Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önümüzdeki günlerde hükümetin kurulmasının ardından yükseköğretimi ilgilendirecek çok önemli değişiklikler de gündeme gelecek. Eğer AK Parti seçim beyannamesindeki vaatlerini hükümeti kurduktan sonra yerine getirme kararlılığını gösterirse tartışılmaya başlanacak değişikliklerin başında üniversiteye geçiş sisteminin yeniden düzenlenmesi olacak.

        Bu değişikliğin nasıl olacağı seçim beyannamesinde “Öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birkaç kez yapılması”, “öğrencilerin gerçek performanslarının dikkate alınması” şeklinde ifade ediliyor. Birden çok sınav ise akla liselere geçişte uygulanan TEOG sınavlar dizisini getiriyor.

        Zaten bir önceki hükümet programında da “Ortaöğretime geçişte uygulanan sistemin yükseköğretimde de uygulanması için çalışmalar yapılıyor” denilerek TEOG sisteminin üniversiteye geçişte de geçerli olacağı belirtiliyordu. Ancak “ne ölçtüğü belli değil” diyerek, YÖK’ün böyle bir sisteme karşı çıktığı, üstelik de üniversiteye geçiş modelinde yapılacak değişiklik yetkisinin de yasayla YÖK’e verildiği dikkate alındığında bu sistem değişikliği bir süre önce olduğu gibi yine YÖK ile MEB’i karşı karşıya getirecek.

        Yaşama geçirilmesi planlanan bir değişiklik ise üniversiteleri yakından ilgilendiriyor. Bir süre önce gündemden düşen ve çok tartışılan YÖK Yasa Taslağı’nda yer alan maddeler seçim beyannamesinde de yer alıyor. Bunlar kâr amacı taşıyan özel üniversitelerin kurulması ve yabancı üniversitelerin Türkiye’ye gelmesi. Bu maddeler ilk gündeme geldiğinde de hem vakıf hem de devlet üniversiteleri, özellikle yabancı üniversitelerin Türkiye’de kampus açma fikrine karşı çıkmışlardı. Vakıf üniversiteleri kendilerine de dönüşme hakkı verilmemesi durumunda özel üniversitelerin kurulmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu dile getirmişti.

        İşte bu iki konu da hükümet programında yer alırsa tekrar tartışmaya açılacak. Ancak hem özel üniversite kurulması hem de yabancı üniversitelerin Türkiye’ye gelebilmesinin yolu yeni bir YÖK yasası çıkarılmasına değil, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesine bağlı. Anayasa değişmediği takdirde ne özel üniversite kurulabilir ne de yabancı üniversiteler Türkiye’de kampus açabilir.

        Üniversiteleri ilgilendirecek bir başka konu da yükseköğretim kurumlarının “ihtisas” alanlarına göre ayrılması olacak. Hangi üniversitenin hangi alanda “ihtisaslaşacağı”nın belirlenmesi ise ayrı bir tartışma konusu olacak.

        Önümüzdeki günlerde yükseköğretim sisteminde değişiklik içerecek bu konular sık gündeme gelecek.

        Diğer Yazılar