Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN itibarıyla 24 Haziran’da halkın seçeceği Cumhurbaşkanı adaylarının kimler olduğu, CHP’nin adayının açıklanmasıyla birlikte kesinleşti. Önümüzdeki tabloya göre 6 Cumhurbaşkanı adayı var.

        Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan.

        CHP adayı Muharrem İnce.

        İYİ Parti adayı Meral Akşener.

        Saadet Partisi adayı Temel Karamollaoğlu.

        HDP adayı Selahattin Demirtaş.

        Vatan Partisi adayı Doğu Perinçek.

        Türkiye seçimlere alışık, sık seçim yaşayan bir ülke ancak bu seçim başka olacak. Tüm dünyada “başkanlık” olarak adlandırılan ancak bizde “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı verilen bu yeni sistemi yönetecek ilk ekibin kaptanı ve bu kaptanı denetleyecek Meclis’i belirleyecek.

        Şimdiden, “Bu 5 adayın içerisinde en şanslı ve ilk turda kazanma ihtimali en yüksek aday Erdoğan” demem yanlış da olmaz, taraflı da! Çünkü bu küçük çocukların dahi görebildiği kapı gibi bir gerçek değerli okurlarım.

        İlk turun bir kazananı olacaksa bu kesinlikle Erdoğan olacaktır. Bu durumdan diğer adaylar dahil hepimiz eminiz. Ancak tabii şimdiden “Sonuç bu olur, şu olur” demek de doğru değil. Zira seçimin yapılacağı tarihe daha çok zaman var.

        Evet bu adaylar içerisinde kuşkusuz ilk turda kazanmaya en yakın isim Erdoğan ama sonuçta siyasette 24 saat bile çok uzundur ve bu uzun zaman diliminde seçmenin tercihini adayların vaatleri, geleceğe dair söyleyecekleri belirleyecek.

        Burada da Erdoğan rakiplerine karşı daha şanslı; çünkü dün kendisinin de dediği gibi 2002 yılından bu yana iktidarda olmanın avantajıyla mevcut adaylardan birkaç adım önde başlıyor kampanyaya. Erdoğan’ın, AK Parti’nin kullanacağı argümanlar ile diğer adayların kullanacağı argümanlar mukayese edildiğinde ne demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz...

        *******

        Kılıçdaroğlu’nu kutluyorum çünkü doğru olanı yaptı

        BİLEN bilir... Bu köşeyi okuyan hatırlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun politikalarını en sert eleştirenlerden biriyim. Son kurultayda oturduğu genel başkanlık koltuğunu kendi arzu ve isteğiyle başka birine emanet etmesini ve bu işe bir nokta koyması gerektiğini defalarca dile getirmiştim. Ama koltuk sevdasına yapamamıştı o gün böyle bir jesti. Şimdi yaparak parti içerisindeki en büyük rakibi Muharrem İnce’yi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi.

        Tabii bu noktaya gelişin çok derin bir öyküsü var... Saniyesi saniyesine bildiğim bir öykü ama yazmayacağım şimdilik bunu. Çünkü İnce’nin aday gösterilme anına kadar ne yaşandıysa yaşandı, ne olduysa oldu şimdi hiçbir ehemmiyeti kalmadı. Nihayetinde aday Muharrem İnce’dir ve bunun böyle olmasını da sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

        ********

        Manifestoda neler olacak?

        SEÇİM deneyimi en fazla olan parti, en eski olması nedeniyle CHP ama Cumhurbaşkanı adayları içerisinde bakıldığında Erdoğan’ın adı öne çıkıyor. 2002 yılından başlansa dahi girdiği her seçimden başarıyla çıkan Erdoğan’ın seçim kampanyaları hususunda tam bir usta olduğunu söylemek abartı olmaz.

        Ben bu ustalığını bir kez daha ortaya koyacağını düşünüyorum. Başladı bile hatta. Pazar günü açıklayacağını ilan ettiği manifesto, mesela bu ustalığının bir yansıması. Dün yaptığı konuşmada içeriğinden fazla bahsetmedi manifestonun, ama kulağımıza gelen duyumlara göre az çok neler olduğunu biliyoruz.

        Çok sıkı bir A takımının günlerdir üzerinde çalıştığı manifestonun ana temasının, “Daha çok özgürlük... Daha çok demokrasi...” olduğu söyleniyor. Tabii muhalif kesimler bu söylem üzerinden şöyle bir eleştiri getiriyor: “16 yıldır ülkeyi idare eden bir iktidarın demek ki bu konularda eksikleri var ki böyle vaatlerde bulunuyor!”

        Haklılık payı var bu eleştiride ama şöyle de bir gerçek var. 16 yıldır ülkeyi idare eden bir partinin, bir liderin hata yapmama olasılığı zaten imkânsızdır. AK Parti değil, hangi siyasal oluşum, hangi parti olsa 16 yıl boyunca iktidarda hataya düşmeme ihtimali sıfırdı. Hata yapılır, mühim olan o hataların farkına varıp bir daha tekrarlanmaması gayretini göstermektir.

        Haksız mıyım?

        ******

        Farklı bir Orhan Gencebay’a hazır mısınız?

        GEÇEN pazar ilk bölümü yayınlanan ve oldukça beğenilen, ses getiren Sevilay Soruyor’un yarın saat 11.00’de ikinci bölümü var. Bu defa isyan yüklü şarkılarıyla herkesin dilinde olan Orhan Gencebay konuğum. Çok farklı bir portre çıkardık inanın. İzleyince sizler de şok geçireceksiniz, çünkü çok farklı detayları yansıttık programda.

        Özetle yarın saat 11.00’de bekliyoruz sizi Habertürk TV’ye... Alın çayınızı ya da kahvenizi, geçin televizyonun karşısına ve Orhan Baba’yı bir de benimle beraber izleyin.

        Diğer Yazılar