Kadınların kararı: Aile içi şiddet boşanmak için yeterli
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi, her yıl “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı”na dair bir araştırma yapıyor. Araştırma Türkiye’de kadınlık ve erkekliğe atfedilen özelliklerin ülkedeki aile, çalışma ve siyaset dünyasındaki yansımalarının değerlendirilmesini sağlamayı amaçlıyor. 23 ilde kadın ve erkek 1216 kişi arasında yapılan 2017 araştırmasının sonuçları 7 Mart günü basın mensuplarıyla paylaşıldı.
Araştırmaya katılan denekler, kadının en büyük sorununu “şiddet”, ikinci sırada “işsizlik”, üçüncü olarak da “eğitimsizlik” olarak belirlemişler. Öte yandan araştırma, bu soruya “Şiddet” cevabını verenlerde 2015 yılından itibaren istikrarlı bir düşüş yaşandığını da kaydetmiş. Çünkü bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 77.8; 2015 yılında ise yüzde 86.6’lık bir kesimin en önemli sorunuydu, bu yıl elde edilen rakam son üç yılın en düşük oranı.
Ancak şöyle bir durum da var: 2016 yılında “18 yaşından küçük çocukların evlendirilmesi” meselesinde “Hayır, hiçbir koşulda evlendirilmemelidir” diyenlerin oranı % 75 iken bu oran bu yıl % 70’e gerilemiş durumda.
Katılımcılar “Çocuk işçiliğine hayır” derken, evde kız çocuklarının çalışmasına “Evet” diyor. 14 yaş ve altı çocukların ev dışında çalışması seçeneğine % 88 oranında olumsuz cevap verilirken, kız çocuklarının ev işlerine daha uygun görüldüğü saptanmış. Ancak oğlan çocuklarının ev işleri bahsinde kayırıldığı da oranlara yansımış.
4 KADINDAN SADECE 1’İ ÇALIŞMA HAYATINDA
Araştırma sonucuna göre 4 kadından sadece 1’i çalışıyor. Katılımcı kadınların sadece % 25’inin aktif iş hayatı var. Oysa “geçmişte çalıştığını” söyleyenlerin oranı % 34. Çalışmayı bırakan kadınların iş yaşamından ayrılmalarının en önemli sebebi “evlilik ve ev işi sorumlulukları”. Hayatında hiç çalışmayan kadınlara şu an çalışmalarını engelleyen sebepler sorulduğunda “İstemiyor” seçeneği ilk sırada görünüyor. Ancak “çocuk bakım desteği eksikliği” ve “baba/eş/aile izni olmaması” da aynı oranda ikinci sırada yer alıyor.
Şaşırtıcı değil; çünkü aynı araştırma sonuçlarına bakılınca görülüyor ki Türkiye’deki babaların % 76’sı “hiçbir zaman” çocuğunun altını değiştirmiyor, hatta % 63 gibi önemli bir oran çocukların banyosuna dahi yardım etmiyor. “Arada sırada” yapılan çocuğa kitap okuma ve uyutma gibi işlemlerdeki yardım ise ancak % 40-% 50 bandında değişkenlik gösteriyor.
Katılımcıların % 74’ü aile içi şiddeti boşanmak için yeterli bir sebep olarak görme noktasında birleşmiş. Çarpıcı olan ise, aile içi şiddeti boşanmak için yeterli sebep sayan kadınların oranının geçtiğimiz yıla oranla % 11 artış göstererek % 78’e yükselmesi.
“Erkek ailenin dirlik düzeni için zaman zaman şiddete başvurabilir” seçeneğine olumlu yaklaşan katılımcıların oranı geçen yıl yüzde 14.4 iken bu yıl yüzde 11’e düşmüş
KADINLAR EŞLERİNE DAHA AZ GÜVENİYOR
“Kürtaj kadının en temel hakkıdır, yasaklanamaz” diyenlerin oranının % 43’te kaldığı görülüyor. “Kürtaj sadece belirli durumlarda (tıbbi zorunluluk, ensest, tecavüz) uygulanabilir” görüşü ise % 64 tarafından onaylanmış.
Araştırmaya katılanların çoğunluğu 10 üzerinden 7.6 puanla hayatlarından genelde memnun olduklarını belirtmiş. Hemen hepsi en çok ailelerine güveniyor. Ama ilginç olan şu: Kadınlar eşlerine, erkeklere oranla daha az güveniyor. Aile üyelerinden sonra ise en fazla “asker” ve “polis”e güveniliyor.
Bu yıl ilk kez sorulan iki soruya gelen cevaplar ise ülke kadınlarının siyasi liderlik noktalarında kadınları görmeyi onayladığını ve bunu tercih sebebi yapabileceklerini gösteriyor. “Bir kadın sizin görüşlerinizi savunan bir partinin lideri olsa, o partiye oy verir misiniz?” sorusuna kadın katılımcıların yüzde 81’i “Evet” cevabını veriyor. Ancak erkek katılımcılar da boş değil. Aynı soruya “Evet” diyen erkeklerin oranı % 73. Ancak bu soruya “Cumhurbaşkanlığı” makamı eklendiğinde oranlar değişiyor.
“Diyelim ki bir seçim sezonunda çok benzer özelliklere sahip bir erkek ve bir kadın Cumhurbaşkanı adayı var, hangisini tercih ederdiniz?” sorusuna kadın katılımcıların % 63’ü, erkeklerin ise sadece % 36’sı “Kadın adayı tercih ederdim” diyor.
