Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yatırımcısına, tatilcisine söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Kardeşim komşunun tavuğu sana kaz gözükmesin, merak etmeyin Yunan’ın adaları üstüne kuş kondurmuyor. Havasından başla, denizine taşına toprağına kadar aynı. Hatta bizim fazlamız var, eksiğimiz yok. Acaba kaç kişi Saros’tan başlayıp Kaş’a kadar uzanan kıyı şeridini adamakıllı biliyor. Ne istiyorsun, piyasa mı, mekân mı? Bodrum’da Çeşme’de âlâsı var. Hayır, “Ben maviyi doğayı isterim” dersen bizim kıyı şeridi yeşilin mavinin membağı arkadaşım. İlla “Ben yurtdışı istiyorum gidiyorum Yunan’a” dersen de bari harcadığın zamana, verdiğin paraya değsin yaptığın ziyaret. Mikonos denilince dillere pelesenk olan Nammos’tan vazgeçin artık. Tamam, ilk açıldıkları yıllarda iyiydi hoştu ama şu son ziyaretimde gördüm ki eski halinden eser yok. Tıklım tıkış bir kalabalık. İçeride 10 kişiden 7’si Türk, 2’si Arap bir tanesi de Avrupalı. O da muhtemelen yanlış gelmiş. İnsanı rahatsız eden bir eğlence var. Garsonlar akbaba gibi, bir şeyler getirmek, satmak için sürekli etrafta dolanıyor. Fiyatlara bakıyorsun aşırı pahalı. Plaj bölümünde minderler güneş yağından, kirden kararmış. İçerdeki eğlence desen ucuz kızlar, görgüsüz adamlar. Yahu birader şu Nammos’taki durumun onda biri Bodrum’da Çeşme’de olsa ortalığı ayağa kaldırırsın. Şimdi bundan on sene önce Tarkan’dan ‘Şıkıdım’ çaldı mı hafif bir gülümseme olurdu mekândaki Türk misafirde. Ama şimdi bırak Türkçe müziği 6 dakika boyunca ‘İyi ki doğdun Selma, mutlu yıllar Selma’ çalıyor adamlar Türkçe olarak. Türkiye’deki bir gece kulübünden farksız. Araya Arapça şarkılar da giriyor. Arap misafir kendinden geçiyor, sonra gelsin şampanya siparişleri. Adamlar her şeyi para olarak görür olmuş. Yemek işinin de cılkı çıkmış. Makarnaya koyduğu deniz ürünleri taze değil, kokuyu bastırsın diye basmışlar sarmısağı ve baharatı. Yapmayın Nammos’çular her şey para değil. 3 kuruş fazla kazanacağım diyerek kendinizi bitirme noktasına geldiniz. “Dünya gözüyle gidip bir görmeyelim mi Mikonos’u” diyorsanız adanın trendleri değişti. Gündüz Scorpios’ta denize girip güneşi burada batıracaksın. İstersen burada geceye karışıp eğlenceye devam edebilirsin. Başka bir gün meşhur Matogianni Caddesi’nde yeşillikler içindeki Interni Restoran’a gidin. Ama gece burada bitmesin. Geceyi eğlenceyle yıldızlara kadar diyerek Astra’da sonlandırın.

        Adanın en popüler restoranı

        Bu eğlence adasında rahat ve keyifli ortamda şık bir yemek için adresin Matogianni Caddesi’ndeki Interni Restoran olsun. Interni etrafını çam ağaçları, sarmaşıklar, zakkumlar ve begonviller sarmış bir bahçenin içerisinde. Ortada büyük bir barı var. Çevresinde masalar ve localar. Mekânın rengi beyaz. Masalar, sandalyeler hepsi birbirinden şık. Bu konuda restoranın sahibi Nikos Varveris’in etkisi büyük. Nikos, Yunanistan’ın ünlü dekorasyon mobilya mağaza zinciri Moda Bagno’ların sahibi, hatta 2001’de İstanbul’da da bir tane açtı. Geçenlerde Lucca’nın partisinde sohbet ettik. Mobilyadan sonraki en büyük tutkusunun yemek olduğunu söylüyor. Dünyanın farklı yerlerindeki dostlarına kendi elleriyle yemekler yaparmış, sonrasında bu zevkini işe dönüştürmüş. Zevkli adam vesselam. Hayatı nasıl yaşayacağını biliyor, gusto zevkleri var. Böylece ortaya çok güzel bir mekân çıkarmış. Mönüsü tipik Akdeniz mutfağı. Hafif Uzakdoğu ve Nikkei mutfağından da bir şeyler koymuş mönüye. Yemeklerin lezzeti gayet iyi. Ama bana sorarsanız Interni neden bu kadar meşhur; dekorasyon, hizmet, sunum ve Varveris’in etkisi diyebilirim. Ancak gitmeden en az 10 gün önce yer ayırtmanız lazım. Yemekle başlayan müzik, ilerleyen saatlerde yükseliyor. Herkes ayakta, elde içkiler eğlencenin dozu yükselmiş. Özellikle kaliteli bir şarapla ev yapımı makarnalarından bir tane seçin. Başlangıç olarak ise beef tataki veya ceviche isteyin. Yemek olayını çok abartmayın, çünkü gece uzun, bunun eğlencesi, içkisi var. Hafif ama lezzetli bir yemek yiyin. Burada saat Saat 01.00’e kadar kalıp soluğu doğruca Astra’da aldık.

        Eğlence ile yıldızlara kadar

        Interni'den çıktın, biraz yürüdün mü Astra’dasın. 1987 yılından beri jet set’in adresi olmuş bir yer burası. Ama nasıl olmasın, mekânın tasarımı bile dünyaca ünlü Yunan kuyumcu Minas tarafından gerçekleştirilmi ş. Mekânda 60’ların ve 70’lerin o göz alıcı ihtişamı yaşatılıyor. İlk açıldığı zaman dönemin pop yıldızları, top modelleri ve playboy’larının sabahın ilk ışıklarına kadar dans ettikleri bir bar Astra. Aradan 28 yıl geçti, gelen kitle hâlâ aynı. Bembeyaz bir villa düşünün. Begonvillerin altından açılan bir kapıdan girip erken saatte daha bir hafif olan eğlence için bahçe bölümünde takılıyorsunuz. Sonra iç tarafa geçiyorsunuz. Sabaha karşı 04.00 gibi insanlar buradan çıkıp daha bir kulüp olan deniz kenarındaki Güzel’de soluğu alıyorlar. Hır gür yok, sadece eğlence. Hazırlanan kokteyller, dünyaca ünlü DJ’ler. Zaten burada çalan dünya starı oluyor. Tepenizde ise mekânın ışıkla dekore edilmiş yıldız kümesi...

        Jet set güneşi buarada batırıyor

        Nammos'un da yer aldığı, Platis Gialos Körfezi’nin en ucunda, Paraga ve Kavos lagünlerine tepeden bakan bir yarımada üzerinde Scorpios. Önü alabildiğine açık deniz. Bu sezon daha ilk seneleri ama şimdiden dekorasyonu, partileri ve gün batımı ritüelleri ile Avrupa’da konuşulur olmuşlar. Geçenlerde Fransa’dan gelen arkadaşım, “Sizin komşuda yeni bir yer açılmış gittin mi” deyince o zaman öğrendim ben de. Son Mikonos seyahatimde “Neymiş bakalım bu akreplerin olayı” diyerek soluğu Scorpios’ta aldım. Teras bölümünden sahile kayalıklar arasından iniyorsunuz. Sahil kısmı biraz kısıtlı gibi gözükse de localar ve şezlonglar rahatlığı şık tasarımla birleştirmiş. Şezlongların fiyatları 150 Euro’dan başlıyor. Ana bina ise 1960’ların görkemli Yunan hayatını yansıtıyor. Her yer doğal ahşap. Gerek fiyatlar ve gerek gelen kitle diğer yerlere göre üst seviyede. Örneğin o gün akşamüstü gün batımını izleyenler arasında Alessandra Ambrosio gözüme çarpan isimlerdendi. Restoranda mönüyü zengin tutmuşlar. Ege Akdeniz ve Meksika mutfağından örnekler var. Deniz ürünleri makarna vs., tamam ama özellikle et konusunda çok başarılılar. Sunumlarında ahşap detaylar ağırlıklı. Bizim şehrin steak’çileri gelip bir şeyler öğrensin derim. 14.30 gibi program başlıyor. Akşamüzeri 18.30 gibi gün batımı partisine geçiliyor. Akşam 10’a doğru ise müziğin sesi artıyor ve gece yarısına kadar devam ediyorlar. Dünyanın her yerinden DJ’ler geliyor. Raz Ohara, Acid Pauli, Nu, Nour ve Lum dünyaca ünlü isimlerden birkaçı.

        Diğer Yazılar