Sokakta olmak başka bir şey
SON dönemde yaşanan olaylar gece hayatını ne kadar etkiledi? Tüm ortamlarda konuşulan mevzu bu. Tabii ki çok etkiledi. Bir kere toplumda garip bir psikoloji oluştu. En ufak şeyde kaçıp eve gitmeyi çare olarak görüyor. Ya da çocuğunu evden çıkarmayarak olayların önüne geçtiğini zannediyor. Bence tamamıyla yanlış yapılıyor. Hayat devam ediyor. Yasımızı yaşayacağız ama bu olanlara alışmayacağız. Normal hayatımıza devam edeceğiz. Avrupa’nın başkenti Brüksel’de de olaylar oluyor. Her gün trafik kazasında binlerce insan kaybediyoruz. E, o zaman trafiğe de çıkmayalım. O korktuğumuz şeyler belki de hiç aklımıza gelmeyecek bir yerde bizi bulur. Bunu kimse bilemez. Yıllarca pistlerde fırtına gibi esen Michael Schumacher kayak yaptığı sırada geçirdiği kazadan sonra yıllarca komada kaldı. Her gün ölümle burun buruna olan adamın hobi olarak yaptığı kayak hayatının sonu oldu. O yüzden eve kapanmak yerine inadına dışarıda olacağız. Geçtiğimiz hafta Beyoğlu’nda olan olayların hemen ertesi günü, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, eşini ve çocuklarını alıp İstiklal’e çıktı. Tebrik etmemek elde değil. Adeta meydan okudu. Keşke herkes Ahmet Misbah Demircan gibi iyi bir örnek olsa. Hemen arkasından işadamı, sanatçısı herkes inadına İstiklal dedi. Çünkü hayat durursa ekonomi durur.
Batman ve Superman’in şerefine
İSTANBUL gece hayatı bu olaylardan sonra ancak bu hafta toparlandı. Ertelenen davetler, partiler tek tek yapılmaya başlandı. Önceki gün Karaköy Goya’da bu yılın en çok beklenen filmlerinden ‘Batman v Superman’in gösterime girmesi şerefine LG Oled TV bir parti düzenledi. Aklınıza gelen kim varsa o geceye akın etmişti. Tabii durup dururken olmuyor bunlar. Partiyi Mert Vidinli kardeşim yapınca ilgi de büyük oluyor. Mert bu işleri çok iyi yapıyor. Gerçekten hakkını veriyor. Bir de sevilen bir insan olduğu için tatlı diliyle herkesi davete çekiyor. Bu işler o kadar zor ki üstesinden gelmek marifet ister. Mert’i bir kez daha tebrik ediyorum. O gece Ayşe Hatun Önal, Petek Ertüre, Eliz Sakuçoğlu gözüme çarpan isimlerden oldu.
Peri masalının modern kahramanı
BAHAR aylarında en cazip tatil noktalarından biri Kapadokya bana göre. Ilık havası, otantik atmosferi, balon keyfi derken keyifli bir hafta sonu kaçamağı kaçınılmaz oluyor, deneyin derim. Zaten oteller de benimle aynı fikirde olmalılar ki her seferinde bir yenilikle karşılaşıyorum. Bu sefer gittiğimde Ariana Sustaniable Luxury Lodge’da kaldım. Çevreye duyarlı bir işletme stratejisi yürütüyorlar. Oldukça lüks ama aslında butik bir otel, 11 odası var sadece. Hepsinin hikâyesi ayrı. Hitit ve Ortadoğu mitolojisindeki önemli tanrıçaların isimlerini taşıyorlar. Otelin ismi de “Güneşin aydınlattığı topraklar” anlamına geliyormuş zaten. Hem bölgenin otantik ortamını bire bir yaşamak hem de modern bir lüks arayışı içinde olanlar için eşsiz bir deneyim sunuyor otel. Lüks otel kavramı söz konusu olduğunda dünyanın en büyük ve adından en çok söz ettiren otoritesi olan Kiwi Collections, Kapadokya’da mistik bir deneyim yaşamak isteyenleri Ariana Sustaniable Luxury Lodge’u öneriyormuş. Gezgin gurmeler için şahane bir alternatif. Kendine ait bağ alanındaki üretimi önümüzdeki yıllarda mahzene taşımayı hedefleyen otel, doğal teraslarda şarap tadımı, caz dinletileri de yapıyor. Kısacası Ariana Sustaniable Luxury Lodge, misafirlerine bir peri masalı yaşatıyor.
