Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ESKİ köye yeni âdet her zaman dirlik düzenlik getirmiyor.

        Köydeki gariplerin hayatlarını karartıp, şifacılara ulaşmasının önünde bir engele dönüşebiliyor.

        Sağlıkta Tam Gün Yasası da böyle oldu.

        Belki kâğıt üzerinde çok iyi bir fikir gibi görünüyordu.

        Doktorlar muayenehane ve devlette çalışmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılacaktı.

        Böylece vatandaş fahiş sayılabilecek muayene ücretleri ödemeden doktoruna devletin sigortası güvencesindeki hastanelerinde ulaşabilecekti.

        Ancak daha ilk günden sistemin hasta lehine bozulacağı belliydi.

        KAYBEDEN BİZ OLDUK

        Sistemin ilk kaybedeni üniversite hastaneleri oldu.

        Bir anda onlarca profesör sadece ders verebilir konuma geldi.

        Üniversite eğitim hastanelerinde hasta bakmaları ve ameliyata girmeleri yasak hale geldi.

        Çünkü çoğu, muayenehane ve özel hastaneleri tercih etti.

        Bu noktada kimsenin suçu doktorlara atmaya da hakkı yok.

        Siz nasıl ki kendi kariyer seçeneklerinize ve hayatınızı ne yönde şekillendireceğinize başkalarının karışmasına izin vermiyorsanız onlar da sizden farklı değiller.

        Yıllar süren ve kariyerlerinin sonuna kadar bitmeyen eğitimden geçen ve dünyadaki en değerli iki şeye tecrübe ve bilgiye sahip bu insanları başımızın üzerinde gezdirmemiz gerekirken bu süreçte horlar hale geldik.

        Tam Gün Yasası sürecinde, bu tarz akşamdan sabaha uygulamalarda olduğu gibi yine kaybeden biz olduk.

        Tıpkı benim ailemin başına geldiği gibi birçok aile bir anda tedavisini devam ettiren doktorun özele geçtiği gerçeğiyle karşılaştı.

        Mesela biz beyin anevrizması tedavisi gören babamın adeta taptığı doktoru Naci Koçer Hoca'yı özele kaptırdık.

        Eğer birinci elden böyle bir tecrübe yaşamasam, "Doktorlar da şımarmasın, özelde dünyaları kazanıyorlar" nobranlığıyla yaklaşabilirdim bu konuya.

        Ama hasta olan bilir, doktor ile olan ilişkinin hassasiyetini.

        Bir kere bir doktora güvenince o bağın ne zor kırıldığını.

        UMARIM TEKRARLANMAZ

        Allah kimsenin başına vermesin ama çare yok, hastalıklar kapıda bekliyor.

        Neyse ki yeni Sağlık Bakanı ile bu uyulama ortadan kalkacak sinyalleri geliyor.

        Yani öğrenciler hocalarına, bizler de doktorlarımıza kavuşacağız gibi görünüyor.

        Ancak geçen yasak sürecinde doğru tedaviye ulaşamayan, hayati tehlikeler atlatan, morali bozulan ve hatta hayatını kaybeden insanların vebalini kim üstlenecek?

        Sağlıkta düzenleme yapmak, seçmene şirin görünmekten daha fazla sorumluluk isteyen bir durum.

        Umarım bu tarz bir hata bir daha tekrarlanmaz

        Sosyal medya ihtisas mahkemeleri yolda

        GEÇEN hafta hem Nilay Dorsa'nın kendine Twitter üzerinden hakaret eden şahsa karşı açtığı davayı kazanması hem de ayrılan bir çiftten kocanın Facebook üzerinden evlilik fotoğraflarını paylaşmaya devam etmesi nedeniyle karısının açtığı dava üzerine sosyal medya ihtisas mahkemelerinin kurulması gerektiğine dikkat çekmiştim.

        Bu çağrıma Meclis'ten yanıt geldi.

        Geçen hafta MOBESE ve halka açık yerlerdeki özel kameraların kaldırılması teklifiyle manşetlere çıkan

        YASAYA DÖNÜŞMELİ

        Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Adana Milletvekili Prof. Necdet Ünüvar bir e-posta kaleme almış.

        Diyor ki: "Bildiğiniz gibi TBMM'de 2012 yılında Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu (BİAK) kuruldu. Ve yazınızda sözünü ettiğiniz konular da dahil olmak üzere bilişimin her yönünü bütün paydaşları ile görüşerek oldukça kapsamlı (ekleriyle beraber yaklaşık 1160 sayfa) bir rapor haline getirdi.

        BİAK raporundaki önerilerden birisi bilişim ihtisas mahkemelerinin kurulması, diğeri de yükseköğretim müfredatında bilişim hukukuna yer verilmesi ve bu konuda lisansüstü programların açılması şeklindedir. Konuya duyarlılığınız için teşekkür eder, ekte sunduğum raporumuzun diğer bölümlerini de incelemenizi istirham ederim.."

        Güzel haber.

        Umarım bu raporlar yasalara dönüşür.

        Çünkü yasalardaki bu açık şu anda ciddi şekilde istismar ediliyor.

        İçinde Instagram olan kamera

        SON zamanların en inovatif cihazlarından Samsung Galaxy Camera'yı test ettim geçen hafta.

        Cihazın en önemli özelliği, içine entegre tam teşekküllü bir cep telefonunun bulunması.

        Sadece konuşma yapılmayan bu düzenekle çektiğiniz fotoğrafları anında edit edip doğrudan Instagram, Twitter, Facebook gibi sosyal ağlarla paylaşabiliyor olmanız.

        Ve tabii ki 28 kez zoom yapabilen, 16 megapiksel bir fotoğraf makinesiyle cep telefonundan katbekat kaliteli fotoğraflar çekerek bunu yapabiliyor olmak işin zevkli tarafı.

        EĞLENCELİ OYUNCAK

        Galaxy Camera, bir profesyonelin hastası olabileceği sonuçlar çıkaran bir amatör makine değil.

        Fotoğraf kalitesi tatminkâr düzeyde. Pil ömrü çok parlak değil.

        Bu fiyata piyasada daha iyi fotoğraf makineleri mevcut.

        Ama eğer bahsettiğim sosyal ağları severek kullanan biriyseniz yaşattığı pratiklik ve yaratıcılık sınırlarını yükseltmesi, onu eğlenceli bir oyuncağa dönüştürüyor.

        Diğer Yazılar