Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜNDÜZ Vassaf "Türk İslam sentezi, Bach ve Metallica" başlıklı bir yazı yazdı. (4 Temmuz 2011/Radikal.) Yazı özellikle başörtülü kadınlar arasında epeydir tartışılıyor ve genellikle kınanıyor. Vassaf'a gore "öteki Türkiye", yani AKP yüzde 50 oyla iktidara gelse bile bu eninde sonunda mağlup olmaya mahkûm bir başarıdır. Zira öteki Türkiye'nin kültürel kodları evrensel kültürden yoksundur. Bunu anlamak için de klasik müzik, caz ve "Metallica" gibi grupların konserlerinde başörtülü kadınları görmüyor oluşumuz yeterlidir.

        Bizden adam olmaz cidden. Konsere gitmeyi uzun zaman önce bıraktım. Gittiklerimden aklımda kalanlar da Pink Martini, Red Giessel balesi, Emir Custurica, Natacha Atlas, Baba Zula ve Brenna McGrimmon, İlhan Er-şahin, Cesario Evora, Kızıl Ordu vs. Hiçbiri yeterince "Batı" değil. Çoğunda bir kokteyl durumu var. George Frederic Handel'in "Sa-rabande"sini de hep arabada "hız yapmak" için kullandığımı itiraf etmeliyim. Anathema'ya, Beach House'a, Nick Cave'e, Portishead'e, Duke Ellington'a Orhan Gencebay muamelesi yapıp üzerine "Damar" yazdığım bir CD'de dosyaladığımı da hatırlıyorum. Konserlerine de gitmiyorum ve muhtemelen gitmeyeceğim. Gittiğim zamanlarda da o gitme hali üzerinden karikatürize edilmiş, göz hapsine alınmış, hatta birinden açık açık kovulmuştum çünkü. Bırakın herhangi bir caz grubunun performansını izlemeyi, bir arkadaşım ve başörtülü eşi "Mercan Dede" gibi "tasavvuf motiflerini" kullanan birinin konserine gitmişti de, kapıdaki görevliler tarafından püskürtülmüş, içeri alınmamışlardı. Bizzat kayda geçirdim. (Mercan Dede Konserine Alınmayan Başörtülü/ZAMAN/1 3.04. 2004)

        Ayrıca "Batı kültürü ve sanatı"nı "evrensel kültür" ile özdeşleştirmenin modası çoktan geçti diye biliyorum. Nusret Fatih Ali Han dünyanın dinlediği ve sevdiği bir adam olmadan önce Pink Floyd'dan haberdar mıydı? Farid Ferjad da herhalde kariyerine Dire Straits'te çalarak başlamadı. Natacha Atlas da sanırım Batılı kültür ve sanatı keşfetmeden çok önce Batı tarafından keşfedilen ve alabildiğine "yerli" olabildiği için kıymetlenmiş bir kadın şarkıcı.

        Konuya dönelim...

        Ülkemizin klasik sanatseverleri için, standartların bir tık yukarısında kalan sanat etkinliklerini takip etmek, iyi müzik dinlemenin ötesinde, bir dünya görüşünün, seküler yaşamı koruyup kollamanın, gündelik hayatı inceltip sterilize etmenin, çoğulcu hassasiyetlerin değil hijyen arayışının tecessüm ettiği buluşma mekânları olarak kabul görüyor. Dindar insanlar, zaten inançları gereği bu boyutta yer almıyorlar, yer aldıklarında da bu sanatsever "cemaat"in safları sıklaştırıp araya mürteci almama hassasiyetlerine tosluyorlar. Başörtülü kadınlar böyle mekânlarda bulundukları zaman birde kendi kesimlerinin "özenti", "dönek" gibi ithamlarına maruz kalıyorlar. Home Theatre diye bir şey var hayatta. Gerilim istemiyoruz.

        Bizim "Batıcı sanatseverler" eliyledir ki, Batılı sanatın, hatırı ancak iPod'da, MP3 çalarda, DVD player'da yer alacak kadar. Benden bir önceki kuşak benim kadar bile hüsnüniyetli değil, çok da haklılar. Bu ülkede kaç kişi, kamu ve özerk kurumlarında, kadro alma aşamasında, "Yayınların iyi, tecrüben iyi, ama söyle bakalım, opera sever misin, hiç baleye gittin mi?" sorusuyla teste tabi tutuldu da o kadroları alamadı, Gündüz Bey bunu biliyor mu? Biz biliyoruz.

        Başörtüsü dün "siyasal İslam"ın sembolüydü, şimdi Sayın Vassaf'ın eliyle, evrensel kültüre, (Batı kültürüne) direnmenin sembolü olmuş. O halde şunu söyleyelim: "Yüksek sanat , gevrek kahkaha ve kaliteli after-shave" üçlüsü de bir şeylerin sembolü.

        İktidarını ezmek için kullananların sembolü. Bu yüzden bir köşe yazarı, iktidara yakın diğer köşe yazarını mahcup etmek ve ezmek için "ucuz kolonya" şifresini kullanabiliyor.

        Bu yüzden onca emek verilmiş ve yıkılması hiç de gerekmeyen bir heykel yıkılırken birileri "Allahuekber" diye bağırabiliyor.

        Bu kodların bazıları değişiyor, bazıları değişmiyor. Sorun, yükselen yeni sınıfın Metallica konserine gitmemesi değil. Sabite Tur Gülerman'ın eski kayıtlarıyla da ilgilenmemesi. Kani Karaca'ya, Melihat Gülses'e de öyle aman aman itibar etmemesi.

        Sorun "ince" olan her şeyin "büyük" olanla yer değiştirmesi.

        Diğer Yazılar