Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HANİ canı isteyenin her türlü saçmalığı karaladığı, etrafa küfeler dolusu çamur sıçrattığı, aklına ne kadar hakaret geliyorsa hepsini ardarda sıraladığı ama hukukun üstesinden bir türlü gelemeyip hesap da soramadığı "Twitter" denen sanal mekân var ya...

        Twitter'ı herhangi bir meseleye mutlaka müdahale etmesi, fikrini söylemesi, önemli gelişmelerin doğrusunu ânında haber vermesi yahut âcil ve önemli bir duyuru yapması için yani ciddî maksatla kullananları tenzih ederim.

        Bu sanal mekân bu gibi gerekliliklerin dışında sadece bir lâf çöplüğünden ibarettir! Öğleden sonra ancak ayılabilen keşin birinin "Hey millet, uyandım" diye güyâ etrafa müjdeler dağıttığı, edecek sözü olmayan düşünce fakirinin "Şu anda ısırgan otlu at bilmemnesi ziftleniyorum" diye saçmaladığı yahut aklına espriden uzak ne esiyorsa hepsini şuursuzca tuşladığı ve önüne gelene hakaretler yağdırdığı bir geveleme ortamından ne ciddiyet bekleyeceksiniz? Twitter bizde bu gibi klavye silâhşörleri yüzünden çöplükten de beter hâldedir ve hayat boyu tembellikten başka bir iş etmediği için bir baltaya sap olamamışların yani şimdi "looser" denen "müflis"lerin tatmin mekânıdır.

        "Twitle twitle ipe diz" misâli!..

        Ben daha birçok arkadaşım gibi işte bu yüzden kendime Twitter hesabı açmadım ama benim ağzımdan uyduran uydurana!

        HAKARET VE İFTİRA

        Twitterda "trend topic" dedikleri, dedikodunun ve palavranın şahikasına çıkmış saçmalamalara kendimden bir örnek vereyim:

        Serserinin biri, geçen gün benim bir zât hakkında "Ermeni olduğunu söylediğimi" yazmış! Bütün vaktini cep telefonlarını tuşlamaya sarfeden mebzul miktardaki sazan palavranın üstüne atlamış, biri diğerine göndermiş, öteki "Yapma yaw! Nerede söylemiş? Demek ki bir bildiği var!" diye boş bir meraka düşmüş, beriki "Beybi, uuuuu!" çığlıklarıyla paylaşmış ve neticede palavradan öte iftira olan bu terbiyesizlik Twitterda tepelere yükselmiş!

        Ben, İstanbul'da doğdum ve burada büyüdüm. İstanbullu olan, bu şehirde yetişen, çocukluk ve gençlik senelerinde Ermeni, Rum yahut Yahudi olan ekalliyet mensuplarıyla aynı mahallede yaşayan, onların anadilleri ile günlük konuşmalarına âşinalık kesbeden, gayrımüslim yaşıtları ile ilk ve ortaokul senelerinde sınıftan da öte sıra arkadaşlığı yapmış olanlar bir ayırımı bilmezler ve anlamazlar! Zira öyle görmüş, öyle yetişmişlerdir.

        BİLMEDİĞİNİN DÜŞMANI!

        Bu işi bu şekilde görüp yetişenlerden biri de benim! Dolayısı ile diğer dinleri küçümseme ve karalama maksadı ile kullanmak, gayrımüslimleri hakir görmek yahut bir Müslüman'a hakaret maksadı ile gayrımüslimlik izafe etmek, böyle yapmayı bilmemem bir yana hatırıma bile gelmez.

        Dikkat ederseniz, Türkiye'de son senelerde dinî azınlık kimliğini yafta hâline getirenlerin neredeyse tamamının, hayatları boyunca tek bir gayrımüslimle tanışmamış olduklarını görürsünüz. Ya tanışmamışlardır, yahut ilk gayrımüslim vatandaşımızı kendileri belli ideolojilere angaje olduktan sonra ileri yaşlarında görmüşlerdir ve hepsi "Men cehile şey'en a'dâhu" yani "İnsan bilmediğinin düşmanıdır" sözünü doğrulamaktadır!

        Twitter, bizde maalesef işte bu şekilde bir çirkefe dönmüştür ve sizin ağzınızdan edepsizlik eden hesaplardan birini kapattırmayı başarsanız bile, ertesi gün birkaçı birden açılmaktadır...

        Sanal terbiyesizlikler kanunlar vasıtası ile günün birinde mutlaka caydırıcı hâle getirilecektir ama edepsizlik merakının o zamana kadar hava, su, ekmek gibi zarurî ihtiyaç maddesi halini almasından korkarım!

        Diğer Yazılar