Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İKİ günden beri okuyorsunuz, Enerji Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül töreni gecesini... Okuyorsunuz ama ben yine de o geceye dair bir şeyler yazmak istiyorum. Önce bir noktanın altını çizeceğim. Tüm meslektaşlarım bilir. Bizlere hemen her gün değişik alanlardan, değişik amaçla yapılan ödül törenleriyle ilgili davetler gelir. Ben birçoğuna gitmiyorum; çünkü biliyorum ki o ödül törenlerinin genelinde amaç, gerçekten liyakat sahibi olanları ödüllendirmek değil, birilerinin gönlünü hoş tutmak.

        Bu nedenle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından davet için ilk arandığımda, açıkçası yapılacak bu ödül töreninin de diğerlerinin benzeri olacağını düşünmüştüm. Ancak yanılmışım. Bunu geceye gidince anladım tabii. Gerçekten de son derece profesyonel bir anlayışla organize edilmişti her şey ve o gece dağıtılan tüm ödüllerde de layık olanlar tercih edilmişti.

        Gecede ilk söz alan isim, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı oldu. Aynı zamanda verilen ödülleri belirleyen jürinin başkanı da olan Güler Hanım, sanıyorum benim gibi birçok insanın kafasındaki şu “kayırmacı ödülcülük” sorusunun giderilmesi için en önce ödüllerin dağılımı meselesine vurgu yaptı.

        Adaylık başvurularından tutun da elenmelerine ve finale kalacakların belirlenmesine kadar geçen süreçte jürinin nasıl kılı kırk yardığını tek tek anlatan Sabancı, ödüllerin dağıtımında haksızlık yapmamak için Enerji Bakanlığı’ndaki ekiple beraber çok titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtti. Gerçekten de şunu gördük ki o gece, organizasyon tam da Güler Sabancı’nın anlattığı şekilde oluşturulmuştu.

        Konuşmak için kendisinden sonra gelen ve “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” projesinin fikir babası olan Enerji Bakanı Berat Albayrak’a bu düşüncesinden dolayı teşekkür eden Güler Sabancı’nın en büyük temennisi ise bu organizasyonun aynı anlayış ve bakış açısıyla gelenekselleşmesiydi.

        Ben de aynı temenniyi diliyorum. Umarım bu yıl ilki yapılan bu organizasyon yıllar boyu devam ettirilir. Ve dahası, Enerji Bakanlığı’nın atmış olduğu bu ilk adım diğer bakanlıklara, sektörlere de örnek olur ve farklı alanlarda başarısıyla bilinen tüm kadınlara verilen kıymet bu tür organizasyonlarla taçlandırılır.

        Bu arada bir ayrıntıya dikkat çekeceğim. Bizler sanırız ki enerji sektörü erkek egemen bir alan. Yani kadınların çok fazla içerisinde olamadığı bir sektör. Evet, erkek oranına göre sektörde aktif olarak bulunan kadın sayısı çok az değerli okurlarım ama şunu söyleyeyim, olanlar da çok nitelikli. Şaşırtıcı derecede hem de.

        İstanbul Lütfü Kırdar Kongre Sarayı’nda yapılan ödül töreninde, finale kalan adayların çalışmaları isim isim barkovizyona yansıtıldığında çok net söylüyorum, biz kadınların göğsü kabardı. En çok da AKEDAŞ Elektrik Dağıtım şirketinde işletme şefi olarak görev yapan ve yeri geldiğinde arıza gidermek için elektrik direklerine, trafolara dahi tırmanmak zorunda kalan Zahide Yılmaz’ın hikâyesi etkiledi bendenizi. Onun azmi, gözü karalığı, kadının isterse her alanda hem de en başarılı haliyle var olabileceğinin ispatıydı adeta!

        Kuşkusuz aday olan tüm kadınlar birbirinden başarılıydı, ama “İş Dünyası” dalında ödüle layık görülen Profesör Doktor Nevin Selçuk Hoca’mın başarısı gerçekten farklı bir övgüye layık değerli okurlarım. Aynı zamanda ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi de olan Nevin Selçuk, Ciner Holding bünyesinde faaliyet gösteren Park Termik için Şırnak’ta yerli kömürün en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayan bir kadın. Akışkan yatak termik santral çözümünde geliştirdiği yöntemle “İş Dünyası Ödülü”nü alan Selçuk’un mütevazılığı ayrıca alkışı hak ediyor.

        Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’ndan ödülünü alırken yaptığı konuşmada, önce kendisine güvenen ve yaptığı tüm bilimsel çalışmalara sınırsız destek veren Ciner Grubu’na minnetlerini sundu, sonra da takım arkadaşları ve onlarla birlikte çalışmanın kıymetinden bahsetti. Ödülünü aldıktan hemen sonra ayaküstü de olsa sohbet edip birlikte bir kare fotoğraf çektirdik Nevin Hoca’mla. O kareyi de sizlerle paylaşıyorum değerli okurlarım...

        ***********

        EMİNE ERDOĞAN’DAN SÖZÜM ONA İLAHİYATÇILARA TOKAT GİBİ CEVAP

        BİLMİYORUM ben çok mu cinim ya da fazla kurcalıyorum ama o geceki ödül töreninde yaptığı konuşmada Emine Erdoğan’ın kullandığı bir ifadeyi çok anlamlı buldum. Konuya dümdüz girmedi. İsim vermedi, ama kanaatimce, “Kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Tıpkı bir kuşun iki kanadı gibi. Hiçbir felsefe ve düşünce kadına İslam kadar hakiki bir mevki vermemiştir. Kadını ve erkeği birbirinin velisi kılmıştır. Bugün ne yazık ki Müslüman toplumlar, henüz Kuran’ın seviyesine yükselememiştir!” ifadeleriyle son zamanlarda İslamiyet adına ahkâm kesen ve ortalıkta abuk sabuk konuşan sözüm ona ilahiyatçılara seslendi.

        Açık açık değil ama bence Emine Hanım o ifadelerle Nureddin Yıldız ve onun ayarındakilere şunu demek istedi: “Siz aslında İslamiyet’i tam olarak bilmiyorsunuz. Bilseniz kadını kafanıza göre değil, Kuran-ı Kerim’de anlatıldığı yere koyarsanız!”

        ***********

        BAKAN ALBAYRAK’IN POZİTİF AYRIMCILIK SÖZÜ TAKİPTE!

        TESADÜF işte... Dün yazıya başlamadan hemen önce ev sahibem Pakize Hanım ve kızı Beril Hanım konuklarımdı. Gündemi sıkı sıkıya takip eden anne-kız ev sahiplerimin bir gün önceki “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül gecesinde neler olup bittiğini, neler konuşulduğunu en az benim kadar biliyor olmaları hakikaten beni şaşırttı. Bütün geceyi pür dikkat izlemişler ve en çok da Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın sektörde var olmak isteyen kadınlara yönelik, “Hepinize büyük bir ihtiyaç duyuyorum. Ben bakan olarak hepinize ifade ediyorum, sizlere pozitif ayrımcılık yapacağımızı taahhüt ediyorum” ifadelerinden etkilenmişler.

        Kısa süre öncesine kadar ABD’de çok büyük bir şirkette danışman olan, ancak vize sorunları nedeniyle Türkiye’ye dönmek zorunda kalan elektrik-elektronik mühendisi Beril Hanım bana soruyor: “Nasıl bir ayrımcılık olacak bu? Mesela ben bu sektörde ne yapabilirim? Bana nasıl bir imkân sunulabilir?” Cevap veremedim tabii bu soruya, ama inanıyorum ki Bakan Albayrak’ın bu ifadesinin tam olarak içeriğini önümüzdeki günlerde öğreneceğiz. Pozitif ayrımcılık sayesinde kadınlar enerji sektöründe nasıl istihdam edilecek, ne gibi imkânlar sağlanacak, hep beraber göreceğiz.

        Diğer Yazılar