Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SÜREKLİ uğradığı değişimle bütünlüğü bozulan, üzerinde olması gereken yasaların bile gerisinde kalan Anayasa ile daha fazla yol alınmayacağı bir kez daha görüldü.

        Daha ilerisi, kendisini değiştirme hakkını vereceği milletvekillerinin, hangi şartlar altında seçilebileceğini düzenleyen 76'ncı maddesinin hükmü kalmadı.

        Dolayısıyla, milletvekili seçilmenin önünde sınır kalmadı.

        Okuma yazması olan 25 yaşını doldurmuş her Türk, bundan sonra milletvekili seçilebilir.

        Nedenlerini anlatmak için Anayasa'nın 76' ncı maddesindeki hükümleri sıralarsak...

        Maddeye göre, en az ilkokul mezunu olma şartı aranıyordu; yasalarda yapılan düzenlemeyle okuryazarlık yeterli hale getirildi.

        Kamu hizmetinden yasaklıların seçilemeyeceği öngörülüyordu; getirilen sicil affıyla bu engel de kalktı.

        Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapisle ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar için getirilen yasak, YSK'nın son kararı sonrası mahkemelerin verdiği memnu haklarla yok oldu.

        Zaten Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle de memnu hakların iadesine ilişkin karara da 2005'ten bu yana gerek kalmadı.

        HANGİSİ ÜSTÜN

        Sonuçta, yasalar Anayasa'nın üzerinde bir hükme dönüştü ve daha önce kısıtlama kapsamı içinde bulunanlara yönelik hükümler uygulanamaz oldu.

        Dahası da var...

        Mevcut Anayasa ya göre, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile kaçakçılar, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştıranlar, devlet sırlarını açığa vuranlar da milletvekili seçilemiyordu.

        Ancak bu suçları işleyenlerin tespitine yarayan adli sicil arşiv kayıtlarının tutulamayacağına, yürürlüğünü bir yıl ertelemiş olsa da geçen hafta bizzat Anayasa Mahkemesi karar verdi.

        Terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar da milletvekili olamıyordu; cezasını çekmiş ise bu kişilerin memnu haklarının iadesine ilişkin belge dahi almasına gerek kalmadan seçilebileceğine TCK ile hükmedildi.

        Sonuçta, YSK'nın dünkü kararıyla da Anayasa 76'nın hükümsüzlüğü tescillendi...

        HIRSIZA YOK TERÖRE VAR

        TOBB ETÜ'den Anayasa Hukuku Yrd. Doç. Ozan Ergül ile sohbetimizde dün bu konuları tartışırken iki ilginç örnek verdi.

        İlki, YSK'nın dün ikinci kez adaylığını veto ettiği İsa Gürbüz'e ilişkin...

        Ergül, Elazığ'dan bağımsız adaylığını koyan Gürbüz'ün kaçak elektrik kullanmaktan dolayı mahkûmiyetinin bulunduğunu anımsatıp ekledi:

        "Bu kişi kaçak elektrik kullandığı için 600 lira para cezasına çarptırılmış, deneme süresinde suç ve suçluyu övdüğü için cezası artmış. Yüz kızartıcı suçtan dolayı memnu hakkının iadesi yapılmadı, ama terör suçundan 7 yıl ceza almış birine memnu hak verildi."

        Ergül'ün ikinci örneği, YSK'nın 1991 yılında içtihat değiştirip Anayasa 76'daki katılığı eritmesine dönüktü.

        Daha önce de yazdım; bir yanda sürekli değiştiği için madde bütünlüğü kalmamasının yanında, yasaların tahakkümü altına girmiş Anayasa...

        Diğer yanda ise bütünlük içinde hazırlanmadığı için birbiriyle çelişen kanunlar...

        Böyle bir zeminde hukukçunun adalet terazisinin topunu nasıl tam ortada tutacağı ise şansa kalmış.

        Diğer Yazılar