Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YÜCE Allah, Kuran'da daima tövbeyi ve af dilemeyi teşvik etmektedir. Önce şirkle ilgili ayetle başlayalım:

        "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur." (Nisa, 48)

        Nisa Suresi'nin 48. ayetinde görüldüğü gibi, ilk peygamberden son peygambere kadar gelen ilahi vahyin birinci amacı ve gayreti, şirki ortadan kaldırıp tevhit inancını yaymaktır.

        Nisa Suresi'nin 36. ayetinde "Allah'a kulluk ediniz ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız"; yine Enam Suresi'nin 151. ayetinde, "O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız"; Lokman Suresi'nin 13. ayetinde, "Lokman oğluna öğüt vererek, 'Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür' demişti", Enam Suresi'nin 163. ayetinde, "O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben Müslümanların ilkiyim" buyurulmuştur. Bu ifadeler bize şirkin, insanlığın en eski inanç problemlerinden biri olduğunu göstermektedir.

        Yüce Allah, Nisa Suresi'nin 48. ayetinde şirke "büyük iftira", Nisa Suresi'nin 116. ayetinde "büyük sapıklık", Lokmân Suresi'nin 13. ayetinde "büyük zulüm" diyerek insanın manevi alanını ne kadar tahrip ettiğine dikkat çekmekte ve ondan caydırmaya çalışmaktadır. Nisa Suresi'nin 48 ile 116. ayetlerinde sadece şirk günahının affedilmeyeceğini vurgulamakta, Allah'ın barışık olamayacağı insanları gündeme getirmektedir. Çünkü şirk insanın psikolojik, yani manevi çevresini kirletmekte ve gönlünü karartmaktadır.

        Nefsin manevi çevreyi kirletici atıklarının en kötüsü şirktir. Şirkin bir gece olarak kararttığı insan psikolojisine iman güneşinin doğması için, din eğitimi şirkle olanca gücüyle mücadele etmeli ve bu mücadelesinde bütün bilimsel bilginin metotlarını kullanmalıdır.

        Şirkin dışındaki günahların affedileceğini söyleyen Allah, merhametinin ne kadar kapsayıcı olduğunu ifade etmiştir.

        Ebu Zer'den rivayet edilen bir hadise göre, Hz. Peygamber, "La ilahe illallah diyerek bu ikrarla ölen insanlar mutlaka cennete girecektir" dediğinde, Ebu Zer ona üç kere, "Zina ve hırsızlık yapan da mı?" diye sormuş, Hz. Peygamber üç cevabında da "Evet" demiştir. (Müslim, "İman", 154). Hz. Peygamber adam öldürme, zina ve hırsızlık gibi günahların affedileceğini söylerken hangi delile dayanmaktaydı?

        Bize göre Hz. Peygamber burada şu ayetleri dikkate almıştır: Hırsızlık günahının affolacağını Maide Suresi'nin 38-39. ayetlerinin ilişkisinden anlıyoruz. Tövbe etmek şartıyla, zina ve adam öldürmenin affolacağını da Furkan Suresi'nin 68-70. ayetleri anlatmakta ve bu affı tövbe, iman ve iyi amele bağlamaktadır. Hatta bu ayetler, şirk koşmuş ama sonra tövbe edip iyi amel işleyenlerin günahlarının bile atfedilebileceğine işaret ediyor.

        Ayetin bu bölümüne dikkat edilirse, şirkten başka günahların Allah dilerse affedileceği de vurgulanmaktadır. Şirkin dışındaki günahların affedilmesinde, ilahi dilemenin yer almasının anlamı, şirkin affedilmesinde ilahi dilemenin olmayacağıdır. Çünkü ayetin sonunda şirkin büyük bir iftira olduğuna dikkat çekilmektedir. Şirkle mücadele veren din eğitimi aynı zamanda büyük iftira, sapıklık ve zulme karşı mücadele vermektedir.

        Bayraktar Hoca CEVAPLIYOR?

        ■ Öldükten sonra insanın nereye gömüleceğinin bir önemi var mı? N.S.

        İnsanın nereye gömüleceğinin bir önemi yoktur. Mezarın yeri ve şeklinin ölüye bir etkisi olmaz.

        ■ Kuran'da Allah'ın cismani varlığıyla ilgili bir bilgi var mı? Allah'ı zihnimizde nasıl canlandırmalıyız? G.Ş.

        Kuran'da Allah'ın cismani varlığıyla ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Çünkü Allah her yerde bulunan bir varlıktır. Bu kâinatın içinde de vardır dışında da. Enam Suresi'nde, gözlerin O'nu idrak edemeyeceği, göremeyeceği beyan edilmektedir. Yüce Allah'ı zihnimizde herhangi bir varlığa ve cisme benzeterek şekillendirmemeliyiz. Sadece inanmalıyız.

        Diğer Yazılar