Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FRANSIZ gastronomisinin dünyaya kazandırdığı markalardan biri Fauchon Paris. Yurtdışı seyahatlerinde deyim yerindeyse o insanı çeken atmosferiyle Fauchon mağazalarına girer; önce bir gözümüzü doyurur; o çok meşhur eklerinden, tatlılarından, yemeklerinden yer; sonra da eşe dosta hediyelik gurme ürünler alırdık.

        ŞIK BİR RESTORAN

        Markanın Fransız sahiplerinin de bulunduğu seçkin davetlilerin katılımıyla geçen yıl ilk defa bizde de açıldı Fauchon. Evet tatlıları filan çok iyi de, bizim eklerci, tatlıcı diye kafamızda kurduğumuz Fauchon çok şık bir restoran aynı zamanda. Mutfağında Fransız aşçılarla Türk aşçılar harıl harıl çalışıyor. Geçen yıl, güveçte ağır ateşte 4 saat pişirilen kuru fasulyeli kuzu incik yedim, ne yalan söyleyeyim bizim Türk restoranlarını kıskandıracak cinsten. Tadı hâlâ damağımda.

        MÖNÜ ÇOK ZENGİN

        Fauchon bu yıl Zorlu’ya geldi. Çok da iyi oldu. AVM konum itibarıyla hem daha merkezi hem de ulaşabileceği kitle daha fazla. Ayrıca dünyaca ünlü parizyeninin burada yer alması AVM için de önemli...

        Geçenlerde yeni yerini görmek için Zorlu’ya gittim. Morini’yi geçtikten sonra sol tarafta, orta kısımda yer alıyor. Masaya oturduğunuzda her yere hâkimsiniz; hem sohbet et yemeğini ye hem de gelen geçeni izle. Marka bilinirliği çok fazla olduğundan mekân çakılıydı. Yemek için gelenlerin yanı sıra bistro kısmı ve barın olduğu bölüm de bayağı hareketliydi.

        Etrafı kolaçan ettikten sonra mönüyü inceledim. Etinden balığına, başlangıcından çorbalara, makarnalardan sandviçlere kadar mönü uzadıkça uzuyor. Kahvaltı için bile 4 farklı konsept yapmışlar. Önden Fransızların klasiği soğan çorbası aldım. Arkadan avokado yatağında yengeç istedim. Yengeç öyle çakma olup surimi değil, bildiğimiz Alaska kral yengeci. Aklım kuzu incikli kuru fasulyede olsa da bu sefer ızgara dana antrikot aldım. Farklı soslarla daha da bir lezzetli olmuş.

        SOSYALLEŞME YERİ

        Yemeğin sonundaysa garson elinde büyükçe bir tepsiyle masanıza geliyor. Burada o bildiğiniz Fauchon tatlıları var. Seç beğen al, orası size kalmış. Şimdi bir de salı akşamüstleri saat 18.00’de happy hour başlıyor. İş çıkışı giden mi ararsın, o an AVM’de olan mı? Kaliteli müzik, elde meşhur Fauchon kokteylleri, aperatifler...

        Tam bir sosyalleşme yeri olmuş. Zorlu’da çok yeni olmalarına rağmen yemekleri, tatlıları ve atmosferiyle yüz akı bir yer yapmışlar.

        Şehrin yaşayan TERRACE’I

        ZORLU dedin mi akla gelen Morini yine bildiğiniz gibi. Çok değil 2 yıl oldu açılalı ama bu süre zarfında yapılan planlarda hep yerini aldı. Tabii bu popülarite, bu talep tesadüf eseri gerçekleşen durumlar değil. Bir kere yeme içmede çok başarılılar. Yabancı menşeli olmalarına rağmen İstanbul’u iyi okuyup ona göre organize oluyorlar.

        Belki marka New York’lu ama damak tadımıza uyduruyorlar mönüyü. Michelin Yıldızlı şef Michael White da senenin belirli dönemlerinde buraya gelerek mönüyü düzenliyor, mutfağa girip hünerlerini gösteriyor.

        Aslı Sayar, Başak Soykan ve Yaprak Baltacı her üçü de ilk günden beri işlerinin başındalar. AVM’de olmalarına rağmen gelen misafirlerine yaşayan bir mekân sunuyorlar. Bir gün bakıyorsunuz Terrace bölümlerinde dünyaca ünlü markaların moda defilesi oluyor, bir gün caz geceleri, konserler... Hafta sonları geç kahvaltılar da cabası...

        Hal böyle olunca yıl boyunca kendinden bahsetmeyi başardı Morini. Şimdi de ‘Perfect Saturday’ isimli partiler başlıyor. Her cumartesi akşam üzeri saat 17.00 itibarıyla program başlayacak. Ve her hafta ayrı bir konsept.

        İlk hafta Tolga Sezgin ev sahipliği yapacakmış, setup başında da DJ Cüneyt Çilingiroğlu olacakmış. En kısa zamanda gidip yerinde göreceğim.

        Diğer Yazılar