Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TOPLU halde gider ülkesiyiz. Sosyal medyada, metro merdivenlerinde, işyerinde, gece kulübünde, en sevdiğimiz şey birbirimize gider yapmak. Mutsuz toplumun hali bir başka oluyor, toplu taşımada bile birbirimize rahatça laf sokuyoruz. Hal böyle olunca her şarkısında “Ohh” çekebileceğiniz Demet Akalın’ın yeni albümü ‘Rakipsiz’ bir rahatlama aracı olarak evlerinizde yerini alıyor. Bu sefer albümün ‘gider’ kısmı maksimum seviyede. “Nazar olsam bile değmem sana” sözlerini duyunca doğru mu duydum acaba diye kartonete bakmak zorunda hissettim. Listelere gönderilen ilk şarkı ‘Hayalet’teki Gülşen baskınlığı hem altyapıda hem de Demet’in vokalinde hissediliyor. Şarkı bitince ‘Nazar’la birlikte asıl bölüm başlıyor, ver elini laf sokmalar, el kol sallayarak dans edip nispet yapmalar... Her şey çok hızlı gelişiyor Demet’in albümünde. Hep bir hız, hep bir hareket. “Biraz yavaşlasak olmaz mı” diye sormak istiyorsunuz ama durmak yok yola devam diyen Demet hitleri arka arkaya sıralıyor. En iyi şarkı toplayıcısı diyebiliriz kendisine. Tamam şarkılara Demet’in kattığı çok şey var ama öyle bir kulağı var ki, bestecileri gezip hit olanı bulup çıkarıyor işte. Gülşen’den şarkı beklemeye bile gerek yokmuş aslında, albüm Türkçe müziksever gece kulüpçüler için ideal. ‘Türkan’ tadını isteyene ‘Gazino’yu, biraz daha elektronik isteyene Berksan ve kardeşi Turaç Berkay ile çözümlediği ‘50 Cevapsız Arama’yı veriyor Akalın. ‘Altın Kafes’, ‘Damga Damga’ benim sevdiğim şarkılar oldu ama dinleyicisinin kalbini kazandığı ‘Ah Ulan Sevda’ kesin hit olacatır. 20’nci yıla özel bu albümü üzerinde en çok çalışılmış Demet Akalın albümü olmuş. Demet’in arka plana düşme gibi bir niyeti yok...

        Batman mi Superman mi?

        EN sevdiğim Avrupa şehirlerinden Budapeşte’ye bu sefer Mars’taki koloniyi görmek, kısa bir süreliğine de olsa o hayatı deneyimleyebilmek için gittim. National Geographic’in Mars’ta kurulacak ilk koloninin başına gelenleri anlatacağı yeni televizyon dizisi ‘Mars’ın oyuncularından Sammi Rotibi ile tanıştığımda ilk önce kendisini tanımadım. Ben o sırada dizinin kadrosundan, hastası olduğum ‘Narcos’un Pacho Herrera’sını canlandıran Alberto Ammann’ı görmeye kendimi şartladığım için, tanıştığım kişinin, uçakta gelirken izlediğim ‘Batman v Superman’ filmindeki General Amajagh olduğunu fark etmem birkaç saniyemi aldı. “Merhaba ben Sammi Rotibi” diye elimi sıktığında ise ünlü oyuncuyu Tarantino’nun ‘Django Unchained’inden beri ilgiyle izlediğimi hatırladım. Tabii kendisine Batman mi Superman mi diye sormadan edemedim, ünlü oyuncu hiç düşünmeden cevapladı: “Tabii ki Superman!”

        Aşk nelere kadir?

        ÜNLÜLERİN iletişim danışmanı olarak isim yapan Özgür Aras, ünlülere verdiği aklını, aşktan vazgeçenlerle de paylaşmaya karar vermiş. İşten güçten, karışık ülke durumundan ötürü aşkın bir hayal olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değildir. Aslında modern zaman insanı aşkı sadece dizilerde ve filmlerde yaşıyor gibi bir gerçek var. İşte tam bu aşksızlık döneminde oldu da aşk kapınızı çalıverdi, İşte ‘Kapıda Aşk Var’ bu günler için yazılmış bir kitap. Aşkın gücüne inananlar için alıştırma kitabı gibi düşünebilirsiniz belki de.

        Uzaylılar yolda galiba?

        BİR yandan Nat Geo belgeseli yok olmakta olan dünyayı kurtarabilmek için ‘Mars’a gidileceğini anlatıyorken bu hafta vizyona girecek olan ‘Arrival’, biraz ‘Gravity’, biraz ‘Interstellar’ biraz da ‘The Martian’ duygusuyla yola çıkmış bir film. Uzaylı diye tabir edebileceğimiz dostlarımızın dünyayla iletişim kurmasının hikâyesi. Amy Adams, Dr. Louise Banks rolüyle filmi baştan sona ilgiyle izletiyor. Sonuna kadar tam olarak ne olduğunu anlamadığınız ‘bilimkurgu yapbozu’nu sonunda çözüyorsunuz. Bana fazla durağan geldiği için not kırıyorum filmden. Ama her haliyle dış dünyadan haber almak güzel. Asıl amaç dünyayı kurtarmak ve biraz eğlenmek olduğu için eğlence şansımı hafta sonu ‘Trolls’te deneyeceğim galiba.

        Danışmanıma danışmamalıyım

        HEP söylüyoruz ya, sanatçılarımızın hiçbiri iyi yönetilmiyor, başlarına gelen sorunlarla başa çıkamıyorlar diye. Son örnek Murat Boz’un basın danışmanı Mürvet Uç’un yaptığı mesela. Amaç Murat’ı korumak ama sonradan başına gelecekleri hiç tartmamış anlaşılan. ‘Duymayan Kalmasın’ programında yayınlanan, Deniz Akkaya’ya Murat Boz’u korumak için yazdığı mektuba bakıyorum da, Tarkan’ı AVM kültürünü bilmemekle itham ettiği noktada okumayı bıraktım mesela. Ne alaka Mürvet’çim, ne alaka? AVM’de rahat rahat dolaşabilmekle starlık arasındaki bağlantı nedir Allah aşkına, ölsem aklıma gelmezdi. Tarkan halkın arasında rahatça dolaşmıyor diye tahtını Murat Boz’a bırakacak değil ya canım. Müzik listelerinin zirvesi AVM’den geçmiyor malesef.

        Diğer Yazılar