Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        WSJ'de yayınlanan ve Hakan Fidan'ı hedef tahtasına oturtan portrenin üç önemli bileşeni vardı. 1) Analiz Hakan Fidan'ı saygı uyandıran, Ortadoğu konularında işbirliği yapılması gereken biri olarak tanımlıyor ama ABD'nin gözü kapalı dostlarından biri olmadığını vurguluyordu. 2) Makale Suriye konusunda ABD ve Türkiye arasında çıkan çelişkinin sorumlusu olarak da Fidan'ı işaret ediyordu. Türkiye'nin uyguladığı ve Obama tarafından onaylanmayan bazı yöntemlerin mimarının Fidan olduğu ima ediliyordu. 3) ABD ve İsrail tarafından toplanan hassas bir istihbaratın Türkiye tarafından İran'a verilmesinin Türkiye müttefiklerini kaygılandırdığı ifade ediliyordu.

        3. maddedeki iddiayı kaynak hatta profil bile belirtmeden yazı konusu yapma görevi ise "one minute" moderatörü David Ignatius'un olmuştu. Ignatius, Washington Post'ta yazdığı yazıda şu iddiada bulundu: "Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan, İsrail'in 10 İranlı ajanını İran'a bildirdi."

        Linç zemini oluşturulmuş olduğu için 19 Ekim Cumartesi tarihli haberler Fidan'ı ve Türkiye'yi açıkça tehdit eden cümleler kurmakta geri düşmüyordu artık. Jewish Press'te yazan Yori Yanover, "Hakan Fidan bir sabah arabasında özel bir sürprizi hak ediyor!" diye yazdı. Amerika'daki Yahudi cemaatine yönelik yayınlar yapan sitenin yazarı, Fidan'ı yani Türkiye'nin MİT Müsteşarı'nı ortadan kaldırma fikrini önermenin yanı sıra ABD'ye de sitem ediyordu: "ABD hâlâ hassas konuları Fidan'la paylaşıyor."

        İsrailli Yedioth Ahranot Gazetesi'nde yer alan ifadeler de Jewish Press'i aratmıyor. İsmi açıklanmayan İsrailli yetkililer "Fidan aşağı, Fidan yukarı" fazındalar. Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, "Türkiye, NATO'dan çıkarılsın!" çağrısında bulunuyor. Eski MOSSAD Direktörü Danny Yatom ise 10 İsrail ajanının İran'a ihbar edilmesi iddiasını kastederek "Bence İsrail, ABD ve Türkiye ile ilişkileri olan diğer ülkelerle konuşmalıdır. Aynı şey başlarına gelebilir diye hiçbir Batı istihbarat servisi Türkiye ile işbirliği yapmamalıdır" diyor.

        'ATTENTION WHORE' SİYASETİ

        Hakan Fidan hem İran'a yakın durmakla, İran'a yardım etmekle suçlanıyor, hem de Suriye'de El Kaide, El Nusra ve Irak Şam İslam Devleti gibi radikal "Şii düşmanı" "mezhepçi" grupların güçlenmesini sağlamakla... İki suçlama birbirini hükümden düşürecek kadar çelişkili . Ama belli ki birileri "Artık hangisini tutturursak oradan kanatalım, amaaan zaten biz de karıştırıyoruz neyin ne olduğunu" gibi bir çaresizlik/telaş içindeler.

        Ama iki nokta önemli. Hakan Fidan'ın "İrancılığı" suçlaması yeni değil. Bu itham "içeride" pişirildi.

        Türk dış politikasının El Kaide ve ona yakın radikal gruplara destek verdiği suçlamalarını da geçtiğimiz aylarda sık sık duyuyorduk. Özellikle PKK'nın "çözüm süreci"ne aklı yatmayan, "Ne aldık ki silahı bırakıyoruz" cephesine yakın duranlar, Rojova'da yaşanan çatışmaları bahane ederek bu ithamı dillendiriyorlardı.

        Her ikisi de nispeten "eski" ithamların, hem de birbiriyle çelişip çelişmediğine, zamanlamaya uyup uymadığına da bakılmadan telaşla dolaşıma sokulmasının tek bir amacı var. Türkiye'ye "Ya tamamen benim olursun ya da gece uykunda bıçaklarım" ültimatomu vermek.

        Allah var samimiler de. Amerika uzun menzilli hava savunma sistemleri ihalesinin Çin'e verilmesinden duyduğu rahatsızlığı saklamayamaz halde. Çin'in teklifi diğer adayların tersine 3 milyarın altındaydı. Tüm kritik hava sistemlerimizi şimdiye kadar pahalıya ve binbir nazla ve deyim yerindeyse "köpek çektirerek" gerçekleştiren NATO ülkelerine ilk kez "Vazgeçilmez değilsiniz" mesajı veriliyor.

        Düşünsenize... Türkiye yakınlarda ilk yüzde yüz yerli alçak hava savunma füzesinin deneme atışını yaptı Tuz Gölü'nde. Testler başarılı geçti. Bunun anlamı şu: Türkiye yıllardır yaptığı dış alım kalemlerinden birinden daha kurtuldu.

        Cenevre Konferansı yaklaşıyor ayrıca. Suriye ile ilgili görüşmelerde Erdoğan ve adamlarının ABD'nin tercihlerine, yetmedi ABD'nin derin tercihlerine yakın adımlara razı edilmesini garanti altına alma ihtiyacı var. Herhalde ihtiyaç listesi kabardıkça akıl, mantık, nezaket ve "arkadan dolaşarak iş yapma" incelikleri lüks hale geliyor. Giderek kabalaşmaları, dikkat çekme çabasını "attention whore" düzeyine kadar indirmeleri bundan.

        Diğer Yazılar