Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Birçokailenin karar vermekte zorlandığı konulardan biri de yatılı okul oluyor. Çocukların 14 yaşında henüz lise öğrencisi iken aileden ayrılıp başka bir kente, hiç tanımadığı bir ortama gönderilmesi “iyi bir eğitim” gerekçesi ile de olsa kolay alınan bir karar değil.

        Ailelerin zorlandığı bu kararı çocukların nasıl karşıladığına gelince bunu da geçtiğimiz günlerde ilk ağızdan yani yatılı okuyan öğrencilerden dinleme fırsatı bulduk. Sayfamızda haberini okuyacağınız Harvard Üniversitesi’ne yüzde 100 bursla gidecek Nil Çakırca ile birlikte İzmir Amerikan Koleji’nde (ACI) yatılı eğitim gören öğrencilerle sohbet ettik, onların ağzından lisede yatılı okumanın ne anlama geldiğini dinledik. Kolej Müdürü Didem Erpulat, öğrencilerin kısa sürede yatılılığa alıştıklarını ve okulun hocaları dahil tüm imkânlarından okul saatleri dışında da yararlandıkları için avantajlı olduklarını söylerken, Başdanışman Tim Huttemann daKendi ayakları üzerinde durmayı öğreniyorlardiyor.

        Öğrencilere gelince, 25 farklı ilden gelen 112 farklı öğrenciyle birlikte kalmanın önce “farklılıklara saygı duymayı” ve “ayakları üzerinde durmayı” öğrettiğini söylüyorlar. İlk günlerde en zorlandıkları konu ailelerinden uzak kalmak ve “çamaşır yıkayıp ütü yapmak” olmuş. Kısa sürede bunları öğrendiklerini, ailelerine özlemlerini de tatillerde gidermeye alıştıklarını anlatıyorlar.

        İşte öğrencilerin ağzından yatılılık:

        Mehmet Ali Abak: Lise 2’nci sınıfta öğrenciyim. Denizli’den geldim. Hayata hazırlanmanın en keyifli yolu yatılılık. Bize ayaklarımızın üzerinde durmayı öğretti. Bir aile olduk ve yöneticilerimiz de yaşam koçumuz oldu.

        Alara Ülge: Lise 2’nci sınıf öğrencisiyim. Bursa’dan geldim. Yurtta yaşamak demek; daha güçlü dostlukların oluşması, daha planlı olmak, okulla ilgili daha çok aktiviteye katılmak demek. Günün planlı oluyor. Üstelik derste bir konuyu anlamadığımızda yurtta arkadaşlarımız anlatıyor.

        Baran Alkandemir: Lise bir öğrencisiyim. Antalya’dan geldim. Bana yararlı olacağını düşündüğüm için yurtta kalma kararı aldım ve doğru bir karar olduğunu gördüm.

        Doğa Erçin: Hazırlık öğrencisiyim, Konya’dan geldim. Yurtta kardeş, aile oluyoruz. En ufak probleminizi bile fark edip size yardım etmeye çalışıyorlar. Arkadaşlarla bir odayı paylaşmak, beraber ders çalışmak insanın hayatını monoton olmaktan çıkarıyor. Onun dışında her ay düzenli olan doğum günü kutlamaları veya aramızda yapılan cilt bakım etkinlikleri yurtta yapılan etkinliklerden sadece birkaçı.

        Oğuz Çalık: Hazırlık sınıfı öğrencisiyim, Kahramanmaraş’tan geldim. Yurt hayatının kattığı disiplin ve zaman yönetimi sayesinde, günümü çok rahat planlayabiliyorum. Burada herkes kendi çamaşırlarını yıkıyor ve kendi ütülüyor. Eğer hiç çamaşır ve ütü ile aran yoksa da hemen öğreniyorsun zaten.

        Diğer Yazılar