Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yatırımların ekonomik büyümeye katkısı son bir yılda eksiye düşmüş. Geçen yıl yüzde 4’lük büyümeye özel sektör yatırımları 0.5 puanlık katkı sağlamıştı. Büyümenin yüzde 50’sinin hizmetler sektöründen geldiğini düşünürsek, üretim altyapısının güçlenmediği sonucunu çıkarabiliriz.

        Geçen hafta sonu İzmir’de bir araya geldiğim ünlü bir sanayici, “40 yıl önce cebimde 80 sentim yoktu, yatırım yapıyordum. Bugün param var ama yatırım yapmıyorum, şevkim kırıldı” diyordu. TOBB-ETÜ-SPM’nin, “Türkiye’de İllere Göre İnsani Gelişme Endeksi (İGE) 2016” çalışması açıklandı. BM standartlarına göre 0.700-0.799 puan arasındaki kentler, İGE’ye göre gelişmiş kabul ediliyor. Bu kriterlere göre ilk 5 il, Ankara, İzmir, Kocaeli, İstanbul ve Muğla olarak sıralanıyor. Kentin eğitim, sağlık ve gelir ortalamasını yansıtan endekse göre, Türkiye “orta gelişmişlik” düzeyinde yer alsa da 81 ilin 60’ı “düşük gelişmişlik” düzeyinde.

        BÜTÜNCÜL KALKINMA ÖRNEĞİ

        İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda 12.5 yılı geride bırakan Aziz Kocaoğlu, buluşmamızda, “İzmir Türkiye’nin en hızlı büyüyen ili” deyince, “bütüncül kalkınma” sorunlarını açtık. Ekonomik güçlenmeye işaret ediyor: “Brookings Enstitüsü, son 6 yıldır dünyada ekonomisi en hızlı gelişen kentler sıralamasında 6 ile 4’üncü sıra arasında yer alan İzmir’i, 2014 yılında, 200 metropol ekonomisi arasında 2. sıraya yükseltti. IFC’den Hazine garantisiz ve teminatsız kredi alabildik. Moody’s, İzmir Büyükşehir’i en yüksek not olan ‘Aaa’ya yükseltti.”

        Türkiye’nin 2012-2014 döneminde tarımda ortalama yüzde 2.1 büyümesine karşılık, İzmir’in yüzde 5.5 büyüme yakaladığını söyleyen Kocaoğlu, “İzmir Türkiye nüfusunun yüzde 5.3’ünü oluşturuyor. Toplam milli gelirin yüzde 7’sini üretiyor. Verginin yüzde 11’i İzmir’den toplanıyor. Türkiye’de toplanan verginin yüzde 60’ından fazlasını İzmir veriyor demektir. İl Özel İdaresi 4 milyar TL’lik mal sattı, bize bir makine bile vermedi! Ankara’dan destek almadan büyüyoruz” diye de ekliyor.

        KOOPERATİFLE KALKINAN TARIM

        Akademi ve iş dünyasının da aralarında olduğu 100 kadar katılımcıyla her ay toplanan İzmir Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda, 2005 yılında hazırladıkları stratejik plana uygun adımlar atıldığını kaydediyor. Buna göre İzmir’in hizmetler ve turizm sektöründe büyüme potansiyeli olduğu saptanmış. Büyükşehir yasasından sonra İzmir’in sorumlu olduğu alan 110 bin hektardan, 1 milyon 200 bin hektara çıkmış. Yayla yollarının asfaltlanmasına 382 milyon lira harcanmış. Kurulan peynir, süt, hayvancılık, kiraz, iğde kooperatifleri ile kırsal kesimde aile ekonomilerine, asgari ücret kadar gelir sağlanmış.

        Kocaoğlu, Tire Süt örneğinden hareketle, İzmir’de süt üretiminin son 10 yılda yüzde 400 arttığını vurguluyor. Köylüye 5 bin küçükbaş hayvan dağıtılmış... İzmir’de sosyal ve kültürel kalkınmaya da işaret eden Kocaoğlu, Türkiye’nin ilk opera binası projesinin hazırlandığını, 25 Aralık’ta yapım ihalesine çıkılacağını ekliyor. Tarihi restorasyonlar ve 35 bin yeni konutu içeren “yerinde dönüşüm” devam ediyor. Turizmi destekleyen bisiklet ve dağ yürüyüş yolları açılmış...

        Sosyal demokrat belediyecilik kodlarını veriyor: Koruyarak geliştirme... İzmir belediyeciliğinden alınacak en önemli örneğin kooperatifçilik olduğunu düşünüyorum. Türkiye istihdam ve girişimcilik kapasitesini bu yolla geliştirebilir.

        Diğer Yazılar