Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “TÜRKLERİN ayak sesleri” diye bir deyim var. Yıllardır her reklamda ya da bir iş yapıldığı zaman yurtdışında hemen bu terim kullanılır. Bence bunu Avrupalıya söylettiren en önemli isimlerden biri şüphesiz Hüseyin Özer’dir. Hüseyin Özer, Sofra ve Özer gibi restoranlarıyla Türk mutfağının yurtdışında öncülüğü yapmış bir girişimci. Daha sonra elindeki dükkânları tek tek satmak zorunda bırakıldığını ifade edecek kadar da açık sözlü bir adam. Geçtiğimiz günlerde Londra seyahatim vardı. Londra’ya gitme sebebim ise önümüzdeki günlerde Karaköy’de açılacak olan Sofra London’u markanın gerçek sahibi Hüseyin Özer’den dinlemekti. Hüseyin Ağabey çok değişik bir adam. Çocukluğunda almış başını gitmiş, Londra’da bulaşıkçılık, komilik derken 41 sene önce ilk dükkânını açmış. Sonrasında arka arkaya bir sürü yer daha açmış. O kadar popüler bir adam olmuş ki sarayda kraliçe ile sohbet edecek kadar yükselmiş. Hâlâ öyle, herkes tanıyor, herkesle sohbet ediyor. Bilmediği bir şey yok. Bir kere işine âşık bir adam. Londra’da Türk yemekleri yapan yerlerin sahiplerinin hepsi Hüseyin Özer’in yanında çalışmış. Gönlü alçak bir adam olduğu için çok kazık yemiş. Ama ona rağmen hayat mücadelesinden vazgeçmeyen bir adam olmuş. İki günlük seyahatimde inanılmaz şeyler öğrendim Hüseyin Ağabey’den. Hoş sohbet, işini iyi bilen ve kendinden emin bir insan. Her gün çeşit çeşit yemekler yapıyor. Londra’da olduğumuz süre içinde hemen bütün yemekleri tattırmakla kalmayıp nasıl yaptığını bile anlattı. İstanbul’da açacağı mekân için inanılmaz heyecanlı, açılacağı günü iple çekiyor. Mekânla ilgili her şeyi tek tek anlattı. Önümüzdeki ay Karaköy’de açılacak olan Sofra London yaklaşık 1.200 metrekare olacak. Modern Türk mutfağının temsilcilerinden biri olmaya aday. “Türk mutfağı sunan yerde lounge olur mu” demeyin. Girer girmez sizi ağırlayacak güzel bir lounge yapmışlar. Sadece güzel yemek değil sonrasında da devam etmek için her türlü alternatifi düşünmüşler. Mekânın başında Colonie’den tanıdığımız benim çok sevdiğim Deniz Zengin var. Deniz çok başarılı, aklı başında ve bu işleri çok iyi bilen bir yönetici. Sofra, Karaköy’ün en büyük yatırımlarından biri olacak. Yaklaşık 8 milyon TL’ye mal olması bekleniyor. 250 kişilik bir kapasiteyle hizmet verecek. Bence çok değişik bir yer olacak. Hüseyin Özer bize anlattıklarını burada bire bir uygularsa çok şans tanıyorum. Çünkü böyle yerlere çok ihtiyaç var. Sonuçta İstanbul’a gelen turist düzgün Türk yemeği yemek istiyor. İşte Sofra da bu tarz mekânların başında gelecek kanımca. Modern bir sunum, daha sonra devam eden eğlence çok iyi bir düşünce olabilir.

        Köfte yapmadan Şahan’a tavsiyem

        YEME içme sektörüne giren Şahan Gökbakar’a ufak bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Şahan benim çok sevdiğim, aynı zamanda komşum olan, gayet güzel işler yapan değerli bir arkadaşımız. Şimdi yeni bir iş için kolları sıvamış. Ancak seçtiği iş o kadar zor ki bunun farkına varması gerekiyor. Burgerman adı altında hamburger köfte patates veren bir yer açmak için Levent’te yer tutmuş. Hatta mekân bitmek üzere. Hedeflerinin zamanla bu markayı büyütüp daha iyi yerlere getirmek olduğunu düşünüyorum. Yoksa ayda 100 bin TL ciro, yılda bir milyon 200 bin TL ciro yapan bir şirket Şahan’ın dişinin kovuğuna yetmez. Zamanla, uğraşarak büyütecek. Bu işten ne kadar anlıyor bilmiyorum. Ancak tavsiyem öyle havada uçuşan rakamlara inanmasın. “Yılda 20 yer açarız” diyenlere kanmasın. “Büyütüp yabancıya milyon dolara çakarız” lafına yüz vermesin. 15 TL’ye burger satarak para topluyorsun. Bu işte o kadar para olmadığını düşünüyorum. “Bu işi zevk için, kendim için yapıyorum” diye yola çıksın. Böyle hareket ederse işin sonunun daha hayırlı olacağını düşünüyorum. Gerçeği söylemek gerekirse bizim gibi insanlardan fikir alacaklar. Bu kafa ile yola çıkıp milyon dolar batıranlar var. Umarım Şahan kardeşim bunun farkında olup kendisine zarar vermeyecek bir rakamla bu işe giriyordur. Bir nevi spor diyelim onun için.

        Diğer Yazılar