’yi % 22 ile koalisyonun birinci partisi yaptıysa, Kandil’in de benzer etkisinin olmamasının olanağı yok.

        Belki kümülatif olarak seçimde bir etki yaratmayacağı varsayılabilir ama marjinal etkisi beklenenin üzerinde olur.

        Unutulmasın ki Öcalan’ın yakalanması, DSP ile birlikte MHP’nin oyunu da 1999 seçiminde % 18’e çıkarmıştı.

        MHP seçmeni de aradan geçen zamanda eksilme olmakla birlikte ağırlıklı olarak partisine sadakatini göstermişti.

        Kandil’de bir gelişme olursa “ülkücü, milliliğe dayalı” oyları AK Parti’nin kendisine çekmesi, yaptığı ittifakın da önünde olur.

        ABD’nin Münbiç’ten PYD/YPG/PKK unsurlarının çıkarılması konusunda Türkiye’yle mutabakatı da eklendiğinde yeni bir dalga yaratır.

        Seçim şu an içinde bulunduğundan çok daha başka bir zemine taşınır...

        Diğer Yazılar