Evet, beyne taktım
BİR süredir özellikle çağımızda hızlanan biçimde insan beyninde önemli değişimler olduğunu, bunu anlamadan ne medyadaki dönüşümleri ne de yaşadığımız hayatı anlamanın mümkün olmadığını yazıyorum. Yazdıklarımı anlattıklarımı dikkatle izlemeyenler bunun gereksiz bir takıntı olduğunu düşünebiliyorlar.
Dış dünyadan gelen verileri anlamadan anlamlandırmaya çalışıp üstelik bu beyinleriyle eleştirmen olabilen bu insanlar, bu büyük dönüşüm dönemini anlatma çabamı maalesef algılayamadan yaşayacaklar.
Ancak son bir haber çıktı; benim bu entelektüel çabamın ne kadar da doğru yolda ve ne kadar da gerekli olduğunu gösterdi. Böylece medyada yaşadığımız dönüşümleri anlayabilmemiz için insan beynini işaret eden ben oldum. Bu dünyada bile yeni bir konu. Bugün medyadaki değişimi anlatan hangi kitabı alırsanız alın, kapağında bir beyin fotoğrafı ya da çizgisi görüyorsunuz. Anlayacağınız Batı âleminin entelektüel birikimi şu anda beyinde olanları anlamaya, anlatmaya odaklanmış durumda.
Ben Türkiye'de bunu yalnız kalmayı da göze alarak yapmaya çalışırken, doğru yolda olduğumu gösteren muhteşem haber ABD'den geldi.
Başkan Obama verdiği bir başkanlık direktifiyle büyük Amerikan projesi olarak nitelendirilen adı "BRAIN" olan bir büyük proje başlattı.
"Amerika'nın en güçlü yanı fikirlerdir. Hayal kuran ulusuz, bizler risk üstlenicileriz. Kimsenin göremediğini gören insanlarız" diyen Obama, "Brain Research through Advancing Innovative Neurotechnologies" adının kısaltılmışı olan BRAIN (beyin) adıyla projeyi uygulamaya koydurdu.
Bu projede insan beyninin nasıl çalıştığı bu işleyişte nelerin değişmeye başladığı ve yönün nereye gittiği ortaya çıkarılacak ve daha yaratıcı daha üretken beyinlere sahip olunması için nelerin yapılması gerektiği de ortaya konulacak.
Daha önce de dediğim gibi ben bir süredir medyada ve hayatta büyük bir değişimin yaşanmakta olduğunu ikisinde de değişimin neden başladığını ve bu değişimin neden kaçınılmaz olduğunu anlamamız için insan beyninin, arzularında, tercihlerindeki değişimi, beynin işleyişinde yaşanan dönüşümü anlamamız gerektiğini yazıyordum.
Yazılarımda bu konunun birden başlamasına anlam veremeyen bazı meslektaşlarım tuhaf yorumlarda bulundular. Üniversitedeki sınıfta karşılarına birden bu konuyla çıkmama anlam veremeyen öğrencilerim de bana şüpheyle baktılar. Şimdi ise ben Amerika'dan gelen bu son haberle birlikte hem gazeteme hem de sınıfa başım dik ve kendime daha da güvenerek gidip çalışmalarımı sürdüreceğim.
Türkiye'de durum
"DUYGULARLA düşünmek", dış dünyadan gelen verileri anlama aşamasını atlayarak anlamlandırmak, çağımızın koşullarının yarattığı beyinlerin özelliğidir. Bu beyinler tüm dünyada geriye gidiyor ama Türkiye'de geriye gidiş daha da hızlı, çünkü burada eğitim sistemimiz kasıtlı olarak çocuklarda yaratıcılığı öldürmek için uğraşıyor. Bu gibi durumlardaki beyinler duygularıyla düşündüklerinden inancın ahlak vurgularının ağırlığı altında kaldıklarında durum daha da kötüleşebiliyor. Bugün Türkiye dünyada entelektüel "Armageddon" yaşamaya en fazla yaklaşmış ülkedir. Amerika bu Armageddon tehlikesini kendinde de fark ettiğinden Obama'nın başlattığı BRAIN projesiyle bu gidişata müdahale etti. Biz ise seyretmeyi sürdürüyoruz.
AVM'lerdeki durum
BİRÇOK alışveriş merkezinden (AVM) kötü haberler geliyor. Yüksek düzeylerde kiralanan dükkânların cansızlık nedeniyle artık döndürülemeyerek kapandığı söyleniyor.
Dün Kanyon AVM'de dolaşırken bunu düşündüm ve "Acaba" diye söylendim, "buradaki canlılık, yiyecek içecek işletmelerinin güzelliğiyle bağlantılı olabilir mi?"
Dean&Deluca'nın da katılmasıyla daha da güçlenmiş olan Kanyon AVM'si, baştan beri içindeki restoranların ve kafelerin gücü ve müşteri çekim kabiliyetiyle içinde daima bir canlılık yarattı. Belki de
AVM'lerdeki başarı anahtarı burada olabilir. İçeriye mutlaka iyi, çekici ve şık restoran veya kafe açacaksın. Yeni açılacak AVM'lerde bu bilinen eski formülü güçlü bir şekilde kullanmak yardımcı olabilir sanıyorum.
Şu an çok mutluyum
BİRAZ önce şirkette Mr. Gurme'nin İtalyan yemek kültürü bölümünün montajını bitirdik. Bu bölümün girişi, benim ruhumu döktüğüm bölümdür. Ortaya çıkan sonucu öyle beğendim ki programın tümünün bitirilmesini bekleyemeden sadece bu bölümün kopyasını alıp eve geldim.
Biraz sonra Rana gelecek ona seyrettireceğim. Onun ne diyeceğini merakla bekliyorum. Mutlu olmanın yanı sıra heyecanlıyım da. İnşallah sever.
