Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BÜYÜKADA iddianamesi geçen hafta tamamlandı. Önümüzdeki perşembe gününe kadar kabul edilmesi ve bir duruşma tarihi belirlenmesi bekleniyor. 11 insan hakları aktivisti hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Bu isimlere, Büyükada toplantısından haberdar olduğu gerekçesiyle daha önce İzmir’de avukatlara yönelik yapılan FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Uluslararası Af Örgütü yöneticilerinden Taner Kılıç da eklendi. Kılıç hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. (Yöneticisi olduğu örgütün toplantısından haberdar olmak çok ağır bir suç olmalı.-N.A.)

        Ben daha önce Büyükada soruşturmasının detaylarını ve hakkındaki düşüncelerimi kapsamlı bir şekilde yazmıştım. İddialar temelsiz, hukuki gerekçelendirmeden uzak ve zorlama. Adalet ve hukuk kavramını zedeleyen bir soruşturma bu. Maalesef Türkiye bu ve bunun gibi soruşturmalardan büyük zarar görüyor. Olan gerçek FETÖ davalarına oluyor. Şimdi 17 sayfalık bir iddianame tamamlandı. Aman Yarabbi! Neresinden tutacağımı bilemediğim bir metinle karşı karşıyayız! Bakın dikkatimi çeken birkaç nokta...

        Pablo Escobar yanlarında çömez kalır

        İDDİANAMENİN başlayan ve sonsuza uzayan, bir yerden sonra hiçbir şey anlaşılamaz hale gelen cümlelerinden birinin yalnızca bir kısmı (hepsi için benim yerim, sizin sabrınız yoktur):

        “...toplantıya katılan şüphelilerin cebir, şiddet ve diğer hukuk dışı yöntemleri kullanarak devlet otoritesini baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmayı, devlet otoritesini ele geçirmeyi, sonuç olarak demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sona erdirerek yerine örgüt lideri Fethullah Gülen’in kendi doktrinlerine göre saptırılmış şer’i yasaların hâkim olduğu teokratik bir devlet kurmayı hedefleyen FETÖ/PDY, amacı ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerini de içine alacak bir şekilde Suriye, İran ve Irak toprakları üzerinde Kürdistan olarak adlandırdıkları bölgede Marksist-Leninist ilkeler doğrultusunda sözde bağımsız, birleşik demokratik bir Kürdistan devleti kurmak olan PKK/KCK ve amacı mevcut anayasal düzeni silahlı halk ayaklanması ile yıkarak yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı komünist bir düzen kurmak olan DHKP/C’den ibaret, farklı ideolojilere sahip olsalar da Gezi Parkı eylemleri gibi şiddet içeren ve devletimiz anayasal düzenini tehdit eden olaylarda ve ilerleyen zamanlarda kamuoyunda 17/25 Aralık soruşturmaları adıyla bilinen sözde yolsuzluk soruşturması sürecinde stratejik ortaklık yaptıkları aşikâr olan terör örgütlerine mensup şahıslarla ve ülkemiz anayasal düzeni aleyhine faaliyet yürüten kurum ve kuruluşlarla ilişki ve irtibatlarının bulunduğu gizli tanık ve tanık beyanları akabinde Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen yakalama, gözaltı, arama ve el koyma kararına istinaden...”

        Bu insanları aynı anda FETÖ/ PDY, PKK/KCK, DHKP/C, Gezi, 17-25 Aralık ile suçluyorlar. Vay be, Süpermen mi bunlar?

        ALMAN PETER’I SIYAH SAÇLI KADIN YAPAN TANIK

        İDDİANAMEDEN bir güzide(!) bölüm daha paylaşayım:

        “Almanya uyruklu şüpheli Peter Frank Steudtner ile ilgili olarak Gizli Tanık 1 olarak ifadesi alınan şahsın 09.07.2017 günü kollukça alınan ifadesinin ilgili kısmında ‘05.07.2017 günü vermiş olduğum gizli tanık ifademde anlattığım toplantı salonunda konuşan şahıslardan olan, daha sonra toplantı salonundan çıktıktan sonra dikkatlice baktığım ifademde 40 yaşlarında kıvırcık siyah saçlı, esmer tenli diğer özelliklerini hatırlayamadığım şeklinde beyan ettiğim bayan şahıs....” (Peter Steudtner’in sarışın Alman bir erkek olduğu göz önüne alındığında 2 olasılık doğuyor: Bu tanık ya kör veya yalancı.-N.A.)

        Vapurun tadını çıkarma suçu

        AYRICA iddianamede belirtilen unsurlardan biri, bir WhatsApp mesajı. O mesajda Büyükada’daki toplantıya gelirlerken katılımcıların telefonlarını kapatarak vapur keyfi yapmaları isteniyor. Bu mesaj önemli bir gizlilik delili sayılmış! (Çalıştay, bilgi güvenliği ve stresle başa çıkma üzerineydi bu arada... )

        Kadın Koalisyonu Koordinatörü İlknur Üstün’ün bilgisayarında bulunan, içinde toplantının kaç kişiden oluştuğu, otelin ne gibi özelliklere sahip olduğu ve toplantının konu başlıklarının olduğu “Büyükada Macerası” başlıklı yazı da örgütsel delil olmuş.

        Hollywood bu işe nasıl dahil oldu?

        BEN Stiller, Mark Ruffalo, Whoopi Goldberg gibi Hollywood yıldızlarını şu sıralar hangi konu birleştiriyor biliyor musunuz? Büyükada rezaleti! 23 dünyaca ünlü sanatçı, Büyükada’da tutuklanan aktivistlerin serbest bırakılması çağrısında bulunan mektuba imza attı.

        Bu iş adeta “Türkiye’yi rezil etme davası” olarak ilerliyor. Hukuk ve adalet ile alay eden suçlamalar esasen hepimizin altındaki zemini çekiyor...

        ***

        O soru

        BAZI yayın organlarında, Cumhurbaşkanı’nın Sırbistan dönüşü yaptığı ve dün yayınlanan söyleşisinde belediye başkanlarıyla ilgili sözlerini benim şaşırarak dinlediğim ve sorulan sorudan rahatsız olduğum gibi şeyler yazıldı. Arkadaşlar, A-330 uçağında o soruyu bilakis Cumhurbaşkanı’na ben sordum. O da “Bu aşırı bir iç mesele oldu” diye gülerek söze başladı. Dün medyada en çok o soru ve cevabı konuşuldu. Habercilik ayrı, yorumculuk ayrı...

        Diğer Yazılar