Çankaya'ya o yakışır
ELBETTE gerçeklik duygumu tamamen kaybetmiş değilim. Kafayı da henüz yemedim; en azından aksine kanıt getirilinceye kadar öyle sanmayı sürdüreceğim.
Kendimi ne kadar soyutlamaya çalışsam da Türkiye'nin acıklı durumundan haberdarım. Gerçekler berbat olduğu halde gerçekçi olmayı sürdürmeye çalışıyorum.
Ve bu yüzden Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmamasının neredeyse imkânsız olduğunu tabii ki biliyorum.
Ama durum böyle diye, bu, bir vatandaş olarak Çankaya'da Cumhurbaşkanı veya başkan olarak görmek isteyebileceğim gönlümden geçen bir isim olmayacağı anlamına da gelmiyor, gelmemeli değil mi.
Gönlümden geçen, yüreğimi ve beynimi ateşleyen bir isim var. Onun Çankaya'ya çok yakışacağını, makamını harika dolduracağını ve hatta o makamı büyüteceğini düşünüyorum.
Türkiye'deki çoğunluğun irrasyonel durumuna rağmen hâlâ rasyonel kalmaya çalışan bir insan olarak bir düşünelim bakalım; acaba benim bir Cumhurbaşkanı'nda olmasını isteyebileceğim özellikler neler olabilir?
- Bir defa derin bir devlet bilinci olması ve Türkiye devletini yakından tanıması lazım.
- Global dünyanın işleyişini çok iyi bilmeli, takip etmeli, global düzene yön verebilecek derin etkileri tespit edip anlama yeteneği gelişmiş olmalı.
- Dünyadaki yeni gelişmeleri yakından ve anlayarak takip etmeli. O gelişmelerin Türkiye açısından ne manaya geleceğini anlama ve yorumlama bilgi birikimine sahip olmalı.
- Dünya güçlüleriyle onların anlayacağı ve saygı duyacağı bir şekilde konuşma ve uzlaşma yeteneği bulunmalı.
- Türkiye'deki dengeleri iyi anlayıp yorumlama yeteneği olmalı ve Türk siyasi alanını anlama ve yorumlama derinliği bulunmalı.
- Türk insanını tanımalı.
Daha başka özellikler de sayabilirim ama bunlar benim bir Çankaya sakininden beklediğim mutlaka olması gereken minimum özellikler.
AK Partililer, bu özelliklerin bulunduğunu düşündükleri Recep Tayyip Erdoğan'a bu yüzden gönülden destek veriyorlar.
Bence muhalefet de bu özellikleri taşıyan bir aday bulmaya konsantre olmalı.
Ben bu yazının yazıldığı bayram gününde ülkesini ve Atatürk'ü seven sıradan bir insan olarak ülkemin içinde bulunduğu durum ve geleceğimizi göz önüne aldığımda, Çankaya'ya aday olarak aklıma tek isim geliyor: "Süleyman Demirel."
Evet yaşlandı ama yaşın dezavantaj olmadığı, belki de büyük bir avantaj olduğu bir makamı konuşuyoruz burada.
Allah'tan cumhurbaşkanlarının çok çevik insanlar olması gerektiği gibi bir durum yok. Gençlik triplerine de bu yüzden girmeye gerek yok burada.
Yukarıda saydığım bir Çankaya sakininde olmasını beklediğim minimum özelliklere bir bakın. Çankaya'daki liderde bu özelliklerin her birinin hangi düzeyde olması gerektiğini düşünürseniz düşünün, Süleyman Bey'de bu düzeyin bir değil, iki değil, en azından yüz katı var.
Babamın yaşı da hayli arttı. Onun da zekâsı çakı gibi. Hatta babamın şu anda Türkiye'nin en zeki insanlarından olduğunu onu tanıyanlar bilir. Süleyman Bey belki onu geçer. Süleyman Bey de o hâlâ azalmayan zekâsı ve bilgiyle desteklenmiş aklıyla beni daima şaşırtmış ve entelektüel açıdan beslemiştir.
Türkiye'nin şu anda Süleyman Demirel'e ihtiyacı var. Yaşıyla, bilgisiyle, birikimiyle, devlet anlayışıyla onun sakin, dengeleyici gücüne çok ihtiyacı var ülkenin.
Herkesi mutlu etmeyeceğine eminim bu önerimin, ama ben de yazar olarak Dalay Lama gibi herkese mutluluklar dağıtmaya, herkesi mutlu ve tatmin etmeye mecbur değilim.
Her Türk vatandaşının emir-komuta zinciri dışına çıkıp hayatımız ve siyaset hakkında laf söyleme ve öneri yapma hakkı vardır.
Sadece bu hakkımı kullanıyorum.
