Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HER yılın mart ayı bu havzada baharın başlangıcı, yeni bir sürecin başlangıcı sayılır.

        Hemen her şey bu ayda başlar veya tükenir...

        O nedenle bölge açısından mart bazen umudun, bazen de acının, kederin, ağıtların ayı oldu.

        Geçen yıl Libya'yla başlayıp tüm bölgeyi sararak devam etmişti.

        Önceki yıl ise milletvekilinin polisle tartışmasına, "Türk bayrağı niye yoktu?" diye soran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen'in de görevden alınmasına tanıklık edildi.

        Bu yıl nasıl bir seyir izleyeceği ise gelişinden belli.

        Görünen o ki, hükümetin de yeni konsepti çerçevesinde gerilimden uzak bir sürecin kapısı açılacak.

        Bunun işaret fişeklerine yönelik ilk örneklerini üç hafta önce buradan aktarmıştım.

        Bundan böyle operasyonlar kesintisiz devam ederken, bugüne kadar olduğunun aksine Öcalan ve Kandil yerine seçilmişlerin, yani BDP'nin muhatap alınacağını, bölgede de Barzani ile yeni bir sürecin başlayacağını duyurmuştum.

        İLK ADIMLAR GELDİ

        İlk adımları da dünden itibaren atılmaya başlandı.

        BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'te arkadaşımız İran Gedik ile sohbetinde aynen şunları söyledi:

        "Siyaset intikam alma, kin gütme alanı değildir. 'Hükümet bütün bunları bize yaptı, bunun intikamını alacağız' duygusu içinde değiliz. Bütün bu süreçlere rağmen diyalog ve müzakere kapısı açık olmalı ve biz de BDP olarak bunu sonuna kadar zorlamalıyız..."

        Demirtaş bununla kalmadı, on yıllardır gerilime neden olan 21 Mart günü Nevruz kutlamalarına Başbakan'ı da davet etti.

        Demirtaş'ın sözleri, yeni sürece BDP'den gelen olumlu mesajdan öte değildi.

        Yeni konseptin ikinci ayağı, dış politikadaki yeni açılımı hayata geçirmek için de Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, Barzani ile buluşmak üzere dün Erbil'e gitti.

        YENİ LİSTE

        Müsteşar Özçelik'in Barzani ile görüşmesinde nelerin ele alınacağı konusunda elimizde net veri yok.

        Ancak, PKK'nın yıllardır savaşmaktan bıkmış kadrolarının "silah bırakmak şartıyla" Irak'ta tecrit edilmeleri veya "Pişmanlık Yasası'ndan yararlanarak" Türkiye'ye gelmeleri yolu bugüne kadar hep açık tutuldu.

        Hatta üçüncü bir ülkeye gitmelerinin önünün açılması için de girişimler yapıldı.

        Uzun yıllardır da PKK'nın üst yönetimine ilişkin listede ise yenilenme olmadı.

        Görünen o ki yeni üçüncü bir ülkeye gitmelerine izin verileceklere ilişkin düzenlenen 330 kişilik listede yenilenmeye gidilecek.

        Türkiye de bundan böyle PKK ile mücadelede konusunda Barzani ile yakın işbirliği içinde hareket edecek, hatta ortak projeler geliştirip bunun birlikte uygulanmasının yolunu açacak.

        PKK'ya yönelik operasyonlar hız kesmeden devam ederken, KCK olayında hem devlet, hem de BDP ve örgüt işin hangi boyutlara gelebileceğinin farkına vardı.

        Bölge halkı ise 30 yıldır devam eden çatışmadan yoruldu.

        Demokratik açılımla başlayan, Habur'da kesintiye uğrayan yeni konseptin ilk adımlarının ne getireceği de Nevruz ile birlikte görülecek.

        Not: Bugün 4 yaşımıza adım attık, nice yıllara...

        Diğer Yazılar