Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HRANT DinkVakfı'nın düzenlediği Ermenistan gezisine katılan Türk gazeteciler, Erivan'daki Soykırım Müzesi'ni ziyaret etmişler.

        Ziyaret sırasında söz bir ara bundan birkaç sene önce yayınladığım ve tehcirin mimarı Talât Paşa'nın hususi arşivindeki 1915 evrakının yeraldığı "Talât Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi" isimli kitabımın bazı bölümlerinin müzede sergilenip sergilenmeyeceği meselesine gelmiş...

        Gazetecilerin kitabımı sormalarının sebebi, müzenin direktörü Hayk Demoyan'ın bundan birkaç ay önce "Bardakçı'nın yazdıklarını da yakında müzemizde sergileyeceğiz" demiş olması...

        Arkadaşlar kitabı müzede göremeyince merak etmişler, Demoyan da "Önümüzdeki sene yeni bir düzenleme yapacağız, kitap o zaman sergilenecek" demiş ve müzede tehcir sırasında Ermeniler'i koruyan bazı Türk yöneticiler ile ilgili bir seksiyon açılacağını da müjdelemiş!

        UYDUR UYDUR YORUMLA!

        Demoyan'ın sözleri önceki gün birkaç gazetede birden çıkınca ardarda telefonlar geldi... "Müzelik olmuşsun" diyenleri mi ararsınız, "Gerçek sayıları yayınlayıp Ermeni tezlerini meşrulaştırdığımı" söyleyenleri mi, yoksa "Devlet bile tehcir sırasında en fazla 400 bin Ermeni'nin can verdiğini iddia ederken sen bu rakamı 920 bine yükselttin" gibisinden sözler edenleri mi...

        Dün, sözünü ettiğim haberin ardından gelen böyle telefonlardan sonra, bu lâfları edenlerin yazdıklarımı okumadıklarından, okumuş olsalar bile hiçbirşey anlamadıklarından artık tamamen emin oldum!

        Kitabımda yazdığım şu idi: Talât Paşa'nın belgelerine göre 924 bin 158 Ermeni tehcire tabi tutulmuştu. Anadolu'da tehcir öncesindeki ile sonrasındaki Ermeni nüfus arasındaki fark ise 972 bin 246 idi, yani tehcir edilenlerin dışında kalan bazı Ermeniler de gitmişlerdi...

        Sayıları yayınlarken, ısrarla bu sayıların ölü adedini hiçbir şekilde göstermediğini, hesaplamaların tehcir öncesi ile sonrası arasındaki nüfus farkı üzerine yapıldığını ve 972 bin 246 sayısına tehcirin yanısıra memleketlerini kendiliklerinden terkeden Ermeniler'in de dahil olduklarını anlatmıştım. Nüfusun 1916'daki vaziyeti bu şekilde idi ama bu sayıya başka memleketlere, en başta da Avrupa'ya ve Amerika'ya gidenler de dahildi. Ama, gidenlerin yüzbinlercesi mütareke sonrasında dönmüşlerdi ve 1915'in karanlık günlerinde Ermeni yahut Müslüman olsun, hayatlarını kaybedenlerin gerçek sayılarını ortaya çıkarmak zaten imkânsızdı...

        Bütün bunları açık açık yazmama rağmen bazı kişiler ve maalesef bazı gazeteciler okuduklarını anlamıyorlar ve tehcir sayısını "ölü sayısı" diye yorumlamaya ısrarla devam ediyorlar...

        CESED SAYMA PESPAYELİĞİ

        Meselenin en esef edilmesi gereken tarafı ise, 1915 olaylarının artık ucuz ve pespaye bir şekilde "cesed sayma işlemi" hâline getirilmiş olması...

        Erivan'daki müzede kitabımın hâlâ neden yeralmadığının sebebini merak edenlere söyleyeyim:

        972 bin 246 sayısının ölülerin değil, tehcir edilen Osmanlı Ermenileri'nin yani "dirilerin" adedi olduğunu bizdeki soykırım tellâlı entellerimiz idrak edemediler ama Erivan'daki Soykırım Müzesi'nin yetkilileri çoktaaaan anladılar ve yayınladığım belgelerin iddialarına destek değil, tam tersine köstek olduğunu gördüler de ondan!

        Bazı zevâtın idrakini kolaylaştırmak için tekrarlayayım: Türkiye'de Türkçe olarak yazılmış bir kitapta yazılanları bizdeki entelektüel olma iddiasında bulunanlar anlamıyorlar ama Erivan'daki Soykırım Müzesi'nin başındakiler gayet iyi anlıyorlar...

        Velhâsıl, utanılacak bir haldir!

        Diğer Yazılar