Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ESKİDEN İstanbul’da bir dükkân boşalmazdı. Biri alır, işi eline yüzüne bulaştırıp para kaybetmeden birine devrederdi. Bunun gibi birçok örnek var. Adam yeme içme işine bir hevesle girer, milyon dolar harcar, sonra bakar ki bu işler öyle değilmiş. Yaptığı yatırım çöp olur, her ay cebinden 200- 300 bin TL para öder. Birilerini bulup dükkânı hemen verir. Bunun gibi çok yerin alınıp verilmesine şahit oldum. Şimdi öyle mi peki? Hiç alakası yok, herkes eski günleri arar oldu. Kiralar aldı başını gitti. Dolar 1.80 TL’yken şimdi durum ortada. Düşünün eskiden 30 bin TL kira veren şimdi kaç para ödüyor. Eskiden Bebek’te bir yerin boşalacağını duyan devir için milyon dolarlar teklif ediyordu. Şimdi Bebek’in göbeğinde çoğu mekân iş yapmıyor. Hepsi kan ağlıyor ve bir seneyi bile göremeden kapanmak zorunda kalıyorlar.

        BEBEK’İN KİRALARI

        Bebek’in göbeğinde kocaman bir kiralık yer var. Burası daha önce Alaçatı Muhallebicisi idi. 8 ay çalıştı, iflas bayrağını çekip gitti. Bebek’in en işlek yerinde 20 metre cephesi olan Alaçatı Muhallebicisi çok direnmesine rağmen sonuç değişmedi. Nerdeyse bütün masaları caddeye bakan bir yeri kapatmak zorunda kaldı. Dükkân 3 aydır boş, kimse sormuyor bile. Eskiden olsa 2 milyon hava parası istenirdi. Benim verdiğim örnek şehrin göbeği, artık kenar köşe yerleri siz düşünün. Son duyduklarıma göre Nero da kirası çok yüksek diye Bebek’ten çıkacakmış. Bu kadar yüksek kiralar yüzünden bir sürü mekân iş yapamıyor. Bebek eski havasını kaybetti diyebiliriz. Ama mal mülk sahipleri akıllanmadı. Her yer aynı; Bağdat Caddesi de boşaldı. Her yerde bir kiralık yazısı, talep az, bu yüzden kiralar yarı yarıya düştü. Bunu başta yapsalardı daha iyi olamaz mıydı sizce de? Yeme-içme sektöründe para olduğunu düşünen abuk sabuk adamlar yüzünden bunlar oluyor. Boylarının ölçüsünü alıyorlar ama olan gerçekten bu işi iş gibi yapanlara oluyor.

        Emek Sineması’nı görmelisiniz

        PROJE başladığında burun kıvıranlar şimdi gidip Emek Sineması’nı görmeliler. Her şeye muhalif insanlar var. Kaldırımla kavga edenler var. Kulağı duymadığı halde “Gürültü yapıyor” diye komşuyu şikâyet edenler var. Nasıl altından kalkacağız, ne durumlara geldik anlamak mümkün değil. Geçtiğimiz hafta Emek Sineması’nda sinemaya emek verenler için düzenlenmiş bir ödül töreni vardı. Sinemanın görünmeyen kahramanları, Beyoğlu Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAK ve Kültür Kenti Vakfı işbirliğinde düzenlenen törenle ödüllendirildi. Ahmet Misbah Demircan hepsiyle konuştu. İhtiyaçları giderildi, istekleri yerine getirildi. Gerçekten duygulanmamak elde değil. Ödül töreninden önce verilen kokteylden sonra hep beraber salona geçtik. Zorlu PSM’den bahsetmiştim. İnanın Emek Sineması’nın oradan bir farkı yok. O kadar güzel yapmışlar ki. Havalandırma, oturma düzeni, koltuklar tek kelime ile muhteşem olmuş. İtiraz edenler gidip bir görsünler.

        Diğer Yazılar