Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAZI köşe yazarlarının yer yerinden oynasa, dünya ters dönse dahi sorgulamaktan, soruşturmaktan, yazmaktan kendini bir türlü alamadığı alanlar vardır. Mesela Fatih Altaylı için bu alan Galatasaray’dır. Köklü bir Galatasaraylı olan Fatih Ağabey için bu takıntı gibi bir şeydir; kulüp içerisinde neler olup bittiğini sorgulayıp yazmak ve yazarken de yorumlarını katmak!

        Benzer durum bende de var. Ben de CHP içi siyaseti, kulisleri merak etmeden, öğrenmeden, sorgulamadan ve yazmadan yapamıyorum. Çoğu yazarın umurunda bile değil bu işler ama işte benim için durum tam tersidir. Eski bir CHP’li olduğumdan mı yoksa sülalemin neredeyse tamamı CHP’ye gönül verdiğinden mi bilmiyorum, CHP içi siyaset ve olup bitenler de benim vazgeçilmezimdir.

        Hülasa... Bundan hareketle elimden geldiğince takip etmeye gayret ederim CHP’nin kongrelerini, kurultaylarını filan. Ancak geçen hafta sonu yapılan ve tartışmalara yol açan Canan Kaftancıoğlu’nun seçildiği İstanbul İl Başkanlığı kongresine çok istememe rağmen bazı mücbir sebeplerden dolayı katılamadım. Ama takip ettim. Öncesinde ve sonrasında neler olup bittiğini güvendiğim CHP’li kaynaklarımdan elimden geldiğince öğrenmeye çalıştım.

        Bir kere şunu söyleyeyim: İstanbul İl Örgütü çok fena çalkalanıyor. Örgüt ikiye değil, neredeyse dörde filan bölünmüş durumda. Bir önceki başkan Cemal Canpolat’ın karşısında Kaftancıoğlu’nun tek hamleyle seçimi kazanmış olması sürpriz olarak kabul ediliyor. Beklenmiyormuş Kaftancıoğlu’nun kazanabileceği. Hatta şans dahi verilmiyormuş kendisine; zira CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönlünün, arzusunun, tercihinin Canpolat ve ekibinden yana olduğu biliniyormuş. Alevi delegelerinin “Dede” diyerek hitap ettiği Canpolat ve ekibinin cumartesi gecesinden bu yana büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı ve Kaftancıoğlu’na seçimi kazandıran unsurların, dinamiklerin neler olduğunun parti içerisinde hararetle tartışıldığı iddia ediliyor.

        Sadede geleyim... Ben Kaftancıoğlu’nu şahsen tanımıyorum. Hakkında bildiğim tek şey, suikasta kurban giden gazeteci Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini ve CHP’de PM üyesi olması. Onun dışında bugün Kaftancıoğlu’yla ilgili yazılıp çizilen, hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili kesin ve net bilgi sahibi olmadığım için şimdilik bir yorum yapmayacağım. Ancak dün görüştüğüm CHP’li kaynaklarımdan aldığım önemli iddiaları sizlerle paylaşmak istiyorum. İddiaya göre, Kaftancıoğlu’nu il başkanlığı koltuğuna taşıyan, kendisi de eski il başkanı olan Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı. Salıcı’nın da önümüzdeki şubat ayında yapılacak kurultayda genel başkanlık yarışına gireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Tarafıma bu kulisi aktarana göre Kaftancıoğlu projenin ilk parçası, ikinci esas parça ise Salıcı’nın CHP’ye genel başkan yapılması.

        Salıcı’yla ilgili genel merkez nezdinde de epeyce bir sıkıntı olduğunu biliyordum. Mesela partinin dış ilişkiler komisyonundaki görevini kullanarak başta ABD Büyükelçisi olmak üzere sık sık AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ve konsoloslarıyla bir araya gelmesi ve bu görüşmelerden grup başkanlarını yahut partinin diğer yetkili kurullarını haberdar etmemesi gibi...

        Sadece Salıcı’yla ilgili değil, yeni dönemin projeleri arasında sayılan bu iddialar bence gelecek günlerde epey tartışılacak.

        ***********

        İYİ Kİ PETROLÜMÜZ YOK!

        ÖNCEKİ gün Kazan Soda’nın açılış töreninde okkalı bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bizim petrolümüz yok ama çok şükür zekâmız var” ifadeleri çok çarpıcı bulundu. Ben de öyle buldum ve Erdoğan’ın doğruları söylediğini düşünmekle birlikte onun ifadelerine bir hususta ekleme yapmak istiyorum...

        Bence iyi ki petrolümüz yokmuş! Çünkü Allah muhafaza bir de petrol olsaydı bu topraklarda kimbilir nasıl olurdu halimiz! Petrol, gaz yokken sürekli Türkiye üzerine kirli oyunlar yazıp alt taşeronları aracılığıyla huzursuzluk vermeye çalışanların petrol olsaydı ne yapacaklarını tahmin etmek zor değil. Esasında bize verdikleri huzursuzluğun da asıl nedeni petrol ve gaz. Kahretsin ki burnumuzun dibinde en zengin petrol yataklarına, doğalgaz rezervlerine sahip ülkeler var ve lokasyon gereği Türkiye bu ülkelerle köprü durumunda yer alıyor.

        Yani şunu diyeceğim değerli okurlarım... Sadece bir köprüyken bu kadar alçakça saldırıyla karşı karşıya olan Türkiye nasıl bir Türkiye olurdu? Yemin ediyorum size, bunu kalben, inanarak söylüyorum; petrol ya da gaz olsaydı bırakın huzuru ve barışı, inanın nefes almamız bile mümkün olmazdı. Büyük Allah, dağına göre kar yağdıran Yaradan, bu ülkenin yüzüne bakmış da iyi ki petrol falan vermemiş!

        ***********

        PAYLAŞMAK DOĞRU MU?

        YİNE başladı anket şirketleri meydanlara çıkmaya... Gün geçmiyor ki yeni bir seçim araştırması ya da başka deyişle kamuoyu yoklaması filan yapılmasın. Her gün değişik bir kamuoyu araştırması düşüyor gündeme. Elbette bu onların işi, saygı duyuyorum ama daha seçime 2 yıla yakın bir zaman varken, araştırma yapmak, bunları paylaşmak doğru bir yöntem mi?

        2019’da kesin aday gözüyle bakılan Erdoğan dışında daha kimlerin aday olabileceği bile belli değilken, “Erdoğan ilk turda kazanıyor” ya da “İkinci turda dahi kazanamıyor” demek biraz saçma olmuyor mu? Diyeceğim ki şimdi, “Siyasette 24 saat bile çok uzundur”, “Aman sanki biz bilmiyoruz” diyecek bazıları. Ama gerçekten de daha 2 seneye yakın bir zaman varken Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bu tür araştırmalar yapmak ne işe yarayacak ki?

        ***********

        ERTUĞRUL ÖZKÖK’E ARTIK SİYASET YOKMUŞ!

        KUŞLAR kulağıma acayip haberler fısıldayıp duruyor son günlerde değerli okurlarım. Bizim kuşlar geçen gene bir haber fısıldadı, ama öyle böyle bir haber değil. Duyduğuma göre Hürriyet yönetimi, artık Ertuğrul Özkök’e siyaset yazdırmama kararı almış. Hayır, yarın öbür gün kendisi bunu, bacağı alçıdayken hayatın sırrını bulmuş ama sırrı çözülmüş bu yeni hayatın içinde siyasete yer yokmuş gibi yansıtabilir, hazır olun diye ben şimdiden çıtlatayım dedim. Zaten dünkü yazısında bunun yolunu yapmaya başlamıştı...

        Diğer Yazılar