Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Gecen hafta hatırlarsanız CIP salonu hakkındaki gözlemlerimi ve düşüncelerimi aktarmıştım. Bu düşüncelerime kimi katıldı, kimi katılmadı. Artık ben CIP denen salonu kullanmıyorum. Bunun için arayış içine girerken yeni bir kartla tanıştım. Fiyatı o kadar uçuk kaçık değil. TAV'ın Türkiye dahil dünya üzerinde işlettiği tüm havaalanlarında geçerli Passport Card'ından bahsetmek istiyorum. Evet, uçak bir rahatlık, ve diğer ulaşım araçlarına göre daha güvenli bir taşıt. Fakat havaalanı dediğimiz de; arabanı park et, havaalanına girmek için kontrollere gir, yurt dışına çıkacaksan pasaport sırasında bekle derken yolculuk süresinden daha fazla zamanı kaybettiğimiz bir yer haline geliyor. Özellikle benim gibi hem yurt içine hem de yurt dışına çok fazla seyahat eden bir insansanız uçağın rahatlığı yeri geliyor bir zulüm halini alıyor adeta. Neyse lafı çok uzatmadan benim de kullanmaya başladığım ve bizzat test ettiğim Passport kartı anlatmak istiyorum. Daha önceki yazılarımda sizlere havaalanlarındaki park fiyatları ve havaalanı içerisindeki cafe-restoranların pahalılığı hakkında da bilgi vermiştim. Şu söylediklerim inanın birçok kişinin havaalanları hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmasına neden olan durumlar. İşte bu noktadan itibaren Passport kart devreye giriyor. Havaalanına geldiğinizde aracınızı ücret ödemeden valeye veriyorsunuz ve bir aylık ücretsiz park hizmetinden yararlanıyorsunuz. Aracınızı verdikten sonra havaalanına kart sahiplerine özel bir kapıdan, sıra beklemeden giriyorsunuz. İçeride bulunan café ve restoranlardan indirimle faydalanabiliyorsunuz. Ayrıca ‘duty free'de de indirimler söz konusu. Neyse ben de havaalanına girdim, Atatürk Havalimanı her zamanki gibi kalabalık. Malum Atatürk Havaalanı uluslar arası yoğunluğu çok fazla olan bir terminal. Bu yüzden pasaport kontrolleri kimi zaman eskinin o çok konuşulan maaş kuyruklarını bile aratacak cinsten oluyor.

        Kendine özel geçiş kapısı var

        Ben de o hınca hınç kalabalığa doğru endişeyle ilerlerken yönümü bir anda en solda bulunan Passport Card sahiplerine özel kontrol noktasına çeviriyorum. Ve bir iki dakikalık süreden sonra ülkeden çıkmış bulunuyorum. Elveda sıra bekleme, elveda izdiham. Sonrasında stresten uzak bir şekilde uçağıma doğru ilerledim. İki üç günlük kısa yurt dışı seyahatimden sonra tekrar İstanbul'a indim. Körüğe yanaşan uçaktan inerek ülkeye giriş yapmak için pasaport kontrol noktasına doğru ilerledim. Her zamanki gibi bütün noktalarda memurlar görev yapmasına rağmen yine bir kalabalık söz konusuydu. İstanbul'dan ayrılırken olduğu gibi sadece bir iki dakikada ülkeye giriş yaptım. Havaalanından çıktığımda daha önce valeye teslim ettiğim arabam kapıya gelmişti bile. Şimdi bu ayrıcalıklardan sadece dış hatlar için değil, iç hatları kullanırken de faydalanabiliyorsunuz. İç hat uçuşlarında uçaktan indikten sonra gideceğiniz yere hesaplı transfer imkanı sunuyorlar. Şimdi baktığınızda böyle bir uygulamayı anlatmakta haksız mıyım siz karar verin. Diyeceksiniz ki kartın yıllık aidatını ödeyen herkes bu imkanlardan yararlanacak bu sefer de kartın özel geçiş noktalarında yığılma olacak, lounge'lar yine talan edilecek... İşte bunlar olmasın diye kart üyeliklerini 13 bin kişiyle sınırlandırmışlar. Böylece verdikleri hizmeti aynı kalitede sağlayabiliyorlar.

        Sokak arasındaki lezzet

        Son günlerde steakhouse açmak bir moda haline geldi. Bilen de bilmeyen de yer açıyor. Ancak benim şimdi sizlere anlatacağım yer kendi halinde fakat bu işin ehli diyebilirim. Yıllardır Bebek'te hizmet veren Bebek Kasap yeni bir konsept ile steakhouse açmaya karar vermiş. Aslında açılalı 6 ay olmuş ama ben tesadüf eseri gördüm. Bebek'te şöyle sağa sola bakınırken baktım ki Bebek Kasap ve Steakhouse yazıyor. İçeriye girdim. Bir masaya oturup küçük küçük yiyecekler isteyerek keyfini çıkarırım dedim. Aslında Bebek Kasabı, Bebek'in en eski esnaflarından biriymiş. Sahibi Hünkar Bey hayatını Bebek'e adamış bir adam. Daha önceki yeri küçük olduğu için bu işleri yapamamış. Sonra hemen üst sokakta bir yer bulunca iki konsepti birleştirip bir arada açmaya karar vermiş. Muhteşem lezzet bir o kadar uygun fiyatlar. Zaten çok küçük bir dükkân kendi pişiriyor, çoğu zaman kendi servis yapıyor aynı zamanda kasap olarak da hizmet veriyor.

        Diğer Yazılar